Kıbrıs’da devam eden müzakerelerle ilgili açıklama yapan Uluslararası Ortadoğu Ondan Hakları Federasyonu Genel Başkanı Dr. Bekir Ayaz küresel güçlerin Türk tarafını toprak ile birlikte mülkiyet, göçmen ve nüfus gibi alanlarda zorlayacaklarını belirtti. Muğla Gazetesi’ne özel açıklamada bulunan Uluslararası Ortadoğu Ondan Hakları Federasyonu Genel Başkanı Dr. Bekir Ayaz , “ Kıbrıs adası için  tarihin akış sayfalarına göz gezdirdiğimizde yaklaşık 400 yıllık tarihten günümüze Türk yönetimi tarafından uzun süreli yönetildiğini görmekteyiz. 12 ocak’ta başlayacak müzakerelerde küresel güçler Bosna’da tıpkı Filistin’de olduğu gibi Akdeniz ve Ortadoğu da ki  jeostratejik çıkarları doğrultusunda  masada yıkım yapmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Yeryüzüne yön verme sevdasıyla burnumuzun dibinde etten püften bahaneler ile petrol aramaya çalışan İsrail’in Üstleri kullanan İngiltere’nin,Almanya’nın ve Amerika’nın ne işi varsa büyük Türkiye Cumhuriyetinin daha fazla işi vardır.Orada bulunan nüfusumuz Osmanlı İmparatorluğundan kalan yegane emanettir.

Tarih boyunca hiç bir Türk ve Türk devleti kimsenin boyunduruğu ve himayesi altına girmemiştir. Birleşik Devletler Başkanı Obama’nın ülkemize Kıbrıs konusunda emir verme cüretini göstermesi mesnetsiz ve talihsiz bir yaklaşımdır.Türk milletine emir vermeye kimse yeltenmeye kalkmasın? Rum yönetiminin Federasyon düşüncelerine katiyen olanak tanınmamalıdır. Rum halkı ne haklara sahip iseler K.K.T.C vatandaşı o haklara eşit oranda sahip olmalıdır.
Müzekkerelerde masaya yatırılan temalar ana arterleri ile Türkiye Cumhuriyeti gerekse K.K.T.C yetkilileri tarafından 1974 öncesi “Zulüm ve Kaos” ortamına dönüşmesine müsamaha edilerek kesinlikle imtiyaz tanınmamalıdır. Üst akıl dediğimiz küresel güçler Toprak ile birlikte mülkiyet, göçmen ve nüfus gibi alanlarda bizleri zorlayacaklardır. Böyle bir tez karşısında toprak ve harita düzenlenmesine kesin olarak karşıyız. Adada 1974 yılında masun ve günahsız insanlara zulmeden darbeci zihniyete ve acıya son veren  T.S.K lerinin kahraman askerleri ne şarta olursa olsun orada kalacaklardır. Türkiye’nin doğu Akdeniz de ki çıkarları ve ülke güvenliği için askeri gücün azaltılması kesinlikte azaltılmayacaktır. İngiliz derin devletine ve Rum yönetimine halkımız emanet edilmeyecektir. Londra ile Zürih antlaşması sonucunda sağlanan mutabakat her daim ve ilelebet saklı kalınacaktır. Türkiye’nin “Garantörlüğü” ile Kıbrıs üzerindeki “haklarımız” müzekkere süresince deklara edilmesi gerekmektedir. Gençler geçmişte atalarının yaşadıkları acıyı çektikleri çileyi unutmasınlar. Geçmişini bilmeyenler geleceğe ışık tutamazlar. Kıbrıs bizim Milli davamızdır.  Oyunu Oyunla bozmanın bir ve birlik olmanın şimdi tam zamanı” dedi.