Jandarma bir akşamüstü baskın yapıyor.

Baskın yapılacak yerin ismi ‘İzmir Bornova Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’

İhbar var.

‘İçeride fazla yardımlaşma, yasa dışı yardımlaşma, çok dayanışma, dayanılmayacak kadar dayanışma var’ diye değil tabi ki!

Kumar var.

Ellerinde silahlarla yarısı derneğin dışında bekleyen, yarısı derneğin içinde denetim, kontrol yapan ekipler, tam 89 kişiyi yardımlaşırken, dayanışırken buluyorlar.

‘Yaşasın kumar’ diye bağırmıyorlar ama!

Jandarma ekipleri toplam 360 bin 895 TL para cezası kesiyor.

Dernek mühürleniyor!

Yardımlaşma ve dayanışma bitiyor!

Daha önce de Sivil Toplum Kuruluşlarının bağlı olduğu dernekler masası veya müdürlüğüyle ilgili yazmıştım.

7 artı 5 kişinin bir araya gelmesiyle, o şehrin ismi, bu köyün adı, şurada dayanışma, burada yardımlaşma türünden derneklerin kurulmasını izin verilmemeli.

İzmir’de atıyorum Erzurumlular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kuranların, Manisalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kuranların, Konyalılar, Mardinliler vs isimlerle dernek kuranların, o şehirde yaşayan o şehirli insanların yarısından bir fazlasını kayıtlı üyesi olması kaydıyla kurulmalı, kurulmasını, isim kullanmasına, faaliyet yürütmesine izin verilmeli.

Hadi bu baskın yiyen derneğimizin kuruluş gayesi ve amacı yasa dışı da olsa belli.

Peki, il ismi, ilçe ismi kullananların gayesi ve amacı ne?

İl ve ilçe tanıtımına katkıda bulunmak mı?

İl ve ilçelerinden hemşeri olanlara yardım etmek, birlikte güçlüklere göğüs gerebilmek mi?

O zaman 7 artı 5 kuralını kuruluş aşamasında şart koşabilirsiniz ama faaliyet aşamasında Nüfus Müdürlüklerinde kayıtlıların yarısından bir fazlasının üye yapılması şartını getirmek zorundasın.

Yoksa bugün dayanışma ve yardımlaşmanın içinden kumar çıkar, yarın uyuşturucu çıkar, öbür gün kara para aklama çıkar, diğer gün yolsuzluklar çıkar vs. çıkar.

Çıkmaz diyenler, Sivil Toplum Kuruluşunun ciddiyetini ve önemini anlayamayan, 7 artı 5’e iyi diyenlerdir!