Türkiye’nin her yerinde bugün gençlerimizin, sporcularımızın bayramı ama aynı zamanda onlara bu bayramı hediye eden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin dahi lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anma günü.

Her gün anıyoruz ama bugün gençleriyle, sporcularıyla birlikte anıyoruz.

Türkiye’de yaşayarak, yaşatarak Atatürk’ün aklını ve ruhunu anlamanın yetersiz olduğunu üç ziyarette hissettim.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 100 yıl önce toprakları olan balkan ülkelerine gezerken, il durağımızı Bulgaristan oldu.

Bulgaristan’da bir müze girdik. Müzenin tam ortasında koca bir yağlı boya tablosu vardı. Tabloda Bulgarların savaşta Osmanlı askerlerini öldürdüğü, Türk bayrağı ölen askerlerin içinde, kanlar için resmedilmişti.

O an Bulgaristan’dan bir önce çıkmak istedim.

İkinci balkan ülkesi durağımız ise Yugoslavya oldu. O dönem bu ülkenin içinde olan şimdilerde Kuzey Makedonya olan ülkeye.

Mustafa Kemal’in genç bir Osmanlı subayı adayı olarak okuduğu Manastır Askeri İdadisine gitmişti.

Müze haline getirilen ve Türkiye’den kilometrelerce uzaklıkta bulunan okulun girişinde Atatürk’ün genç subay öğrencisi fotoğrafı vardı. Okuduğu sınıf ise ayrı olarak müze haline getirilmişti.

Derken ziyaretin bu kısmında Vardar şehrine girdik.

Mustafa Kemal’in gençliğinde gezdiği caddede dolaştık, onun gezerken özellikle baktığı evi, orada oturan bir genç kıza olan sevgisi hikayesini de dinledik.

Yine Türkiye’ye çok uzaklardaydık ama bu sefer biraz daha iyi hissettim Mustafa Kemal’in gençliinin geçtiği yerleri görmekle.

Derken üçüncü gittiğimiz balkan ülkesi Yunanistan oldu.

Mustafa Kemal’in doğduğu şehir Selanik’e gittik.

Müze haline geline evine gittik.

Selanik aynı İzmir gibi deniz kıyısında, kordon sahili olan bir şehirdi.

Üç balkon ülkesini gezdikten sonra aklım Samsun’a gitti.

Samsun’a askeri olduğu bir millete liderlik yapacak olan, ona bağımsızlık yolunu gösterecek olan, milletine yeni bir devlet kuracak olan Mustafa Kemal Atatürk’e ruhuna ve aklına gittim.

Kurtuluş savaşındaki komutanlığına, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurarken siyasi liderliğine, milletine medeniyeti gösteren eğitimciliğine, ilelebet bağımsız yaşaması için neler yapılması gerektiğini anlatan dâhiliğine.

Yokluğundan dolayı hüzünlensek de şuna da eminiz biz de Mustafa Kemaller bitmez, ölmez!