Sütümüz sana annenin ak sütü gibi helaldir kahraman Mehmetçik’ sloganıyla başlatılan kampanya, Tireli üreticileri seferber etti. Kimi üç günlük, kimi bir haftalık sütünü bağışladı. Kurtuluş Savaşı’ndaki fedakârlık anımsatıldı, ‘Tireli kadınlara ödül verilmeli’ çağrısı yapıldı    

Tire Süt Kooperatifi tarafından ‘Sütümüz sana annenin ak sütü gibi helaldir kahraman Mehmetçik’ sloganıyla açılan kampanyanın çığ gibi büyümesi, tek geçim kaynağı hayvancılık olan köylülerin 3 günlük ya da bir haftalık sütlerini bağışlaması, akıllara Kurtuluş Savaşı’nda özellikle kadınların gösterdiği fedakârlıkları getirdi. 

Yerel Gözcü Dergisi, Nene Hatun’dan Halime Çavuş’a kadar kadın kahramanlara atıfta bulunarak yapılan bir çağrı, sosyal medyada yankılandı. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Dalgıç’ın duygusal dilde kaleme aldığı yazıda; “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tireli kadınlara sembolik olarak da olsa ödül vermeli” şeklinde çağrıda bulunması destek buldu. 

Derginin 8 Mart Kadın Özel Sayısı’nda yayımlanan haber şöyle:

“Bu topraklar; 93 harbinde Ruslara karşı savaşan Nene Hatun’dan, battaniyesini cephaneye saran ve sarılarak ısıtmaya çalıştığı bebeğiyle donarak can veren Şerife Bacı’ya kadar; birçok kadın kahraman yetiştirmiştir. Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na böyle sayısız öykü vardır.

Türk askeri halen Suriye’nin Afrin kentinde devam eden Zeytin Dalı Harekâtı’nda yeni destanlar yazıyor. Geçmişte olduğu gibi cephe gerisinde askere moral-destek vermek için çeşitli kampanyalar düzenleniyor. Bunların en dikkat çekeni İzmir ‘in Tire İlçesi’nde yaşanıyor.

Tire Süt Kooperatifi’nin ‘Sütümüz sana annenin ak sütü gibi helaldir kahraman Mehmetçik’ sloganıyla düzenlediği kampanya yankı uyandırdı. 2 bin ortaklı kooperatifin ‘bir günlük süt bağışı’ istediği üreticilerden bazıları 3 günlük, bazıları da bir haftalık sütlerini bağışladı.

Belki de yatağa ‘aç girme’ pahasına

Bir günde 300 ton civarında sütün toplanması üzerine kampanyayı büyüten Kooperatif Başkanı Mahmut Eskiyörük, toplanan sütlerin peynir haline getirileceğini ve Afrin’e gönderileceğini açıkladı, “Türk köylüsü vatanına, milletine ve askerine hep sahip çıkmıştır” dedi.

Yerel Gözcü, tamamen gönüllülük esasıyla düzenlenen kampanyaya bir günle yetinmeyip bir haftalık süt bağışında bulunan Tire’de, bu ‘anlamlı bağışı’ yapan köylüleri dinledi. Akçaşehir Köyü’nde Halil-Şennur Yağızoğlu çiftinin söyledikleri, bu kampanyanın önemini ortaya koydu.

Tek geçim kaynağı hayvancılık olan Yağızoğlu Ailesi gibi az sayıda büyükbaş hayvana sahip olanlar için, yapılan bağış büyük anlam taşıyor. Günlük litresini 1 liradan sattıkları 50 kilogram sütü bağışlayan aile için belki de gece yatağa aç girmek var. Fakat onların hayatında ‘vatan’ hep önce geliyor.

Tire’nin Nene Hatun, Halime Çavuşları

Şennur Yağızoğlu’nun, Kurtuluş Savaşı kahramanları Erzurumlu Kara Fatma ya da Halime Çavuş’tan farkı yok. Doğumda annesi ölen ve adını Hüseyin koyduğu bir aylık danayı, sanki kendi çocuğu gibi biberonla besleyen bir yüreğe sahip Şennur Hanım…

Nazlı, Eda, Ali, Aysel ve Hanım adını koydukları büyükbaş hayvanlarının geliriyle geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Şennur Hanım, haftada bir gün pazarda ot satıyor. Şennur Anne, “Değil bir günlük süt, bu vatan için henüz lisede olan oğlum da feda olsun” diyor.

Burcu ve Raziye isimli iki kız, Umut isimli bir erkek çocuk annesi olan Şennur Hanım, söyleşi sonunda anlamlı bir mesaj daha veriyor: “Pazara ot satmaya giderken, parklarda keyif süren ve elindeki telefonla selfie çeken Suriyelileri görünce ağrıma gidiyor.”

ONLAR ÖDÜLÜ HAK EDİYOR

Tire’nin köylerinde Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan Mehmetçikler için süt bağışında bulunanlarla yaptığımız görüşme, bu kampanyanın ne kadar büyük bir anlam taşıdığını ortaya çıkardı. Çünkü tek geçim kaynakları hayvancılık olan köylülerin, Kurtuluş Savaşı sırasında bu topraklarda yazılan büyük destandaki ruhun bir yansıması vardı. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı kampanyayı düzenleyen Tire Süt Kooperatifi ve kampanyaya gönüllü destek verenler adına Tire’ye davet ediyor; günümüzün Nene Hatun ya da Halime Çavuş’ları bu kadınlara sembolik de olsa bir ödül vermelerini öneriyoruz.”