Aysel Ateş Abdullazade

Aysel Ateş Abdullazade

Mutluluk, memnuniyet ve kabulleniş

"Olmuştan yana mutluyum

Olanla memnunum

Olacak başımla beraber"

Geçmişi kabullenebilmek ve yola tecrübelerle devam edebilmek sizi daha huzurlu ve mutlu edecektir.

Mutluluk o kadar basit ki. Gerçekten. İnsanlar çok abartıyor ve zorlaştırıyor bu konuyu. Ben mutlu değilim, mutluluk beni bulmuyor, işte huzurum yok gibi gibi bir sürü fikirlerle yaşıyorlar. Bu yüzden de bilinçaltı onların mutsuz olduğunu sanıyor ve psikolojik olarak buna odaklandıkları için böyle de olduğuna inanarak devam ediyorlar.

Aslında mutluluk dediğimiz nesne nedir, nerededir?

Yaşadığımız anlık şeylerin içinde saklıdır. Mesela bir kahve içtiğin o beş dakika içeriğinde mutluluğu tadabilirsin. Ya da kitap okuduğun yarım saatte, yahut şarkı dinlediğin üç dakika boyunca. Akşam güneşi batarken yürüyüş yaptığın sahilde yirmi dakikayı huzuru hissederek, mutfağında yemek yaptığın bir saati mutlulukla geçirerek hissedebilirsin. Senin mutluluğu nerede görmen ile alakalı biraz da. Mutluluk aslında çok büyük şeylerde ve lükste değildir. Orada arama, bulamazsın. Bulduğunu sandığın şey heves olur, mutluluk değil o. Karıştırıyor bazen insanlar.

Başını yaslayıp normal hayatını kendi çizdiğin limitler ve standartlar içinde kendince yaşadığın sürece hep mutlusundur zaten. Farkında mı değilsin yoksa?

Birileri hayatını yönetmiyorsa, birileri seni istemediğin şeyleri yapmaya zorlamıyorsa, birileri senin hayatına müdahale etmiyorsa, huzurlusundur. Hayatının ve yaşamının "direksiyonu" tamamen senin kontrolünde ise mutluluğun kendisi sensin hayatında.

Resim çektiğin bir an, gökyüzünün bir fotoğrafı, ormanda tek başına gezdiğin yerler, deniz kıyısında bir kahve keyfi, okuduğun kitapta bir karakterin sana yansıması, dinlediğim müzikte sana yer eden o anı, arkadaşınla geçirdiğin otuz dakika, sana iyi gelen biri ile olduğun herhangi bir zaman dilimi, evinde olduğun koca bir gün, mutfağında yaptığın yemeğin kokusu, pencerenden gelen kuş cıvıltısına karışmış çocuk sesleri, evladınla ders çalıştığın o saatler, unuttuğun bir anının aniden aklına gelmesi, her sabah işine gittiğin o yolların tozu, akşamları evine alelacele dönüş isteğin, kafanı kaldırınca gördüğün güneş, masmavi gökyüzü, sevdiğin aktiviteler, sokak satıcısından aldığın bir dondurma ya da gazozun tadı - mutluluk bu anların sürdüğü o zaman dilimidir. Beş dakika ise beş dakika, beş saat ise beş saat. Gerisini aramak için zaman harcama. Mutluluk kendisi vardır, kendisi gelir sana. Sen aramaya kalkma. Sadece hissetmeye odaklan ve yaşa.

Geçmişle barış ve mutlu hisset. Var olanı memnuniyetle kabullen. Gelecek olana kapılarını açık tut ve gülümse. İşte mutluluk seninle...

Önceki ve Sonraki Yazılar