Ege Üniversitesi Spor Bilim Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Onur Oral, “Çocuklarımızın fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin daha sağlıklı olabilmesi ve psikolojik ve metabolik dengelerini tehdit eden sağlık sorunlarına karşı onları koruyabilmek için, çocuklarımızı erken yaşlarda spora başlatmalı ve aynen yetişkin bireylerde uygulandığı gibi planlı ve programlı olarak günde en az 30 dakika fiziksel aktiviteyle zaman geçirmeleri sağlanmalıdır” dedi.

Uzm. Dr. Onur Oral, “Çocukluk çağında başlaması gereken fizik aktivite çalışmaları özellikle ilköğretimin ilk yıllarında, çocukların vücut parçalarını kullanmayı ve önemli hareket örneklerini ayırt etmeyi ve mekanik prensipleri öğrenmeyi, kurallara göre davranmayı, denge ve zamanı, alanı kullanma gibi deneyimleri kazanmayla başlamalıdır. Çocuklar için en iyi egzersiz modeli çocuğun düzenli olarak katıldığı hareket eğitimi ve sportif aktivitelerdir. Bu tarzda keyif verici ve sonunda ödül bulunduran aktiviteleri bulmaya yardım eder. Keyif veren ve çocuğun sağlığını tehlikeye atmadan yapılan tüm aktivitelere katılım sağlayabilir, yüzme, yürüme, voleybol, tenis vb. aktiviteler çocukların tercihleri doğrultusunda fizik aktivite için son derece uygun olacaktır. Fizik aktivite çocuğun sağlıklı büyüme ve gelişim için son derece önemli olmakla birlikte aynı zamanda çocuk sağlığı açısından ciddi bir tehlike olan  ‘Çocukluk Çağı Obezitesi’ sinin önlem ve tedavisi adına da olumlu bir rol üstlenmektedir” diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü: 5 yaş ve altındaki 43 milyon obez çocuk var

Obezite özellikle son 20 yılda çocukların metabolik dengelerini tehdit eden bir sorun haline dönüşmesinin gözlendiğini ifade eden Uzm. Dr. Onur Oral, “ 5 yaş ve altındaki 43 milyon obez çocuğun varlığına dikkati çeken Dünya Sağlık Örgütü, üye ülkelere, şişmanlıkla mücadele konusunda acil önlem alma çağrısı yapmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü; çocukluk çağlarında başlayan obezite probleminin, sadece yetişkinlikte şişmanlıkla sonuçlanmadığını, dengesiz beslenme ve fizik aktivite yetersizliğine bağlı aşırı kilolu çocukların solunum güçlüğü, kemik gelişim yetersizliği, hipertansiyon, insülin direnci ve özgüven eksikliğine varan psikolojik sorunlarla erken yaşta karşılaşmak zorunda kaldıklarının altını çizmektedir” dedi.