Şehit Aileleri ve Gaziler Vakfı Genel Başkanı Üstüner Midiliç, Genel Sekreter Ramazan Polat ve beraberindekilerin ziyaret ettiği MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Tunç Soyer’e sert sözlerle yüklendi.

Osmanağaoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Öncelikle nazik ziyaretleriyle bizleri onurlandıran Şehit Aileleri ve Gaziler Vakfı Genel Başkanımıza ve onun kıymetli yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum. Onların nezdinde; her zaman başımızın tacı olan şehit ailelerimize ve gazilerimize sonsuz minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Ne üzücüdür ki; şehitlerimizin fedakarlıklarını unutan, şehit ailelerimizin çektikleri acıları görmezden gelen, gazilerimizin Türk milleti var olsun diye ömür boyu yaşadıkları mahrumiyetlerin farkında olmamakta direnen bu kokuşmuş kafa, iki gün önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde ortaya çıkmıştır. Hem de 19 Eylül gibi, milletimizin şaşmaz hafızasında yer bulan gazilerimiz için özel ve müstesna bir günde kendisini göstermiştir. Şehit Aileleri ve Gaziler Vakfı Genel Sekreterimiz Sayın Ramazan Polat ve beraberindekiler, 19 Eylül Pazartesi günü, Gaziler Haftası sebebiyle, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i nezaket çerçevesinde ziyaret etmek istemiş ancak Tunç Soyer kendileriyle görüşmeyi reddetmiştir. Hiç şüphe yok ki bu küstahlık bütün gazilerimize ve şehit ailelerimize yapılmış bir küstahlıktır. Tunç Soyer haddi aşmakta, sınırları zorlamakta, pervasızlıkta çığır aşmaktadır. Ne demek bir gazimizle görüşmemek? Ne demek gazimizin görüşme talebini reddetmek? Terör örgütü PKK’yı beslediği, Belediyenin kaynaklarını PKK Terör Örgütüne aktardığı için kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanına özel programlar tertiplemeye, onu “Amed Belediye Başkanı” diyerek davet etmeye, slogan attırmaya zaman bulan Tunç Soyer, bir Gazimizin lütfederek gerçekleştirdiği ziyarete mi zaman bulamamıştır? Yunan sempatizanlığı yapmaya, sağa sola Yunan Kıralı Agemannon’un ismini vermeye, şanlı Türk Bayrağının dalgalandığı Kadifekale’ye Pagos ismi vermek için çaba sarf etmeye zaman bulan Tunç Soyer, bu topraklardaki varlığımızın sebebi gazilerimizle görüşmek için mi zaman bulamamıştır? Acaba onlara 5 dakika ayıramayacak kadar ne yoğunluğu vardır? Hangi PKK’lıyı maaşa bağlayacağını mı düşünüyordu? Yunanistan’a nasıl mavi boncuk atarım, terör örgütü sempatizanlarını nasıl memnun ederim, PKK’nın insan kaynakları şubesi haline gelen HDP’nin mitingine katılınca ne konuşayım sorularının cevabını mı düşünüyordu? Bilinmelidir ki; İzmirlinin bu zihniyete ve eşkâli bozukların hoyratlığına tahammülü kalmamıştır! Kahraman bir gazimiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret edemiyorsa o makam işgal altında demektir! O kapılar gazilerimizin yüzüne kapanıyorsa, oturduğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan güç alarak Gazilerimiz rencide ediliyorsa o makam işgal altında demektir. Terör örgütü sempatizanlarına, terör örgütü militanlarına, Türk düşmanlarına, Türkiye düşmanlarına açılan kapılar gazilerimize ve şehit ailelerimize kapatılıyorsa o makam işgal altında demektir. Tunç Soyer şunu unutmamalıdır: İzmirli hemşerilerim; Gazi Paşa Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verilişinin yıl dönümünde gazilerimize yapılan bu hakaretin cevabını Tunç Soyer’e verecektir. Çünkü İzmirli bilir ki; gazilik, haklı ve şerefli bir mücadelenin mükafatıdır. Millet gazidir, devlet gazidir. Şu anda çatısı altında bulunduğumuz Meclis de gazidir. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de gazidir. Tunç Soyer ile görüşmek üzere İzmir Büyükşehir Belediyesine gittiğini söyleyen Vakıf Genel Sekreteri Ramazan Polat ise; kendilerinin yaklaşık 2-3 saat bekletildiklerini daha sonra görüşmenin gerçekleştirilmeyeceği bilgisinin verildiğini, beklerken güvenlik görevlilerinin devamlı kontrolü altında tutulduklarını ve Belediye Binasından da güvenlik görevlilerinin nezaretinde yolcu edildiklerini söyleyerek hak etmedikleri bir davranışla karşılaştıklarını belirtti."

...