Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.

Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

6 gencecik vatan evladımız, PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit oldu. Şehit haberlerini aldıktan saatler sonra Kubilay'ın anma törenindeydim Şehidimizi andık. Cumhuriyeti var edenlere bu ülkeyi bir kez daha minnet duygularımızı ifade ettik. Ardından da Ramazan Günay'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Hepimizin yüreğini yakan duygularımızı paylaştık. Son derece duygulu bir babanın metaneti ve bizlere söylediği Böyle bir ülkenin vatandaşı olmanın Kurucu partisinin mensupları olmanın bir kez daha gururunu yaşadım. Altı şehidimizin haberinin ardından böyle haberlerin gelmemesi için ne sorumluluk düştüğünü konuşurken Bir altı şehit haberi daha geldi. Yüreğimiz yandı gırtlaklarımız düğümlendi.

Biz teröristlerle mücadelede kahraman TSK'nin arkasında olduk olmaya devam edeceğiz, Elbette siyasi partilerin üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundalar. Birileri bir yandan kendi sorumluluğunu örtmek için ve süreci kendileri açısından hasarsız atlatmanın hesabı içine girdiler. Algı operasyonun ilk günlerini yaşadığını akıl sahibi her birimize hissettirdiler. Ankara'da birileri alışılmış ezberleri tekrar etmekle meşguldüler...

"BİZ DEDİK Kİ MİLLİ YAS İLAN EDİLSİN"

Eğlenceler iptal edilsin varsa festivaller iptal edilsin. Bu ülke bu acılarda ortaklaşsın istedik. Bu uygulama daha önce oldu. Ama bizim dediklerimizi duymadılar. Suudi Arabistan Kralı öldüğünde 3 gün yas ilan ettiler. Bu ülkenin 12 evladı şehit edildiğinde milli yas ilan etme ihtiyacını görmüyorlar.

"SİZİ MEŞRULAŞTIRACAK HİÇBİR İMZAYI ATMAYACAĞIZ"

Her zaman olduğu gibi 2 paragraf yazının altına imza atıp terörü kınamak istediler. Yas ilan etmeyelim, ne yaşandığını anlatmayalım ama A 4 kağıda imza atıp kınama yapalım. Milli yas ilan edilmeden, gerekli bilgilendirme yapılmadan sizi meşrulaştıracak hiçbir imzayı atmayacağız.

Zorlu bir dönem giriyoruz. Göğüs göğse mücadele edeceğiz. Onlardan korkmuyoruz ama bu partinin arkasında durduğunu düşündüğünden bir dost ateşi almak dışında hiçbir endişesi yoktur, kimseden korkmuyoruz.

Bu bildiri hazırlanma talebi geldiğinde 3 grup başkanvekilimizle görüştük, taleplerimiz yerine getirilmezse kendi bildirimizi hazırlarız dedik. Bu ciddiyi bildiriyi, diğeri büyük bir hatadır. Şehitlere sahip çıkan ailelere karşı sorumluluğu hatırlayan bu bildiriyi büyük bir onurla CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak grup başkanvekilleri ile hazırlayıp o dakika yayınladık. Artık sizin istediğiniz kağıtlar üzerine imzalar koyup iktidarın peşinde koşturup, şehitleri bir sonraki habere kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık bundan sonra da ortaklaşmayacağız.

KAÇ BİLDİRİYE İMZA ATTIK?

1984'ten beri kaç bildiriye imza attık? Neyi başardık, neyi çözdük? Bundan sonra ne ezbere iktidar var, ne de ezbere muhalefet var. Faşizme, 'Sen neden böyle yapıyorsun' denmez. Mikroba, 'Sen neden hasta ediyorsun' diye sorulmaz. Muhalefet, iktidarın pozisyonuna güç veriyorsa o ülkede iktidar değil muhalefet sorgulanır. Sorumluluğumun farkındayım.

Elbette sorularımız var. 20 aydır Pençe-Kilit operasyonu şehit geldikçe hatırlanıyor. Bu operasyonun amacı ne, hedefi ne? Ulaştıysa neden oradayız, ulaşmadıysa neden ulaşmadı? Bu şartlarda koruyamıyorsak mehmetçiğin hayatı için başka tedbirler alınması gerekmiyor mu?

"HAİN ERDOĞAN'DIR!"

CHP'nin bildirisinde PKK yazmıyormuş; CHP PKK diyemezmiş. Sayın Bahçeli bugün dedin ya PKK'nın adını anmayan bir hain arıyorsan işte Erdoğan'ın tweeti. PKK'nın adını anmayan bir hain arıyorsan, o hain Recep Tayyip Erdoğan'dır.