Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun kronik stres altında kalan kanser hastalarında yayılımın daha sık olduğunu dile getirdi. Coşkun tarafından yapılan açıklamada “Hayatımızda stres kaçınılmaz. Fakat uzun süre strese maruz kalınması sağlık açısından ciddi sakıncalar doğuruyor. Kalp hastalıklarını ve beyindeki inme olaylarını artırdığını biliyoruz. Kanser hastalarında da hastalığın sırf ismi nedeni ile bile ciddi stres durumu oluşmakta. Kanser hastalarında kronik stresin kanserin yayılmasına yol açabileceğini biliyoruz fakat bunun mekanizması bugüne kadar saptanabilmiş değil” ifadelerine yer verildi.

Prof. Dr. Coşkun açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu konuda Xue-Yan He ve arkadaşları tarafından Amerika Birleşik Devletlerin’ de 2 gün önce önemli bir çalışma yayınlandı. Cancer Cell dergisinde yayınlanan bu deneysel çalışmada kronik stres altında kalan kanser hastalarında kanser yayılımının yani metastazın daha sık olduğu ortaya konuldu. Bu çalışmada vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan nötrofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin, vücut dokularını metastaza daha duyarlı hale getiren yapışkan ağ benzeri yapılar oluşturduğu keşfedildi. Çalışmada araştırmacılar glukokortikoid adı verilen stres hormonlarının nötrofiller üzerinde etkili olduğunu buldular. Bu stresli nötrofiller örümcek ağı benzeri yapılar oluşturarak kanserin yayılmasını kolaylaştıran ortam oluşturuyorlar.”

Kanser hastalarına uygulanan tedavi yöntemlerinin stres kaynağı olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Coşkun, “Kanser hastalarında ameliyat, uygulanan kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler ister istemez büyük stres kaynağı olmakta. Ayrıca hastalığın tekrarlama korkusu da maalesef yıllarca devam ediyor. Bu çalışmada ki yeni bilgiler, kanserin başlamadan yayılmasını durduracak yeni stratejilerin gelişmesine öncülük edebilir” diye konuştu.