Babacan PESENKURDU

Babacan PESENKURDU

Ne Yaptın Bize Corona…

Hepimize bir haller oldu bugünlerde. Birdenbire sinirlenip, birdenbire tepkisiz kalıyor; birdenbire kahkahalara bulanıp, birdenbire ağlıyoruz. Sinirlerimiz çok bozuk. Dünya ile aramızda görünmeyen bir boyut açıldı sanki ve hepimizi içine yuttu. Evet. Yuttu.    

Müthiş endişe ve telaş içindeyiz. Ülkece bir açılıp bir kapanıyoruz. 26 milyon insan işine gidiyor. Evde oturan yaşlılar, futbolcular, bürokratlar aşı oldu ama öğretmenlerimizin hepsi aşılanmadı. Okullarımız kapalı bir buçuk yıldır. Bir iki sene daha sürmez umarım bu Corona belası. Çünkü sürerse, daha lisenin kapısından içeri girmemiş, henüz orta öğretimde olan çocuklarımız, üniversite sınavlarına girecekler. Koskoca bir milletin, dünyanın da en genç nüfusuna sahip olan ülkelerinden biri olan Türkiye’nin geleceği çöpe atılıyor.    

Avm’ler açılırken, küçük esnafa komik rakamlarla destek paketleri açıklanıyor. Dünyanın en yüksek faiz oranları arasında ilk onda yer alan bankacılık sistemimizle, yüksek faizlerle krediler veriliyor ve de bu halka bir nimetmiş, büyük bir iş yapılıyormuş gibi lanse ediliyor. 

Vücut temizlik ürünleri, kadınların kullanmak zorunda oldukları petler, herhangi bir yerde ama gün içinde illa ki kullandığımız piller, herhangi bir insanın kendi kişisel tüketimi olan alkol satışı, ki alkolden dünyanın en yüksek vergisini alan ilk sıradaki ülkeyiz yasaklanıyor.

İşyerleri ve toplu taşıma araçları bulaşın en fazla olduğu yerler olduğu bütün dünyaca anlaşılmışken, restoran, cafe, kahvehane gibi küçük işletmeler kapatılıyor. Bu sektöre bizzat veya dolaylı yoldan çalışan milyonlarca insan mağdurken, işletmeler, vergi, sgk, enerji gibi giderlerini tıkır tıkır ödeyemiyorlar. Neden mi? Çünkü insanların bırakın kasalarını, cepleri bile tam takır kuru bakır.

‘’Biz aşılandık’’ gibi saçma sapan bir reklam anlayışı ile turistleri ülkemize davet eden Turizm Bakanlığında, bu reklamı yapan kişiler hala görevde kalmaya devam ediyor. Buna bir de aynı bakanlığın, gelen turistlerden test istememesi de ayrı bir trajikomik hadise olarak karşımıza çıkıyor.

Sağlık Bakanımız yedinci kez aşı müjdesi verirken, daha önce verdiği altı müjdenin tarihlerini ve adetlerini tutturamaması ise şansızlık olarak değerlendirebileceğimiz bir durumdur herhalde.

Evet. Bu bir pandemi. Ve toplumumuzun yüzde altmış-yetmişi aşılanmadan da bu durumdan kurtulmamız imkânsız. Zaman hedefi göstermek yerine, aşılanmaya odaklanmalı. Milli bir seferberlik ilan edilip, devlet gücü yetmiyorsa, iş adamlarımızdan destek alınıp, aşı yapan herkesin, insanlarımızı aşılamaya çağrılması gerekiyor diye düşünüyorum.

Biz büyük ve birbirine bağlı bir devletiz. Bunun da üstesinden geleceğiz. Günü kurtarırken, geleceğe dair bütün olasılıkları hesaplayıp, buna göre önlemlerimizi almalıyız.

Yoksa Corona, sadece canımızı değil, ülkemizin geleceğinden de parçalar koparmaya devam edecek. Gün birlik ve beraberlik günüdür.
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.