Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan “Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü” ile hayata geçirilen proje kapsamında hastanelere din görevlileri atanarak, birçok ilde uygulamaya konulan ‘’Manevi Destek’’ projesini, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Meclis gündemine taşıdı. Bayır, Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ tarafından cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesinde, ‘’Manevi destek sağlayan Din görevlilerinin hangi eğitimden geçtiğini, hastalara nelerin anlatıldığını, bilim ve uzmanlığı temel alan psikoloji, psikolojiye eş değerdeki bölümler, rehberlik ve danışmalık bölümlerinden mezun olan öğrencilerin niçin tercih edilmediğini, uygulamanın Batı’da kiliseler aracılığıyla yapılan projeden ilham alınarak mı yapıldığını ve Din görevlilerinin hastanelere yerleştirilmek istenmesinin, hükümetin 2023 hedeflerinden birisini mi oluşturmaktadır?’’ sorularını yöneltti.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Ankara, İstanbul, Erzurum, Kayseri, Samsun ve Ordu'da, 2015 yılının Temmuz ayından itibaren 12 sağlık tesisinde, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli 20 din görevlisi tarafından hastalara manevi destek verilmesi amacıyla pilot illerde gerçekleşen uygulamanın ardından projenin İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi birçok hastanede uygulanmaya başlandığı haberleri basına yansımıştır. 

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insanlar nitelikli, şeffaf, ulaşılabilir sağlık hizmeti almak istemektedir. Sağlık örgütlerinin artan iş yükü karşısında daha fazla sağlık çalışanın işe alınarak hem istihdamın sağlanması hem de kaliteli ve hızlı sağlık hizmeti verilmesi yönündeki taleplerini, Hükümet dikkate almamıştır. Sağlık çalışanın işe alınması yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan “Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü” ile hayata geçirilen proje kapsamında hastanelere din görevlileri atanması yapılmaya başlanmıştır. İlgili protokolde, görevlendirilecek din görevlileri için; “Hasta ve hasta yakınlarına dini konularda rehberlik ederek moral vermek, onları motive etmek ve manevi destek hizmeti sunmak” ibaresi yer almaktadır. Devletin öncelikli çözümün korucuyu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, yaygın sağlık ve ruh sağlığı hizmet vermesi gerekirken, dini danışmanlık hizmeti vermektedir. Her yıl üniversitelerimizin ilgili bölümlerinden mezun olup, iş bulamadığı için farklı sektörlerde geçimini sağlamaya çalışan Psikoloji, rehberlik ve danışmanlık, psikoloji ile ilgili bölümlerden mezun öğrenciler varken, hastaların moral ve motivasyonu sağlama amacıyla Din görevlileri hizmet vermeye başlamıştır.

Konu ile ilgili 23 Ocak 2016’da, Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Han yaptığı açıklamada, Batı'da birkaç yüzyıllık geçmişi olan bu uygulamaya "manevi bakım" denildiğini belirterek, "Yaptığımız şey bir tedavi olmadığı için projeyi 'manevi destek' olarak tanımladık. Uygulama Batı'da kiliseler aracılığıyla yapılıyor" demiştir.

Bu bağlamda;

1. Din görevlileri hangi eğitimden geçmişlerdir? Hastaya moral verme aşamasında ne gibi bir yol izlenmektedir? Hastalara neler anlatılmaktadır?

2. Bu zamana kadar  “Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü” ile kaç hastanede, kaç din görevlisi tarafından, kaç hastaya moral desteği sağlanmıştır?

3. Farklı inanışa, dile mensup hastalara da manevi moral verilmekte midir? Farklı dine mensup hastanın inandığı dine ait din görevlisinden manevi moral destek istemesi halinde, ne yapılacaktır?

4. Ruh sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi için bilim ve uzmanlığı temel alan psikoloji, psikolojiye eş değerdeki bölümler, rehberlik ve danışmalık bölümlerinden mezun olan öğrenciler niçin tercih edilmemiştir?

5. Protokol uyarınca, hastalara moral vermek için İlahiyat Fakültesi mezunu ya da İmam Hatip Lisesi mezunlarından alım yapılacak mıdır?

6. İmzalanan protokol, Batı’da kiliseler aracılığıyla yapılan uygulamadan ilham alınarak mı yapılmıştır?

7. Diyanete, 2017 yılı bütçesinden 13 bakanlığın bütçesinin üstünde olan  6 milyar 867 milyon lira ödenek ayrılmıştı. Geliri, gidere denk getirmek için mi bu protokol yürürlüğe sokulmuştur?

8. Din görevlilerinin hastanelere yerleştirilmek istenmesi, hükümetin 2023 hedeflerinden birini mi oluşturmaktadır?