Deprem üstüne deprem, sarsıntı üstüne sarsındı, günlerdir Türkiye, asrın afetiyle yatıyor, kalkıyor, ölüyor, diriliyor, kaçıyor, kurtuluyor.

‘Deprem öldürmez binalar öldürür’ sözünün doğruluğunun test edildiği günlerde, öldüren binaların neden öldürdüğü konusunda ise ciddi alanda, istatistiki ve bilimsel çalışmalar ortaya çıkmaya başladı.

Deprem bölgesinde 11 ilde yıkılan binaların yüzde 98’inin 99 yılı öncesi yapılmış olması, deprem yönetmeliği olmadığı yıllarda yapılmış olması, yapı denetiminin olmadığı yıllarda yapılmış olması, fay hattını geçtiği yerlerde yapılmış olması gibi gibi.

Binaları kimin, kimlerle ve nasıl yapıldığı sorusundan önce oralarda kimin, kimlerle ve nasıl bina yaptığı sorusunun cevabını bulmak gerekiyor.

İmar konusu belediyelerin konusu.

İnşaat ruhsat konusu da belediyelerin konusu.

Yerel yönetimler olan belediyeler, imar çalışması yapıp, ruhsat çalışması yapıp, binaların yapılmasını izin veren kurumlardır.

Belediye meclisinde, belediye başkanının başkanlığında yapılan toplantılarda bu kararlar alınır ve uygulamaya sokulur.

Yasal yol, uygulanan işlem şimdilik bu.

İzmir’in Kemalpaşa Belediyesi de bu yasal yolları kullanan ve uygulayan, uygulamak zorunda olan bir yerel yönetim.

Kemalpaşa Belediye Başkanı Sayın Rıdvan Karakayalı ve başkanlık yaptığı meclisteki görev yapan Kemalpaşa Belediyesi Meclis Üyeleri, belediyenin üstüne kaçak olarak yapılan yerde imar konusunda, ruhsat konusunda vb konularda toplantı yaparken ne düşünüyorlar, ne hissediyorlar cidden merak ediyor insan.

İmara uygun, yasala uygun olduğuna dair imar alanları açarken, yapılara izin verirken kaçak olan meclis toplantı salonunda nasıl rahat ediyorlar cidden merak ediyor insan.

Bu halde ve durumda iken, imara aykırı inşaat yapamazsın, yaptığın imar kanununa, inşaat ruhsatlandırma işlemine aykırı derken, dedikleri yerin durumunu nasıl konumluyorlar merak ediyor insan.

Aklın yolu bir de, akıl doğru yolda mı?

Çivi yamuk ise, tahta kırılmasında ne yapsın?

Belediye Meclisi Toplantı Salonu kaçak ise, vatandaş kaçacak yer aramayıp ne yapsın?