
KNK Kent Konak dergisi sonbahar sayısı çıktı
Konak Belediyesi tarafından KNK 'Kent Konak' adıyla üç ayda bir yayımlanan derginin 33’üncü sayısı okurlarıyla bir araya geldi.
Her sayısında bizi geçmişte yolculuğa çıkaran derginin bu sayısında da yine belgesel tadında yazılar yer alıyor. Geçmişte kalmış, unutulmuş konuları günışığına çıkarıyor; siyah beyaz fotoğraflar ile tarihe yolculuk yaptırıyor. Özel röportajlarıyla, anı belgesel yazılarıyla, kültür, sanat, tarih, spor, turizm ve kent haberleriyle bağımlılık yaratan dergi Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıyor. Yaşamın içinden pek çok konunun yer aldığı KNK dergisinin Sonbahar sayısı yine ilgi çekici ve beğeniyle okunacak konulara yer veriyor. Her sayısı çok büyük ilgi gören derginin ünü kent sınırlarını aşıyor, beğeniyle okunuyor, birçok İzmirli derginin basılmasını sabırsızlıkla bekliyor.
33’üncü sayıda neler var?
Atların tramvayları çektiği günleri anlatan Umur Sönmezdağ, ulaşım sisteminin geçirdiği evreleri kaleme aldı. Alpay Sönmez’in fotoğraflarıyla, Handan Korhan İzmir’in müzelerini tanıttı. Neslihan Perşembe yaratıcı drama yöntemiyle müzelerin canlandırılmasını anlatan röportajıyla dergiye katkı koydu. Usta yazar Yaşar Aksoy, İzmir’in ‘gavur ‘adının nereden geldiğini belgeleriyle önümüze seriyor. Beit Hillel Sinagogu’nda yer alan Tefila Defteri’nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bilgileri Siren Bora günyüzüne çıkardı. Asteğmen Kubilay’ın vahşice katledilmesi unutulur mu? Asil Kaya o günleri hatırlattı, hüzünle… Emekli öğretmen Saadet Mirci, doğup büyüdüğü babaevini Konak Belediyesi’ne bağışladı; tabi ki semt merkezi yapılması koşuluyla… Bugün o evi ziyaret ederek keyfini çıkarıyor. Babaevinden semt merkezine uzanan öyküyü, restorasyonun mimarı Mihriban Yanık sayfalara taşıdı.
Bir gülmece ustası aramızdan sessizce ayrıldı. Meslektaşı Muzaffer Cellek adaşı Muzaffer İzgü ile birlikte yaşadığı günleri, duygularını aktardı. Atatürk’ün Kokaryalı günleri Ahmet Gürel’in anlatımıyla daha bir güzel… Işık Teoman buharlı treni kullanan son makinist Münir Nevin ile buluştu, birlikte Alsancak Garı’ndaki lokomotifi bulup anıları tazelediler. Araştırmacı yazar Tufan Atakişi, “İzmir küçük Asya’nın kıyısında bir Marsilya’dır” diyor. Kent gözlemcisi yazar Orhan Beşikçi kayıp medreseyi buldu, yazdı…
İzmir’in yokuşlu sokaklarını bir de Taner Oralalp’den okuyun… Önce Ayla Dikmen, arkasından Enis Berki. İkisi de bu dünyadan göçüp gittiler. Tayfur Göçmenoğlu, bu hüzünlü ayrılık öyküsünü yazdı. Kore’den gelip İzmirli oldu, kızının adını Rabia koydu. Kim Doman’ın öyküsünü Metin Özer kaleme aldı. Bir dünya gezgini, dünyaca ünlü seramik ustası Bingül Başarır, meslek yaşamına nokta koymadan önce, duygu ve düşüncelerini Fergül Yücel’e anlattı. İzmir’in, İzmirspor’un efsane kalecisi, penaltı ustası Seyfi Talay’ı yazarımız Yaşar Ürük anlattı. Atilla Köprülüoğlu, Beyto’yu o kadar güzel anlatıyor ki, on altı yıl futbol oynadığını, on iki yıl teknik adamlık yaptığını ve asla unutulmadığını söylüyor.