CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Bakan Mehmet Müezzinoğlu'nun Atatürk ile Erdoğan'ı kıyaslayarak külhanbeyliği yakıştırması yapmasına sert tepki gösterdi. Milletvekili Arslan'ın açıklaması şöyle:

"Bakan Mehmet Müezzinoğlu ya Türkçe sorunu yaşıyor, ya da devlet adamlığından haberi yok. Atatürk gibi dünya çapında bir lideri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, eşsiz başkomutanı, dahi bir öngörü ustasını Türkiye’ye sürekli itibar, imaj ve toprak kaybettiren bir külhanbeyiyle kıyaslamak ancak ve ancak gaflet ve hiyanet içinde olanların çırpınışıdır. 

Bakan Mehmet Müezzinoğlu hala Cumhuriyeti ve onun kurucusunun değerini kavramaktan yoksun biçimde,onun kurduğu Cumhuriyetin sayesinde bu makama geldiğini unutarak,sırf ağzı dolsun, koltuğu yerinde dursun diye konuşuyor, haddini aşıyor. Söylemi de bir bakana yakışmıyor.


Bakan Müezzinoğlu saçma bir kıyaslamanın içine girerek inanılmaz bir gafletin içine düşmüştür. 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur,kucaklayıcı ve toparlayıcıdır,Erdoğan ayrıştırıcı ve ötekileştircidir.

Atatürk halkçı, Erdoğan hanedancıdır. Atatürk birleştirici,kaynaştırıcı; Erdoğan darbecilere ve emperyalizme zemin hazırlayan ve yüz verendir. 

Atatürk önce devlet kuran, milleti bir arada tutan,din,dil,ırk ayırımı yapmadan toplumu ayakta tutan iradenin adresidir. Erdoğan milleti,dinine, mezhebine, kimliğine, partisine ve fikrine göre ayrıştırandır.


Atatürk bölgede ve dünyada barışın, komşuya saygının, uluslararası itibarın simgesidir. Erdoğan gereksiz çıkışlarla sürekli çam deviren, ülkesine itibar ve imaj kaybettirendir.

Atatürk savaşı en son çare sayan eşsiz bir komutandır, her zaman yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini ön planda tutmuştur. Erdoğan ise bu ilkeleri hiçe sayarak, bazen gereksiz efelenen, bazen özür dileyen, sürekli çark eden, Rusya, İsrail, Suriye, Irak ve İran ile Türkiye’yi savaşın eşiğine getirendir.

Atatürk diplomasinin inceliklerinden büyük bir Lozan zaferi çıkaran deha iken, Erdoğan vatan toprağı 18 adayı Yunan’a terk edendir. 

Atatürk Misak-ı Milli’nin şanlı Gazisi, Erdoğan ülkenin güneydoğusunu terör örgütlerine, cephaneliğe teslim eden, terör örgütüyle müzakere eden,FETÖ terör örgütünün büyümesine destek olan, Devletimizin ve Milletimizin başına bela edendir.

Geçmişte IŞİD'e ve yaptıklarına ses çıkarmayarak ülkemizi terör yuvasına döndürendir. 

Atatürk boş söze değil icraate değer veren bir Cumhurbaşkanı iken, Erdoğan suçluluk psikolojisinin üstünü bağırarak, kızarak, gerçekleri çarpıtarak kapatmaya kalkan bir Cumhurbaşkanıdır.


Bugün Türkiye, Mehmet Müezzinoğlu gibi bakan ama gerçekleri göremeyen, kurucu değerlere ve Atatürk'e hakaret ettikçe kendi koltuğunu garantilediğini düşünenlerce yönetiliyor.

Bakan Müezzinoğlu’nu bu son derece hatalı açıklamasından, kurucu değerlerimizi hedef alan sözünden dolayı özür dilemeye ve istifa etmeye davet ediyorum.

1 Minute ile yola çıkıp Malatya’ya radar üssü kurduran, dün İsrail Milli Marşı’nı Kaçak Saray’da okutan, ülke onurunu Mavi Marmara’dan sonra 20 Milyon Dolara İsrail’e satmaya kalkanlar mı bize külhanbeyliğinden bahsedecek? İçi boş kabadayılığın, Süleymanşah Türbesi’ni terk edenlerin, 18 Adadan Türk askerini çekenlerin, AB’ye içi boş sözlerle yüklenenlerin Atatürk’ün dış politikasından, devlet adamlığından, önderliğinden öğreneceği çok şey var. 

Bakan Müezzinoğlu devlette ilerlemenin yolunun kabadayılıktan değil, bilgiden ve devlet adamlığından, rejimi yıkmaktan değil kurmak ve ilerletmekten geçtiğinin farkına varmalıdır.

Türkiye’nin lafa gelince yangında kül bırakmayıp masa başında ülkeye toprak, itibar ve para kaybettiren bu kadroların sahte kabadayılığından çekeceği tek bir çile dahi kalmadı. 

Artık yeter, Türkiye’de bizzat iktidar eliyle rejimin ve liderimizin üzerinden oynanan oyunu bozmanın tam zamanıdır!

Herkes haddini bilmeli ve ona göre bir ifade kullanmalıdır.Eğer siz haddinizi bilmezseniz, millet sizin haddinizi sandıkta en kısa zamanda bildirecektir."