Maden ve doğal kaynak sektöründe insan yaşamını kolaylaştıracak yeni teknik ve bilimsel gelişmelerin sunulup tartışıldığı IMMAT – 6. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi, Fuar İzmir bünyesinde ilk kez uluslararası bir katılımla gerçekleşti.  

MINEX – 7. Madencilik ve Doğal Kaynaklar Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleşen ve madencilik teknolojilerine yönelik bilimsel çalışmaların sunulduğu kongrede, “Madencilik Uygulamalarında İnsansız Hava Aracı Kullanımı” isimli sunumuyla yer alan Doç. Dr. Mete Kun, kongre ve fuara yönelik düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“İnsansız hava araçlarının (İHA) gelişimi özellikle 2. Dünya Savaşından sonra hız kazanarak günümüze kadar ulaşmış bir teknoloji. Endüstrinin birçok alanında kullanılan bu teknoloji madencilik sektörü içinde özellikle günümüzde gelişen 3-boyutlu madencilik yazılımları, iş güvenliği ve sağlığı alanındaki artan talepler, uzun süreli alan ölçme ve değerlendirme çalışmaları göz önüne alındığında sektörün ihtiyaç duyduğu bir alan. Geldiğimiz noktada İHA’lar ile cm. hassasiyetinde hata payları ile ölçümler yapmak mümkün. 

Ülkemizde bu teknolojinin özellikle yerbilimlerinde kullanılarak değerlendirmeye alınması son beş yıllık süreci kapsadığı için yapılan uygulamalar sınırlı kalmış durumda. Fuar ve Kongrenin aynı zamanda ve ortak bir platformda gerçekleştirilmesi, sektörün ve sektörü yakından takip eden diğer kurum temsilcilerinin katılımı ile çok daha verimli hale geldi. Fuar ve Kongre bu anlamda uygulayıcıya da ışık tutmakta ve dünyada ‘kaizen felsefesi’ olarak tanınan ‘sürekli iyileştirme ve sürekli geliştirmeyi’ tahsis etmeye yardımcı oldu”.
 

“Amacımız teknolojiyi, kazaları önlemek için kullanmak.”
 

Başta Avusturalya, Romanya, Azerbaycan ve İran’dan olmak üzere yerli ve yabancı katılımcıların bir araya geldiği kongrenin başkanı Prof. Dr. Gürcan Konak, “Ülkemizde maden teknolojileri dendiğinde yaşanan kazalardan sonrası için yapılabileceklere yönelik bir eğilim söz konusu. Bu konuda çok önemli olmakla birlikte, asıl hedefimiz, elimizde bir cevher olarak bulunan teknolojiyi kazaların meydana gelmemesi için kullanmak olmalı” dedi. 
Ölçme ve izleme sistemlerinin maden teknolojilerindeki önemini vurgulayan Prof. Dr. Konak, bu alanda MINEX Fuarı’nın özellikle sektör profesyonelleri için yol gösterici bir kılavuz olduğunu söyledi.
 

“Katılımcılar kendini yeniliyor.”
 

Kongre 2. Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanrıverdi ise, “Sektöre baktığınız zaman birim maliyetler açısından cevher zenginleştirmenin payının çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Cevherin ekonomik değer kazanabilmesi için de kırılma, öğütme ve zenginleştirme gibi işlemlerle konsantre hale getirilmesi gerekiyor. Şu anda fuarda özellikle bu alanda birçok katılımcı var, birçoğu da kendini yenilemeye devam ediyor. Endüstri ve firmaların teknolojik gelişmelere önem vermesi bizim için umut vaat edici” dedi.
 

 “Çoğunluğun refahını düşünmeliyiz”
 

TMMOB -  Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel, ekonomik kalkınma ve sanayileşmenin insanlık için olduğunu vurgulayarak; “Gerçek bir kalkınmadan söz edebilmek için toplumun belli bir kesiminin değil çoğunluğun refahını düşünmeliyiz. Bunu yapmanın yolu da gelişen ve kendini yenileyen teknolojiyi kullanmaktan geçiyor. Yer altı madenciliğinde gelişmiş ekipmanları kullanarak hem toplumun refahını üst düzeye çıkarabilir, hem de iş güvenliği konusunda riskleri ortadan kaldırabiliriz.” şeklinde konuştu. 
 

“Para değil paraya dönüştürülebilecek hizmet”
 

IOC - Dünya Madencilik Kongresi Uluslararası Yönetim Kurulu’nun dört Türk üyesinden biri olan ve madencilik sektörünün duayen ismi Prof. Dr. Şinasi Eskikaya ise yeni teknolojilere adapte olunması gerekliliğinden söz ederek; “Para değil paraya dönüştürülebilecek hizmet sunmak zorundayız. İhtiyaç alanlarını doğru tespit edip, kendi teknolojilerimizi geliştirirsek hem ulusal hem de uluslararası sektörü kalkındıracak üretimler yapabiliriz” dedi.