Nakçı: ''AK Parti İzmir'in Hastalığı: ADAMCILIK''
Nakçı: ''Tabiri caizse bu “adamcılık” hastalığı partiyi yemiş bitirmiş durumda.''
İzmir'in tanınan gazetecilerinden ve siyaset alanındaki yazılarıyla ses getiren Adem Nakçı, politika kulislerinin nabzını tutmaya devam ediyor. Bu haftaki yazısında AK Parti İzmir İl Teşkilatı'ndaki sorunlara değinen Nakçı,''Tabiri caizse bu “adamcılık” hastalığı partiyi yemiş bitirmiş durumda'' ifadelerine yer verdi.
İŞTE O YAZI
Bir önceki yazıda dile getirdiğim sorular ve tespitlere yönelik çok sayıda Ak Partili isim ve dostum ile görüşme fırsatım oldu. Tamamına yakını tespitlerime katılırken, sorduğum sorulara hiçbir yöneticinin çıkıp cevap veremeyeceğini iddia etti. Çok değil bundan 1 ay kadar önce İzmir’deki teşkilatın milletvekilleri dahil “Bakan, Genel Başkan Yardımcısı ve Başbakan”a yakınlığına göre kamplara ayrılıp düşman kardeşleri oynadığı konusundaki tespitime yeni örnekler vererek katkı koydular. Tabiri caizse bu “adamcılık” hastalığı partiyi yemiş bitirmiş durumda.
Öncelikle bu arkadaşlar o kadar güvenmişler ki “adamcılık” yaptıkları isimlere mevcut başkanları takmaz hale gelmişler. Birçok ilçede teşkilat bu nedenle atıl ve çalışamaz halde. Verilen talimatlar ve görevler ya hiçe sayılıyormuş ya da savsaklanır olmuş. Özellikle il başkanlığının yaptığı çalışmalar ve etkinlikler için yapılan yoğun katılım çağrılarına adeta sabote edilircesine bir tavırla aksi yönde çalışma yapılmış.
Yönetim kurulları neredeyse toplanmaz hale gelmiş. Başta İl Başkanlığı olmak üzere yönetim kurulları yüzde 30-35 katılımı ile toplanırken İl Başkanı Bülent Delican’ın bu konuda Tüzüğün 56. Maddesini uygulamaya sokması ile biraz hareketlilik kazanmış durumda. İl Başkanı Delican’ın kararıyla Siyasi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu eski İl Başkan Yardımcısı Emrun Sulayıcı, Halkla İlişkilerden Sorumlu eski İl Başkan Yardımcısı Aykut Yenice, 7 Haziran genel seçiminde SKM Başkanlığı yapan Mustafa Gedikoğlu, Seçim İşlerinden Sorumlu eski İl Başkan Yardımcısı Özgür Hızal, Münir Ensari ve Mustafa Arslan’ın yönetim kurulu üyelikleri düşürmesi sonrası bu toplantılara katılım yüzde 60-70 oranına çıksa da halen yeterli bir çalışma olarak İzmir siyasetine sirayet eden bir durum yok.
Daha vahimi kimse görev almıyor. Ya biat ettikleri ismin iki dudağının arasına bakıyorlar ya da diğer ekip zarar görsün diye duruma göre tavır belirliyorlar. Özellikle İl Başkanlığı’nda Yürütme Kurulu atıl durumda. İl Başkanlığına gelenlerle görüşmek (ki buda her zaman mümkün değil. Genelde görüşmekten imtina ediliyor) dışında yapılan bir faaliyet yok. Herkes İl Başkanlığında olası bir değişikliğe endekslenmiş durumda. Teşkilatlar kendilerine göre birer aday belirlemiş onun olması için her türlü çabayı sergiliyorlar. Haber portalımızın yazarı “Delinin Zoru”nun dile getirdiği dosya savaşları da görüştüğüm Ak Partililer tarafından da resmen teyit edildi. Hatta bazıları İl Başkanlığı adayı olarak düşündükleri isimleri överek bu konuda haber ve köşe yazısı ile destek istedi.
Kısacası görünen o ki eskilerin dediği gibi “Ağacın kurdu içindedir” sözündeki gibi Ak Parti’yi İzmir’de yiyip bitiren kurtta partinin içinde teşkilatların orta göbeğinde yer alıyor. Bu kurt “Adamcılık” şeklinde partinin içini oymaya devam ediyor. Bakalım bazıları tarafından da özellikle beslenen bu kurt partiyi daha ne kadar çürütecek.
GönderMe1: Ak Parti İzmir’de artık herkes İl Başkanı Bülent Delican’ın gideceğine iyice inanmaya başladı. Zira bırakın teşkilat üyelerini çok sayıda yönetici de İl Başkanı Delican’dan “vebalı”dan kaçarcasına hızla uzaklaşmaya başladı.
GönderMe2: Ak Parti’nin bu kadar kötü olduğu ilde CHP örgütleri de resmen bir ölü toprağı atılmış gibi yatıyor. Bir iki ilçe dışında örgüt tatil moduna girmiş durumda. Allahtan sosyal medya var da oradan bir iki klavye oynatarak siyaset yapıyorlar da hayatta olduklarını öğreniyoruz. Oylar Facebook ve Twitter’dan yazmak ile artmıyor bilesiniz istedim!
GönderMe3: Geçtiğimizde CHP kulislerinde bir ilçe başkanının “sudan zehirlendi”ği iddiası kulağıma geldi. İddiaya göre İzmir’in 4 harfli ilçelerinden birinin başkanı olan arkadaş 1 Mayıs’ın tatil olduğunu öğrenince yurtdışına çıkmış. Tatil için komşuya giden başkan maalesef tatili eğlenerek değil de acı çekerek geçirmiş. Parti kulislerinde İddiaya göre ilçe başkanının durumunu öğrenen partililer bu duruma pek üzülmemiş, hatta “Emeği savunan partimizin ilçe başkanı 1 Mayıs’ta alanda olmak yerine tatile gidince ilahi adalet yerine gelmiş” diyorlarmış.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.