İlçe merkezinde bulunan Kestaneciler Evi (Türk Evi) ve Beyler evi yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Her yıl binlerce ziyaretçinin uğrak yeri olan tarihi Kestaneciler evi ve Beyler evi, soğuk havalara rağmen turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaz aylarına oranla ziyaretçi sayısında azalma olsa da geçen yılların kış aylarıyla karşılaştırıldığında turist sayısının fazla olduğunu belirten Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, “Türk evi olarak bildiğimiz Kestaneciler evi ve Beyler sülalesine ait 300 yıllık tarihi Beyler evi, yerli ve yabancı turistleri göz bebeği durumundadır. İlçemizde 3 bin tarihi ev bulunmakla birlikte bunların 800 tanesi de tescillidir. Bizler de Kulamızda turizmin gelişmesi ve vatandaşlarımızın gelirlerinin artması için evlerimizin restorasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün’ün destekleri ile Beyler evimizi restore ederek turizme kazandırdık. Ali Kutlu ve Zeynep Onbaşı evlerimizin de restorasyonu bitmek üzere. Rahmi Erdil evimizde de restorasyon sürecine başladık. Kula’nın tarihi dokusunu tekrardan canlandırmak için yaptığımız yatırımlar, yerel ve küresel düzeyde ilgi çekerek ilçemizdeki turizm potansiyelini arttırıyor” dedi.

Yanık Ülke Konutları ile Daha Fazla Ev Restore Edilecek
Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, Kula’nın tanıtılması noktasında tüm imkanların seferber edildiğini belirterek, “Kula’mız tarihi ve kültürel değerleriyle eşsiz bir hazine barındırıyor. Bu değerlerin tanıtılması ve korunması için Manisa Büyükşehir Belediyemiz ile yeni bir projeye daha imza attık. İlçemizde 32 dairelik 2 bloktan oluşan Yanık Ülke Konutlarını inşa ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün’ün katılımıyla temelini attığımız Yanık Ülke Konutlarındaki daireler ile tarihi evleri değiş tokuş yapacağız. Tarihi evlerin sahiplerini yeni yaptığımız dairelerden vererek hem vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz hem de ilçemizde daha fazla tarihi evi restore ederek turizme kazandıracağız” dedi.

Kula Evleri Karakteristik Özellikleri
Kula evleri 18. yy Osmanlı İmparatorluğu’nun altındaki hemen her bölgede karşımıza çıkan ve Türk Evi olarak tabir edilen ahşap evlerdir. Gerek plan, kuruluş ve gerekse ahşap, alçı ve kalem işi gibi zengin sistemleriyle bu dönem Osmanlı Sanatının başarılı örnekleridir. Tarihi Kula evleri genellikle iki katlı olup, ahşap olarak inşa edilmiştir. Üst katlar sokağa doğru çıkıntılı olup, kiremitle örtülü çatılar bir saçak ile biter. Pencereler tahta kepenklidir, iç kısmı avlu ya da bahçe ile bir bütün olup günlük yaşam biçimi ile uyumlu bir yapıdadır. Kula Evleri büyük aile yapısına ve yaşamın önemli bölümünü evde geçiren kadına göre düzenlenmiş, günlük yaşam, yazları avluda, bahçede ve hayatta; kışları ise ara katta ya da ikinci katta geçer. Dolaplar işlevlerine göre yüklük, çubukluk, testilik, peşkirlik, lambalık, tembel deliği gibi adlarla anılır. Seki altı yönündeki yüklüklerin yanlarında gözenek denilen kandil şişe ve bunu gibi eşya konulan bezemeli ahşap gözler bulunur. Dolapların bazıları tavana kadar uzanır. Bazılarının üst korkuluklu asma kat biçimindedir.