Bugün süper kahramanlar hakkında konuşmak istiyorum sizinle.

Bu kahramanlar her zaman halkın içinden asla tahmin edilemeyecek karakterler olurlar öyle değil mi?

Monoton bir hayatı olan sıradan insanlar. Peki siz hiç o süper kahramanların gerçekten aramızda olabileceğini düşündünüz mü?

Şimdi sizinle aramızdaki o kahramanları bulmaya çalışacağız.

Bir kahraman düşüneceğiz birlikte... Bir yandan bir fabrikada, bantta ürün paketliyor diğer tarafta içindeki dünyada bir can taşıyor. Sonra eve gelip aşçı oluyor sonrasında bir temizlik görevlisi. Çocuğu hastalanınca bir sağlıkçı ya da ödev yaptırırken bir öğretmen oluyor. Okul toplantısında sorumlu bir veli, kocasının yanında ona maddi ya da manevi destek olan bir eş, iş yerinde tüm gücüyle çalışan bir personel.

Süper güçleri var gibi yaşıyor birçoğu. Birçoğuna gün sanki 24 saat değil 40 saat gibi işliyor. Çünkü o bir güne 5 kişinin meslek olarak yaptığı işler sığıyor. Hayat onu yorduğunda, ağlıyor “zayıflık” sayılıyor. Çok güldüğünde ise “iffetsizlik.”

Kahramanımız doktor oluyor, bedenen güçsüz olduğu için iyileştirdiği kişinin yakınları saldırıyor. Eğitimci oluyor, zayıf bulduğu için darp ediyor bir öğrencisi.

Her süper kahraman gibi onunda düşmanları olacak elbet. Ama bazen çok yakınından çıkıyor bu düşmanlar.

Bazen en yakın arkadaşı yapıyor bunu, onun giydiği elbiseyi eleştirirken. İş arkadaşı yapıyor, cinsiyetine bağlı yaptığı şakalarla. İş vereni yapıyor, aynı işi yapan erkek personeline daha fazla maaş vererek. Belki kocası oluyor bu düşman. “Çalışamazsın, oraya gidemezsin, bunu giymezsin.”diyerek. Onu dünyaya getirenler oluyor bazen, anne -babası. “Kız kısmı okumaz, kız kısmı o mesleği yapmaz, öyle giyinmez, sevgilisi olamaz.” sıralıyor oğluna “tamam” dediği tüm kuralları.

Bir gün trafikte hiç tanımadığımız biri olabiliyor bu düşman. “Kadın değil mi hepiniz aynısınız.” diyor. Belki aynı şekilde kullanan bir erkeğe söyleyemeyeceği tüm hakaretleri sıralıyor ardı ardına.

Çocuklarını çalışarak yalnız büyüten anneye “dul” diyor apartman komşuları. “ Dul” olması onu her şeyi yapabilecek biri demek gibi konuşuluyor hemcinsleri tarafından.

Peki o filmlerin sonunda ne oluyor?

Düşman eninde sonunda kaybediyor. Evet yenileri her zaman çıkıyor. Hayat bu elbet olacak yeni düşmanlar ama süper kahramanlar hep kazanacak.

Korkmadan kendileri için hemcinsleri için çalışarak kazanacaklar. Çalıştıkları yer kendi evleri, okul, hastane, fabrika ya da bir mağaza olabilir. Hepsinin emeği kıymetli ve çok özel. Sadece cinsiyeti ile ilgili yapılan tüm bu genellemeler ile savaşarak yaşamaya çalışmak bile bir “Zafer.” Biz istersek bilim insanı, sanatçı, mühendis, gazeteci, asker … olabiliriz. Zamanında bize verilmeyen şansı sonrasında kendimiz kazanabiliriz. Ördüğümüz örgü de ekmek paramız olabilir, yapıp sattığımız yemekte. Bugün bulun o süper kahramanları.

Hayatınızdaki süper kahraman kadınları sevin. Onlara yaptıkları şeyin değerli olduğunu hissettirin. Anneniz, eşiniz, arkadaşınız ya da sokakta sizin için temizlik yapan o personel. Kolay gelsin demek, gülümsemek, takdir etmek, emeğinin hakkını yememek, onu cinsel obje olarak görmemek...

Ben bir kadınım. Kadın olduğum için çok güçlü hissediyorum. Değerli olduğumu biliyorum ve kendime değer veriyorum.

Benim ve Tüm Kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.