Kızlarda ergenlik dönemi değişikliklerine dikkat
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, genç kızlar da ergenlik dönemi değişikliklerine dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, “Kısacası puberte ( ergenlik ), adet kanaması ve kadınlık hormonunun ( östrojen ) devreye girmesi ile kız çocuklarının genç kızlığa geçiş sürecini ifade eder. Kadınların hayatlarındaki ilk köklü değişim evresi ile vücut fizyolojik ve psikolojik olarak değişime uğrarken, menopoz dönemine kadar oluşan değişimler sistematik bir şekilde devam eder.
Kız çocukları 9- 13 yaşları arasında erkeklerden 2 yıl önce olgunlaşmaya başlar. Genellikle bu yaşlar arasında değişim süreci başlarken, daha önce ya da daha sonraki yaşlarda da puberte söz konusu olabilmektedir. Bu gibi durumların normal kabul edilmemesinin yanı sıra, araştırılması için mutlaka uzman bir doktora başvurulması önerilir” dedi.
Puberte döneminde genç kızlarda meydana gelen değişimlerin sırası ile telarş, pubarş ve menarş olduğunu ifade eden Op.Dr. Aksoy, “Öncelikle göğüsler belirginleşir daha sonra koltuk altında ve genital bölgede tüylenme başlar ve son olarak adet kanaması ile geçiş süreci tamamlanır. Vücudun yaşamış olduğu değişimler birkaç yıl içerisinde gelişmeye devam eder. Telarş ( göğüs gelişimi ) ve menarş ( ilk adet kanaması ) birbirine bağlantı olarak aynı zamanlarda gerçekleşir. Kız çocuklarının pubertal gelişimin ilk öncüsü telarşın başlamasıdır. Telarştan sonra kız çocuğunun büyümesi hızlanır, boyu uzar, göğüs başı kabarır, pubis ve aksilla tüyleri daha çok belirginleşir. Değişim süreci, pubertal gelişimin bir sonraki değişim evresi menarş ile devam eder. Ancak bazı durumlarda boy uzamasının telarştan önce başlaması söz konusu olabilir. Kız çocuklarının yaklaşık yüzde 15-20’sinde ise pubertenin ilk belirtisi olarak pubis tüylenmesi görülebilir. Ancak pubis tüylenmesine rağmen meme gelişiminin 6 aydan daha uzun bir süre gecikmiş olması, androjen yüksekliğinin neden olduğu bir hastalık durumunu gündeme getirebilir. Bu nedenle gelişim evrelerinin takibinin yapılması ve anormal durumlarda teşhis için doktora başvurulması oldukça önemli bir konudur” diye konuştu.
Genç kızların puberte zamanını etkileyen en önemli faktörün genetik olduğunu kaydeden Op.Dr. Aksoy, “Ayrıca çevresel faktörler olarak iklim şartları, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve psikolojik faktörlerde yer almaktadır. Ekvatora yakın bölgelerde, deniz seviyesinin yüksek olduğu yerlerde yaşayan bireylerde ve aşırı kilo yani obezite sorunu olanlarda puberte daha erken dönemlerde görülebilmektedir. Bunların yanı sıra fiziksel aktivite ve bazı hastalıklar da dönemin gecikmesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Op.Dr. Evrim Aksoy, ergenliğe geçiş evrelerini şöyle sıraladı:
“Telarş: Telarş ( meme gelişimi ) kız çocuklarında yaklaşık 10 yaşında başlar ve 14 yaşına kadar tamamlanmış olur. Bu dönemde meme bezlerinin çalışmaya başlaması ile meme uçları belirginleşmeye başlar. İlk başlarda iki meme arasında büyüme farklılığı görülebilir. Ancak gelişim puberte dönemi boyunca devam ederek, son halini alacaktır. Telarş, gelişim ve ergenliğin değerlendirilmesi açısından önemli bir yere sahiptir.
Pubarş: Genellikle telarştan 6 ile 12 ay sonra pubis tüyleri ve pubisten bir yıl sonra ise aksilla ( koltuk altı ) başlar. Bu
seksüel tüylenmelerin gelişiminde androjen hormonu özellikle testosteron etkin rol oynamaktadır. Fakat tam olarak menarşın başlaması için östrojen hormonuna ihtiyaç vardır. Turner sendromu olan kişilerde yeterli düzeyde androjen olmasına rağmen pubis tüylenmesi daha azdır ve eksojen östrojenin kullanımdan sonra olgunlaşma evresine ulaşır. Seksüel kılların gelişimi ile birlikte mons pubis ve aksilladaki ter bezleri gelişerek, yetişkinliğe has ter kokusu ortaya çıkar.
Menarş: Genç kızlığa geçiş evresindeki ilk adet kanamasıdır. Telarş, boy uzaması ve pübarşın başlamasından 2 yıl sonra menarş görülür. Başlama yaşı en erken 9 en geç ise 16’tır. İlk adet kanamasında sonra ovulasyon dönemi bir süre başlamaz. Genellikle menarştan 6-9 ay sonra yumurtlama döngüsü dâhil olur. Regüler ovülatuar sikluslar ise menarştan 1-2 yıl sonra başlar. Bu nedenle genç kızların doğurganlık özelliği ortalama olarak menarştan 2 yıl sonra aktif olmaktadır.
Boy uzaması: Kız çocuklarının ergenlik döneminden önceki boy uzaması ortalama olarak yılda 6 cm’dir. Telarştan sonra ise boy uzaması hızlanarak, yılda 9 cm’ye kadar ulaşır. Büyümenin hızlanması ile maksimum düzeye ulaşması, telarştan 2 yıl sonra menarştan ise 1 yıl öncesine dayanır. Ergenlik döneminde görülen hızlı büyümede östradiol büyüme hormonu, yumurta hormonları ve adrenal kaynaklı androjen hormonlarını etkisi ile gerçekleşir. Östrojen hormonunun kemik gelişimi için uyarıda bulunması sonucunda fazla östrojen kemik epifizlerin kapanmasına neden olarak, büyümeyi durdurur. Epifizler genellikle 16-17 yaşları arasında kapanır. Erkek çocuklarındaki büyüme ise kızlardan 2 yıl sonra, testosteron ve büyüme hormonu etkisi ile gerçekleşmeye başlar. Genç kızların boyları menarştan sonra 5-8 cm daha uzayarak sonlanır.
Vücut şekli: Ergenlik döneminde vücut yağ oranı yüzde 25-27 oranında artış gösterir. Deri altı yağ dokusunu dağılımı ile genç kızların vücudu yuvarlak kadınsı hatlarına kavuşur. Yağ dokusu çoğunlukla kalçada, uyluğun ön tarafında, göğüs ve karın bölgesi arasında toplanır. Böylece omuzlar daha dar, kalçalar daha geniş bir yapıya sahip olur. Bunun yanı sıra infantil uterus gelişir ve kemik pelvis jinekoid pelvis karakterini oluşturur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.