Namık Kuyumcu, Bodrum Leman Kafe'de,5 Mayıs Cuma akşamı saat 21.00'de başlayacak etkinlikte gitar, saksafon ve keman eşliğinde, seçtiği şiirlerini okuyacak.

Kuyumcu, etkinliğin ikinci bölümünde; son romanı , ‘Her Veda Elveda Değildir’ üzerinden; ‘Kadın Aşk ve Özgürleşmek’ temalı bir sunum yapacak.

Dinleyicilerin soru ve yanıtlarıyla devam edecek olan buluşma; sanatçının bestelenmiş şiirlerinin yorumlandığı dinletiyle devam edecek.

İzmirli yazar Kuyumcu son dönemde Türkiye’nin farklı şehirlerinde yer aldığı etkinliklerde sanatseverler ile bir araya geliyor. Kimi zaman müzikli kimi zaman sadece sohbet ve imza günü olarak geçen etkinliklerde sanatçı, ‘sesi ve sözü’ ile sanatın hayatı güzelleştirmesi için çalışıyor.

Her Veda ELVEDA Değildir

Namık Kuyumcu’nun aşkı ve yüzleşmeyi anlatan romanı “Her Veda ELVEDA Değildir” okurlarıyla geçen yıl buluştu.

Kahramanları kadar samimi bir yazarın kaleme aldığı ve Destek Yayınları’ndan çıkan son yılların en cesur ve sürükleyici romanının ilk baskısı 50 bin yapıldı.

Kuyumcu, daha önce “ Talan Bir Ömrün Ortasında”, “Belki Bir Şarkı”, “Bir Şakayım Dünyada” ve “Aşk Bağışlamasın” isimli dört şiir; “Aşkın Rengi Siyahtır” ve “Bir Başkadır Alsancak” isimli deneme kitaplarıyla hatırı saılır bir okur kitlesi edindi.

Namık Kuyumcu, ilk romanında masalların ve destanların sisli hatıralarda kaybolup gitmesine itirazı olan günümüz Amazonlarının çarpıcı hikâyesini anlatıyor. Erkek egemen dünyaya karşı, bilinçli kadınların tercihlerini korkusuzca yaşayışlarını ele alıyor. Okuyucuyu, “sevmek kadar, sevişmek de emek ve hünerdir” diyen cesur kadınların, erkekleri ve ezberleri bozan aşk yolculuklarına çıkarıyor.

“… Aşk; hem yay, hem ok, hem de hedef olmayı becerir, hiçbir güce boyun eğmez, hiçbir dayatmaya ve zora gelmezdi. Aşk, sadece varoluşu için, yaşayabildiği ve yaşatabildiği kadardı. Vakti gelmişse, aşk daima giderdi… Aşk da ödünçtü aslında…” diyor romanında Namık Kuyumcu.

                        -----------   -----------   --------------

Gitmek, kiminde, kendimiz için değilse de, aşk için büyük bir eylem olabilirdi!

Bir aşk, derinliğini, en çok gidişlerde ve ayrılıklarda temize çekebilirdi!

Vakti gelince, çekip gitmeyi de bilmeliydi!

Belki de aşk, buluşmaktan çok, sadece vakti bilinmeyen bir gidişi beklemekti!

Gidişler, aşkların kirlenmemiş biricik yüzüydü!