
Milletvekili Kaya: Savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır!
AK Parti İzmir Vekili Mahmut Atilla Kaya, CHP'li yöneticilerin kamu görevlilerini tehdit etmelerini eleştirerek, "Masumiyet karinesi esastır ancak suç işlendiğine dair bir iddia varsa, savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır" dedi.
MEDYA EGE - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in son açıklamalarıyla İzmir'deki kamu görevlilerini tehdit ettiğini belirterek sert eleştirilerde bulundu. Kaya, "Vatandaşı sokağa davet eden, sokakta şiddet ortamını teşvik eden ve polislere karşı 'kurdukları bariyerleri yıkın geçin' ifadeleriyle saldırmaları yönünde kışkırtan CHP'li yöneticiler, kaos ortamı özlediklerini açıkça ortaya koymuştur" dedi.
Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi;
"Görevini yapan yargı mensuplarını tehdit ediyorlar, Valileri, Emniyet Müdürlerini, polisleri tehdit ediyorlar.
Özgür basına parmak sallıyor, galiz ifadelerle saldırıp 'hesap soracağız' nidaları atıyorlar.
Nedir bu telaşınız, bu panik haliniz neden, anlatın da bilelim.
Söz konusu soruşturmada, şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme, ayrıca 'kent uzlaşısı' faaliyetleri çerçevesinde terör örgütüne yardım etme suçlarını işledikleri iddiası var.
Daha önce de söylediğimiz gibi, bu meselede CHP dönüp önce kendi içine bir bakmalıdır. Kendi partileri içerisindeki güç kavgalarına, koltuk kapma yarışlarına bir bakmalıdır.
Adaylık hesapları neticesinde uzlaşamayanlar, ganimet paylaşımında anlaşamayınca birbirlerini gammazlayanlar ortadadır. CHP, kendi iç sorununu ülkenin sokaklarını yangın yerine çevirerek örtmeyi hedeflemekten vazgeçmelidir.
Hukuk devletinde masumiyet karinesi esastır ancak suç işlendiğine dair bir iddia varsa, bunlara dair savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır.
Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmayı bırakın.
Sokakları karıştıracaksınız, vandalizmi körükleyip ortalığın yakılıp yıkılmasını isteyeceksiniz, kanunsuz eylemlerin arkasında duracaksınız, sonrasında da kamu düzenini sağlamaya çalışan polise laf söyleyeceksiniz.
Unutulmamalıdır ki, devletin en temel görevlerinden biri, vatandaşların bir arada yaşamaları için gerekli olan güvenli ortamı hazırlamaktır.
Diğer başkaca kamu hizmetlerine ihtiyaç zamanla ortaya çıktığı halde, devletin kamu düzenini ve güvenliğini sağlama görevi, devlet kavramı ve kurumu kadar eskidir.
Devlet, kamu düzenini sağlamak için evrensel hukuka uygun kuralları ortaya koyar, bu kurallara uyulmasını bekler ve suçları önleyici tedbirleri alır.
Kamu düzenini, hukukun üstünlüğüne bağlı ve insan haklarına dayalı bir şekilde çalışarak koruyan polisimize yapılan tehditler asla kabul edilemez!
Görevlerini büyük bir özveriyle yerine getiren Valilerimize, Emniyet Müdürlerimize yaptığınız saldırılar sizin devlete ve devletin kurumlarına karşı bakış açınızı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Unutmayın, bu devlet hepimizindir, bu ülke 86 milyonun ülkesidir. Devleti ve devletin kurumlarını koruma görevi, bu ülkede yaşayan her ferdin ortak sorumluluğudur.
Yapılan eylem ve gösterilerin toplum hayatının genel akışını engellediği, diğer vatandaşların hak ve özgürlüklerini zedelediği ortadadır.
Şiddet yoluyla, vandalizmle demokratik mesaj ve taleplerin dile getirilmesi de, bu mesajların alınması da hiçbir şekilde mümkün değildir.
Kamu düzeninin illegal şekilde bozulduğu durumlarda, kamu düzenini korumakla görevli yetkililer elbette görevlerini yerine getirmek zorundadırlar.
Bunun çok net bir şekilde bilinmesi gerekmektedir."