27 Kasım’da İzmir’de oynanan ve çıkan olaylar nedeniyle yarıda kalan Göztepe-Altay derbisiyle ilgili toplamda 20 şüpheli tutuklanırken, İzmir Barosuna kayıtlı ceza avukatı Özkan Yıldırım, olayları ‘futbol terörü’ olarak nitelerken, Türkiye’nin futbol terörüyle ilk kez 17 Eylül 1967’de 43 kişinin hayatını kaybettiği Kayseri-Sivas maçıyla yüz yüze geldiğini söyledi.

İzmir derbisinde yaşanan olayların ise özellikle Altay tribünlerinden ateşlenen işaret fişeğinden sonra gerçekleştiğini savunan Yıldırım, olayların hukuksal alandaki cezai boyutlarını değerlendirerek, “Altay taraftarının, 16 bin kişinin içine fişeği göndermesi ‘olası kastla öldürmeye teşebbüs’ suçunu oluşturuyor. Orada fişeğin denk geldiği kişi ölseydi ‘olası kastla öldürme’ suçunun unsurları oluşuyordu. Oradaki insanların içinde silah ateş etmek veya fişek atmak aynı etkiye neden olur. Fişeğin de insan öldürme kabiliyeti vardır” dedi.

“8 SENEYE KADAR BİR HAPİS CEZASI GELEBİLİR”

Altay kalecisinin olaylarla hiç ilgisi yokken Göztepe taraftarı Mehmet Nihat Aydın tarafından korner direği ile saldırılmasını ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ olarak niteleyen Yıldırım, “Bu suçun unsurları da oluşuyor bana göre. Diğer Göztepe seyircilerinin de ona uyarak kaleciyi linç etmesi halinde bunun altından kimse kalkamazdı. Stadyumdaki eylemlerin, kitlelerin o eylemle yönlendirilebileceği gerçeğini göz ardı etmemek lazım. 2 kişi ile 20 kişi arasında kavga aynı sonuçları doğurmaz. İnsan öldürmenin cezası müebbet hapisle başlıyor. Fiilin vasfı, kullanılan direğin özelliği ve eylemin yarım kalmasının sebebinin de araya insanların girerek engel olması değerlendirilecektir. Burada nedamet unsuru da yok. Burada netice itibariyle ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ceza verilirse, kastın yoğun olması nedeniyle 8 seneye kadar bir hapis cezası gelebilir” diye konuştu.

“FİŞEĞİ ATEŞLEYEN KİŞİNİN DAHA AĞIR ŞARTLARDA YARGILANMASI GEREKİR”

Maç esnasında resmi sayılara göre 16 bin kişinin bulunduğu stadın içine öldürme kabiliyetine sahip bir araçla saldırıldığını belirten Yıldırım, “Burada ‘Olası kastla öldürme’ düşüncesi kuvvetle muhtemeldir. Fişekle saldırmak veya silahla saldırmak aynı etkiyi gerçekleştirir. İkisinin de öldürme kabiliyeti var. Bu nedenle fişeği ateşleyen kişinin tutuklanma sebebi de ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’. Ambulans görevlilerin de asli maddi fail olarak kabul edilmesi lazım. Yardımcı olup, patlayıcı maddeleri stada sokmaları nedeniyle birinci derece fail olarak yargılanmaları gerekir. Sis bombalarını kullanıp kişinin görüntülenmesini engelleyen şüpheliler de ‘Suç delillerini yok etme’ suçundan ceza alabilirler” dedi.
Göztepeli taraftarların olduğu tribüne işaret fişeğini ateşleyen Altay taraftarı Furkan Ersanlı’nın da müebbet hapis cezası ile yargılanacağını savunan Yıldırım, “Kişiye verilen hasarın miktarı, yaşamsal faaliyete ne ölçüde etki ettiği cezanın verilmesinde etkili olacaktır. Kaleciye saldıran ve işaret fişeği ateşleyen kişiler aynı suçtan yargılanabilir ama fişeği ateşleyen kişinin daha ağır şartlarda yargılanması gerektiği düşüncesindeyim” diye konuştu.