Kış Domatesine Sağlık ve Lezzet Getirdiler
Kış mevsiminde domates yenmez algısını değiştiren Smyrna Seracılık, çocuklarınıza güvenle yedirebileceğiniz, akrilik tarım ilacı kullanılmadan yetiştirilen, sağlıklı ve yaz ürününden daha lezzetli domates üretiyor.
Jeotermal su ile ısıtılan 200 dönümlük serada topraksız tarım yöntemiyle domates üretimi gerçekleştiren Smyrna Seracılık, kışın domates yenmez algısını değiştirdi.
Akça Holding bünyesinde 2007 yılında Denizli’nin Sarayköy ilçesinde temelleri atılan ve bugün 200 dönüm kapalı alanda üretim yapan Smyrna Seracılık, ilaç kullanmadan tamamen doğal yöntemlerle yetiştirdiği domateslerle uluslararası piyasada tercih edilen bir marka oldu. Yıllık 7000 ton üretim kapasitesine sahip serada, kırmızı örümcek, beyaz sinek ve tuta gibi ürüne zarar veren böcekler için ilaç kullanmak yerine biyolojik mücadele yöntemlerinin uygulanması ürün kalitesini arttıran önemli unsurların başında geliyor.
JEOTERMALLE ISITILIYOR
Holding bünyesinde faaliyet gösteren Tosunlar-1 Jeotermal Elektrik Santrali’nin yanında kurulu olan Smyrna Seracılık, seranın ısıtılmasında kömürle ısıtma sağlayan Türkiye’deki birçok seranın aksine, tamamen doğadan gelen jeotermal kaynağın ısısından faydalanıyor. Tosunlar-1 Jeotermal Elektrik Santrali’nde 2 bin 200 metreden 110 oC olarak çıkan termal su ile önce elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Elektrik üretiminin ardından 90 oC’ye düşen su, sera içerisindeki kanallarda dolaşıma geçiyor. Bu dolaşım esnasında seranın ihtiyacı olan iklimlendirme sağlanıyor. Gereken iklimlendirmeyi sağlayan termal su bu işlemin sonunda 50 oC olarak tekrar doğaya enjekte ediliyor.
BİYOLOJİK MÜCADELE YAPILIYOR
Genel kanının aksine serada yapılan üretimin daha sağlıklı olduğunu vurgulayan Smyrna Seracılık Pazarlama Müdürü Osman Göksan, “Ben serada yapılan üretimin tarlada yapılan üretime göre daha sağlıklı olduğuna kesinlikle imzamı atarım. Ürettiğimiz domatesleri çocuklarınıza güvenle yedirebilirsiniz. Çünkü biz bu üretimi bilinçli yapıyoruz. Yazın tarlasında üretim yapan çiftçi çıkar gözeten danışmanların yanlış yönlendirmesiyle bilinçsizce ilaç kullanabiliyor. Oysa biz seramızda kesinlikle akrilik tarım ilacı kullanmıyoruz” dedi. Ürün verimliliğini ve kalitesini düşüren zararlı böceklerle biyolojik yöntemlerle mücadele ettiklerinin altını çizen Göksan, “Zararlı böceklerle mücadelemizi ilaçla değil doğanın kendi doğal döngüsünü kullanarak yapıyoruz. Kırmızı örümcek, beyaz sinek ve tuta gibi zararlılarla mücadele için Hollanda menşeli bir firmadan bu zararlılarla beslenen böceklerin yumurtalarını alıyoruz. Bu yumurtaları seramıza yerleştiriyoruz. Uygun şartlar oluştuğunda yumurtadan çıkan bu böcekler ürüne zarar veren böceklerle beslenmeye ve onları yok etmeye başlıyor. Bu döngü tamamen doğanın özüne uygun doğal bir döngü oluyor. Yaptığımız bu biyolojik mücadele sayesinde de seramızda ilaç kullanma ihtiyacı duymuyoruz” diye konuştu.
RUSYA OLMAZSA OLMAZ
Yıllık 7000 ton olan üretimlerinin yüzde 90’ını başta Hollanda olmak üzere Bulgaristan, Romanya, Çekya, Almanya, İngiltere, Avusturya ve İsveç’e ihraç ettiklerini ifade eden Göksan, “Rusya’ya da ihracat yapıyorduk. Şu an Rusya pazarı kapalı olduğu için ihracat yapamıyoruz. Rusya pazarı bizim için ve Türk tarımı için olmazsa olmaz bir pazardır. Bu pazarın bir an önce yeniden açılması gerekiyor. Şu an rekoltemiz düşük olduğu için Avrupa pazarı yeterli geliyor ancak ilkbahardan itibaren rekoltemiz artacak ve Avrupa pazarı bize yetmeyecek. Yeni satış kanalları bulmamız gerekecek. Ancak Rusya yıllardır ticaret yaptığımız, bağlantılarımızın güçlü olduğu bir pazar. Yeni bulacağımız pazarlar Rusya kadar verimli olmayacaktır” şeklinde konuştu.
MİGROS VE ŞOK’TA
Serada yapılan üretimin yüzde 90’ı ihraç edilirken yüzde 10’luk kısım ise yurtiçi pazarda tüketiciye sunuluyor. Göksan, tüketicilerin ürettikleri sağlıklı domateslere tüm Türkiye’deki Migros ve Şok mağazalarından ulaşabileceğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.