İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli sağlık çalışanlarının hastane yönetiminin baskılarına maruz kaldığını belirten Memur-Sen İzmir İl Başkanı ve Sağlık-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Gençer Yılmaz, “Hastane yönetiminin haksız uygulamaları, baskı ve mobbing nedeniyle sağlık çalışanları adeta isyan eder hale geldi” dedi.

Hastanede keyfi görevlendirmeler, baskı, yer değiştirmeler yaşandığına dikkat çeken Yılmaz, konuyu Hastane Başhekimine de ilettiklerini ancak bir çözüm olmadığını vurguladı.

Yılmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Özellikle kadın doğum ek binasında keyfi görevlendirmeler hat safhada, bu konuyu başhekimin kendisine bizzat iletmemize rağmen herhangi bir düzelme olmadı. Hala daha bazı kişilere ayrıcalıklı olarak davranılıyor. Mezuniyeti uygun olmayan ya da alanda sertifikalı hemşireler var iken sertifikasız kişiler sorumlu hemşire olarak görevlendirilmeye devam ediliyor. Şehir hastanesine yapılan görevlendirmeler ise tam bir skandal. Yenidoğan hemşireleri şehir hastanesine bahçe düzenlemesine görevlendirilirken hastanedeki yenidoğan hemşireleri fazla nöbet tutulmaya zorlanıyor. Fedakarlık adı altında insanlar eziliyor. Şehir hastanesinin açılışı bahane edilerek keyfi birim değişikliklerinin yapılıyor, sorumlu hemşirelere bile nöbet yazılmaya çalışılıyor. Sağlık çalışanları, yaşananların CİMER'e bildirildiğini ancak CİMER'den başhekimliğe gönderilen şikayet dilekçesinden hiçbir sonuç elde edemediklerini söylüyor. Başhekim yardımcılarının ise şikayet eden çalışanlara 'Bir daha şikayette bulunmayacaksınız' dediği ve bir anlamda mobbing uygulandığı iddia ediliyor.”

Hastanede tıbbi sekreterlere yönelik mesai uygulaması başlatıldığını ifade eden Yılmaz, “Hastanede akla ziyan uygulamaları maalesef devam ediyor. Dün verilen yazılı bir talimat ile Sadece tıbbi sekreterlere yönelik bir mesai uygulaması başlatılmış. Doktorundan hemşiresine temizlik elemanından güvenliğe bütün personel için çalışma saatleri 16.00 olarak uygulanırken sadece tıbbi sekreterler 17.00 ye kadar beklemesi istenmiş. Bu tam anlamı ile bir meslek grubuna dönük olarak yapılan baskı ve mobbingdir. Daha önce de aynı meslek gurubuna dönük olarak kıyafet dayatılması yapıldı. Engelli personellere bile kıyafet konusunda baskı yapıldı. Şehir hastanesi açılacak diye sabrettik. Fakat bıçak kemiğe dayandı. Biz tıbbi sekreter arkadaşlarımızın yanındayız. Bu haksız ve hukuksuz uygulamanın bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. Poliklinikte hekim arkadaşını çalıştıramayan başhekimin gücü Tıbbi sekretere yetiyor anlaşılan. Sağlık sen olarak üyemiz olsun ya da olmasın hakkında tutanak tutulan ya da cezai işlem başlatılan bütün tıbbi sekreter arkadaşlarımıza hukuki destek vereceğiz ve onlara sahip çıkacağız. Hastanenin kurumsal sosyal medya hesabından özel paylaşımlarını yaparak reklam yapacağını düşünenler yanılıyorlar. Biz inanıyoruz ki bu durum şehir hastanesinin açılması ile birlikte düzelecektir. Biz liyakatsiz yöneticilerin buralarda olmasından duyduğumuz rahatsızlığı her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Hiç kimse sağlık çalışanlarının emeğinin üzerine kendi kariyer planını inşa edemez” diye konuştu.