Ali EYCE
Ne Porsche'ymiş arkadaş!
Dünkü köşe yazında, 'Porscheli Aday Adayı' üzerine bir şeyle karaladım.
Karalamaz olaydım.
Siyasetin kıyısında olan, içinde olan, hiç işi olmayan binlerce kişi Porscheli Aday Adayı Kim ? sorusuna takılmış.
Takılmakla kalmayıp, arayışlar içine girip, birbirlerine kim bu Porscheli Aday Adayı ? diye de sorar olmuşlar.
Bunları duyunca, yazıyı boşuna yazmışım dedim.
Herkes şekilci olmuş Porsche'nin derdine düşmüş.
Porsche değil de, Mustang yazsaydım, Lincon yazsaydım, Limuzin yazsaydım da bu markaları takıntı yapsaydım kafalara.
Yazının tamamından çıkan mesajın sadece 'Porsche' olmasına emin olun çok üzüldüm.
Ne Porsche'ymiş arkadaş ?
Boşuna yazmışım onca satırı resmen.
Hala Porsche takıntısı olan okuyucum varsa, bu satırdan sonrasını bir zahmet okumasın. Bu satırdan sonra ona düşünmesine neden olacak lüks şekilli bir araba markası ismi yok çünkü.
Bundan sonraki satırlarım 'Porsche'yi sormayanlar için.
Yerel seçimler demek, il de ve ilçede yaşanabilir bir çalışma içinde olacak insanın, insanların görev başına gelmesi demektir.
Belediye başkanı, ilde veya ilçede, vatandaşın ödediği vergilerden oluşan parayı alır, vatandaşa en iyi yaşanabilir alan yaratmaya çalışır.
Bu alanı, yolla, köprüyle, suyla, havayla, parkla, bahçeyle, çiçekle, sanatla, kültürle, müzikle, tiyatroyla, festivalle vs. doldurmaya çalışır.
İşte belediye başkanının en iyi kim olur sorusunun cevabını soran seçmen, bu sorulara cevap verebilecek insandır diye başkan olarak görmek ister.
Alanın içinde ekonomik çıkar devşirenler hariç. Onların maddi çıkarları nereye düşerse onlar için kör de olsa, sağırda da olsa, duysuzda olsa, duyarsız da olsa en iyi başkan maddi imkan sunandır.
Benim seçim analizimde iki tür seçmen vardır.
Birinci tür seçmen, partiden veya adayından maddi beklenti içinde olan seçmen, ki bunların oyunu asla değiştiremezsiniz, çok kaybedeceklerini veya az şey kazancaklarını düşünseler dahi kırmızı çizgileri vardır.
İkinci tür seçmen, sosyal, yaşamsal ve kültürel olarak yaşadığı ilin veya ilçenin gelişmesini görmek isteyen, gelişen, değişen ve güzelleşen bir ilde, ilçede yaşamak isteyen seçmendir. Bu seçmen, çoğu zaman partinin adını dahi dikkate almaz. Sadece başkan adayının beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda daha yeterli görür. Buna da başkan adayının seçim döneminde yaptığı açıklamalar, verdiği sözler ve başkanlık koltuğunda oturan kişi ise yaptıklarına bakarak karar verir.
Ve şimdilik aday adaylarına, gelecekte olacak adaylara Mevlana'nın sözlerini son söz olarak yazıp, Porsche ile başlayan satırlarımı, Porsche'siz bitiriyorum.
'Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol. '
Mevlana Celaleddin Rumi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.