32 yaşındaki makine mühendisi Adil Can Kavcar, 1,5 yıl önce ürolojik bir problem nedeniyle kentteki özel bir hastaneye başvurdu. Burada kan tahlilleri yapılan genç mühendis, Pamukkale Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Kavcar’a 1 saat içerisinde kronik miyeloid lösemi tanısı konularak, hemen gerekli tedaviye başlanıldı. Ancak hasta ilaçlı tedaviye gereken yanıtı vermeyince kök hücre nakline karar verildi. Kavcar, aile içinde uygun donör bulunamaması nedeniyle İzmir’de bulunan İEÜ Medical Park Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezine yönlendirildi. Merkezin Türkkök’e yaptığı akraba dışı donör başvurusu kısa süre içerisinde yanıt alırken, genç hastaya allojenik kök hücre nakli gerçekleştirildi. İEÜ Medical Park Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, merkezdeki bininci naklin Adil Can Kavcar'a gerçekleştirildiğini ifade etti.

“Bininci naklimizi yaptık”

Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, “İEÜ Medical Park Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi olarak 2012 yılının kasım ayında faaliyete başladık. Yaklaşık 9 yıllık dönemde bininci naklimizi yaptık. Bininci nakli yaptığımız hastamıza yaklaşık 1,5 yıl önce kronik miyeloid lösemi tanısı konulmuş. Bu hastalık aslında ağızdan alınan tabletlerle kontrol altında tutulabiliyor. Allojenik kök hücre nakli çok fazla kullandığımız bir yöntem değil ancak hastamızda bu ilaçlar beklediğimiz yanıtı verememiş. Bu nedenle de hastalığın riski arttığı için donörden alojenik kök hücre nakli yapılması uygun bulunmuş. Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde yapılan aile içi taramada, uygun bir donör saptanamamış. Bu noktada biz de Ege Bölgesinde allojenik kök hücre nakli konusunda deneyimli bir merkeziz. Akraba dışı nakil gerektiği için hastamız bize yönlendirildi. İlk basamakta Türkkök’e başvurduk. 10’da 9 uyumlu donör saptadık ve kök hücre hastamıza nakledildi” dedi.

“Türkkök büyük bir boşluğu doldurdu”

Merkezde yılda 100’ün üzerinde nakil yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, “Türkiye’de son 10 yılda önemli değişimler gerçekleşti. Aile içinde donör bulamayan hastalar için Türkiye içerisinde uyumlu bir donör saptamak eskiden pek mümkün değildi. Ulusal kemik iliği bankalarımız yetersizdi ve çoğunlukla Avrupa ve Amerika’ya başvurmak zorunda kalıyorduk. Bu hem süre alan hem de pahalı bir işlemdi. Türkkök faaliyete geçtikten sonra hızla yüksek bir gönüllü donör havuzuna kavuştuk. 500 bin civarında gönüllü donör kayıtları mevcut. Artık aile içerisinde uygun donör bulunamazsa akraba dışı donör kaynağı olarak ilk etapta Türkkök’e başvuruyoruz ve hastalarımızın yaklaşık yüzde 80’ine Türkkök’ten donör sağlayabiliyoruz. Yurt dışı bağımlılığımız azaldı. Bu hem nakil süresini kısalttı hem de maliyetleri azalttı. Türkkök’ün bu alanda büyük bir boşluğu doldurduğunu söylememiz gerekiyor. Birçok hastamız Avrupa ve Amerika standardında hızlı bir şekilde donöre erişerek nakil olabiliyor. Nakil gerekip de nakil olamayan hasta yok diyebiliriz. Bugün gelinen noktada allojenik kök hücre nakli ve diğer bütün nakiller başarılı bir şekilde yapılabilmekte. Nakil gereksinimi olan hastaların kısa sürede nakil yapacak merkeze ulaştırılması ve orada izlenmesi önem taşıyor” diye konuştu.

“2 saat önce nakil oldum, kendimi çok iyi hissediyorum”

Adil Can Kavcar, “1,5 yıl önce ürolojik bir problem yaşadığım için özel bir hastaneye gittim. Kan tahlillerinden sonra beni Pamukkale Üniversitesi Hastanesine sevk ettiler. Orada 1 saat içerisinde teşhisim kondu. Hemen ardından gerekli tedaviler başladı ancak yeterli yanıt alınamayınca bizi buraya yönlendirdiler. Seçkin Hocamız bizimle çok ilgilendi. Hemen nakil süreci başlatıldı. Kısa bir süre içerisinde uyumlu donör bulundu ve 2 saat önce nakil oldum. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Burada kendi evimizde gibiyiz. Kök hücre nakli bekleyen insanlar için bu süreç çok duygu yüklü bir durum. Başımıza böyle bir şey gelince eşimle önce panik olduk. Fakat sonra uygun donör çıkınca sürecin hızlı ilerleyeceğini anlayıp sevindik” diyerek duygularını anlattı.