Medyaege'nin kendisine yönelttiği sorulara yanıt veren Terapist ve Kişisel Dönüşüm Uzmanı Tutku Çetiner Ural, kişisel dönüşümle bireyin doğru değişmesine yardımcı olunduğunu belirtti.

Kişisel dönüşüm ne demek?
 

Kişisel dönüşüm bireyin şimdi olduğu halinden, olmak istediği haline doğru değişmesi, dönüşmesidir. 
 

Kişisel dönüşümle hastalarda nasıl bir gelişim beklenmekte?
 

Hasta demeyi tercih etmiyorum. Psikiyatristler hasta demeyi tercih ederler çünkü onlara daha çok organik kökenli ruhsal rahatsızlıklar için başvurulur. Eğer psikoterapist değillerse sadece ilaç yazarlar. Ben “danışan” demeyi yeğliyorum. Ve psikosomatik yani organik kökenli olmayan psikolojik kökenli rahatsızlıklar dahil olmak üzere birey merkezli terapi, aile ve evlilik danışmanlığı yapmaktayım. Seminer ve eğitimler vermekteyim. 

Gelen danışanlarım genellikle referansla gelir. Ve terapiye başladıktan kısa bir süre sonra onlardaki değişim ve dönüşümü gözlemleyebilirsiniz. Öncelikle kendilerinden memnun olmaları ve iyi hissetmeleri önemlidir. Terapi hem onlara hem de ekolojik olarak etrafındakilere fayda sağlamalı diye düşünüyorum. Ne demişler, bir kişi değişirse dünya değişir. Bu değişim ve dönüşüm sürecini birey yani danışan belirliyor, bense onları yolda tutuyorum.
İnternette ve sosyal medyada kişisel dönüşüm ve yaşam koçluğu birbiriyle karıştırılmakta ikisi arasındaki fark nedir?

Yaşam koçu size hayatınızda tıkandığınız bir noktada destek olur. Sizi motive eder. Size koçluk eder ve ilgilenir. Kişisel dönüşümde ise danışan nerede tıkandığını her zaman bilmez. Terapist ve kişisel dönüşüm uzmanı olarak misyonum o tıkanıklığı açmak, akışı sağlamak ve yeniden tıkansa bile onu yolda tutacak tutum davranış ve düşünce yapısını danışanda yeniden çerçevelendirmek ve olmak istediği hale dönüşmesi için inşaa sürecini başlatmaktır. Danışan bilinçsiz ve yetersiz bir seviyede gelir ve yavaş yavaş hayatına bilinçli bir yeterlilik katar. 

Aile danışmanlığı yaptığınızıda dile getirdiniz. Aile danışmanlığında danışanlarınızın temel sorunları neler? 

Aile danışmanlığında genelde çocuk, ergen ya da gençlerin sorunları üzerinden terapiye gelirler ama ben ilerleyen seanslarda aileyi de içine katarım. Çünkü şikayetçi oldukları o çocuk mutsuz ya da sorunluysa o ailenin içinde yaşadığı içindir. Salt onun tutumunu değiştirmesi ailenin diğer fertlerinin tutum ve davranışları aynı kalırken, kısa süreli bir fayda ve çözüm sağlar. Aile danışmanlığında temel sorun ailede yaşanılan çatışmalar; bu çatışmaların ana nedeni ise aile içindeki bireylerin birbirini tanımaması diyebilirim. Tanımak için kaliteli zaman geçirmek gerek. Çağımızda çok az insan ailesiyle bir arada kaliteli zaman geçiriyor ve bu temas açlığını sosyal medya ile sanal olarak doyurmaya çalışıyor. 

Sosyal medyanın ailelerde yaşanan sorunlarda etkileri var mı?

Sosyal medyayı doğru kullandığımızda çok faydalı bir araç. Ama dikkat edin, sosyal medya bir araç. Sizi hedefinize ulaştıracak bir araç olmaktan çıkıp bir amaca dönüşüyorsa ve çoğu kişi için uyanma ve uykuya dalma sebebi haline geldiyse burada ciddi bir sorun var demektir. Sanal ortamlar doğal ortamın yerini tutar mı? Kimse suyunu telefonundan ya da bilgisayarından içmiyor, herkes karnını doğal yollarla doyuruyor öyle değil mi? Peki ruhumuzu neden sanal yollarla doyurmayı seçtiğimizi merak ediyorum. Bir şeyin varlığı ya da yokluğu insana zarar vermez; varlığının ya da yokluğunun aşırıya kaçması zarar verir. 

Aşırıya kaçmış sosyal medya kullanımı aileleri olumsuz etkiler.