Ömer Çelik: Sivillerin katledilmesi büyük bir faciadır

Ömer Çelik: Sivillerin katledilmesi büyük bir faciadır

Ukrayna'nın Buça kentindeki katliama yönelik değerlendirmelerde bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Çeşitli yerlerdeki katliam görüntülerin buna eşlik etmesi, çocuk, yaşlı ve sivil insanların katledilmesi son derece büyük bir faciadır" dedi.

Partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, "Nihayetinde savaşı bitirecek olan diplomatik çabanın liderler düzeyine taşınmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız her iki lidere de hazırlıklarımızın tam olduğunu, ev sahipliği yapabileceğimizi defalarca bildirdi. Taslağın ortaya çıkmasıyla birlikte İstanbul ya da Ankara'da bu görüşmeyi yaparak savaşı bitirmek konusunda çabamızı bir sonuca ulaştırmış oluruz. Türkiye'nin güvenilir arabulucu olma niteliği herkes tarafından takdir edilmektedir. Ukrayna'ya dönük insani yardımlarımız, insani koridorların açılması konusunda ortaya koyduğumuz diplomatik çabalarımız olumlu sonuçlar alıyor" dedi.

"Dün ortaya çıkan görüntüler son derece üzüntü verici"

Ukrayna'nın Buça şehrinde yaşanan dehşete yönelik konuşan Çelik, "Dün ortaya çıkan görüntüler son derece üzüntü verici. Sokaklarda elleri bağlanarak katledilmiş insanlar, toplu mezarların ortaya çıkması bütün bu toplu mezarlara bağlı olarak Çeşitli yerlerdeki katliam görüntülerin buna eşlik etmesi, Çocuk, kadın, yaşlı ve sivil insanların katledilmesi son derece büyük bir faciadır" açıklamasında bulundu.

omercelik-2.jpeg

"Türkiye'nin NATO içindeki rolü tartışılamaz"

Türkiye'nin NATO içindeki rolünün tartışılamaz olduğunu belirten Çelik, "Bu insanlık dışı eylemlerin araştırılması, sorunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Savaş hukukuna uymayan bir takım eylemler söz konusu olduğu, birtakım katliamlara imza atıldığı maalesef görülmektedir. Gelinen noktada Türkiye NATO içerisindeki güvenilir iradesini net bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Hem de Rusya, Ukrayna ve diğer komşuların gözünde sözüne güvenilir, barış yanlısı bir ortak olarak iradesini ortaya çıkarmıştır. NATO'ya ideolojik saikler karıştırılmaya çalışılmaya, birtakım subjektif değerlendirmelerin için içine sokulması söz konusuydu. 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' diyenler aynı zaman da Türkiye’nin NATO üyeliğini sorguluyordu. Halbuki görüldü ki Türkiye olmadan kilit mimarisi asla oluşturulamaz. Ama şimdi görüldü NATO içinde Türkiye'nin rolü ki asla tartışılamaz." dedi.

"Şu anda AB'nin ortaya koyması gereken diplomatik kapasiteyi tek başına Türkiye ortaya koyuyor"

Türkiye'nin çok uzun zamandır ortaya koyduğu güvenilirliğin, zor zamanda doğru yerde durma ve hem diplomatik hem askeri kabiliyetlerini senkronize şekilde kullanmasının getirdiği büyük bir kapasitenin neticesi olduğunu kaydeden Çelik, "Güvenirlik, zor zamanda doğru yerde durma, diplomatik ve askeri kabiliyetlerin senkronize şekilde kullanmanın kapasitesidir bu. NATO konusunda bu aşamaya gelinmiş olunması iyi olmakla beraber AB konusunda bu aşamaya gelinmediğini görüyoruz. AB'nin Türkiyesiz Ukrayna zirvesi yapmasının hiçbir manasının olmadığını görüyoruz. Şu anda AB'nin ortaya koyması gereken diplomatik kapasiteyi tek başına Türkiye ortaya koyuyor. Liderler zirvesinde muhakkak şekilde Türkiye'nin de Cumhurbaşkanı olması gerekir.

Merkel ve Sarkozy döneminde Türkiye aday olarak katılıyordu. Daha sonra bir kararla ortadan kalktı. Bunun ne kadar anlamsız olduğu, hiçbir şekilde AB’nın işine yaramadığı görülmüştür. Meselenin Avrupa'nın güvenlik mimarisi olmadığını, Avrupa açısından değerlerin korunmasının tedbirlerin alınmasına da dairdir. Avrupa demokrasilerinin çok uzun zamandır Avrupa'nın DEAŞ'ı dediğimiz aşırı sağ örgütlerin tehdidi altında olduğunu ifade ediyorduk. En son Sayın Macron bu konuda bir strateji belirlenmesi gerektiğini söyledi. Esas mesela pek çok kişinin İslam ve Türkiye düşmanlığı söz konusu olunca aşırı sağa sessiz kalmasıdır. Bu sessizlik ve suskunluk Avrupa'nın bünyesinin zayıflamasına bağışıklık sisteminin zaafa uğramasına yol açıyor" dedi.

"Tunus'ta Parlamentonun feshedilmesinden üzüntü ve kaygı duyuyoruz"

Tunus'taki gelişmelerin yakın şekilde takip edildiğini kaydeden Çelik, "Parlamentonun feshedilmesinden üzüntü ve kaygı duyuyoruz. Dünyanın her tarafında parlamentoların açık olmasının o ülkelerin kazanımı olduğunu ifade ediyoruz. Daha önce hükümet ilga edilmişti, en son 30 Mart tarihinde Tunus Halkın Temsilcileri Meclisi feshedildi. Tunus çok önemli bir ülke. Kendi demokrasisini korumak bakımından büyük gayret sarf ediyor. Tunus'un çok büyük kazanımları var. Bu kazanımları Tunus’un kaybetmemesi lazım. Ortaya çıkan tablo kazanımların kaybedilmesine dönük risk oluşturduğunu görüyoruz. Burada herkes açısından Parlamentoya dönük olarak böyle bir müdahalede bulunulmaması gerektiğinin altını çiziyoruz.

Parlamentoya müdahaleden sonra milletvekillerin kovuşturmaya uğraması, görevlerinden men edilmeye çalışılması, bu kazanımlar için risk teşkil etmektedir. Tunus'un temsil ettiği anayasa ve demokrasi tecrübesi kendilerine ilham kaynağı olarak gören ülkeler, kesimler tarafından olumsuz sonuç doğuracaktır. Seçimlere dönük yol haritasının titizlikle uygulanması gerektiğini ifade etmek isteriz. Biz parlamentolara dönük her türlü müdahaleyi kabul etmeyiz. Parlamentonun ilga edilmesi şeklinde bir müdahale ortaya çıkması maalesef o ülkenin demokratik kazanımları açısından olumlu sonuç doğurmuyor" diye konuştu.
MKYK toplantısının ana gündeminin bölgesel ve uluslararası gelişmeler olduğunu ifade eden Çelik, "Bu konuları detaylı bir şekilde değerlendiriyoruz. Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği nokta açısından detaylı sunum yapılıyor. Milli ve yerlilik oranımız nedir? Bundan sonraki perspektifimiz nedir? Elimizdeki imkan ve kabiliyetlerin üstünlük dereceleri nedir? TSK'nın ihtiyaç duyduğu bu kapasitenin daha da geliştirilmesi TSK'nın başka ordulardan daha yüksek kapasiteye sahip olması için kendi imkanlarımızla ürettiklerimizin, üreteceklerimizle ilgili detaylı değerlendirme oldu. Bu MKYK'mız hem uluslararası gelişmelere hem de savunma sanayindeki gelinen noktaya ayrılmış sunumlarla daha çok oluşmuş bir MKYK olarak icra ediliyor" diye konuştu.

Kuzey Makedonya'da nüfus sayımında Türk toplumu temsilcilerinin çok güçlü çağrıları olduğunu ifade eden Çelik, "Bu çağrıları hassasiyetle değerlendirdik. 2021 yılında yapılan nüfus sayımı 30 Mart'ta açıklandı. Makedonya Türk toplumunun hak ve menfaatlerine dönük çağrıları takip ettiğimizi ifade etmek isterim" dedi.

"KDV indirimlerinin etiketlere yansıyıp yansımadığı konusunu takip ediyoruz"

KDV indirimi fiyatlara yansıyıp yansımadığı konusundaki soruyu yanıtlayan Çelik, "Biz sürekli sahada olan bir partiyiz. KDV indirimlerinin etiketlere yansıyıp yansımadığı konusunu takip ediyoruz." dedi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.