Paris Anlaşması’nı onayla, adın tarihte doğruların tarafına yazılsın

Paris Anlaşması’nı onayla, adın tarihte doğruların tarafına yazılsın

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı almasının yankıları tüm dünyada devam ederken, Türkiye geçen sene imzaladığı anlaşmayı halen onaylamamakta ayak diretiyor.

Greenpeace İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Avukat Deniz Bayram, “Türkiye, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmasını bahane göstererek, henüz etkili adımlar atmadığı anlaşma için ayak dirememeli, adını tarihin doğru tarafındaki ülkeler arasına yazdırmalı” dedi.Geçtiğimiz hafta tüm dünya ABD Başkanı Donald Trump’ın iklim değişikliğine karşı sıcaklık artışının 2 derece ile sınırlandırılmasını ve 1,5 derece içinde çaba harcanmasını amaçlayan Paris İklim Anlaşması’ndan çıkış kararını konuştu. 2020 yılında yürürlüğe girecek anlaşmadan ABD’nin çıkış kararının neden olacağı etkiler tartışılmaya devam ederken, gözler Türkiye'nin bundan sonra atacağı adımlara çevrildi. Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nın imzalandığı ilk günden beri "Yeşil İklim Fonu"ndan pay alma şartını koştuğuna ve anlaşmayı onaylamayarak taraf olma yükümlülüklerini üstlenmediğine dikkat çeken Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Deniz Bayram konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Türkiye gerçekçi bir sera gazı emisyon azaltım taahhüdünde bulunmadığı gibi kömüre dayalı enerji politikalarına ağırlık vererek iklim değişikliği ile mücadelede çoktan geride kalan ülkeler arasında yerini almıştır. Türkiye bu noktada, ABD’nin anlaşmadan çıkmasını bahane göstererek henüz etkili adımlar atmadığı anlaşma için ayak dirememeli. Sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyelini hayata geçirerek, enerji verimliliğini gözetmeli; adını tarihin doğru tarafında öncü ülkeler arasına yazdırmalıdır.”Türkiye’nin mevcut durumda iklim değişikliği ile mücadelede dünyadaki gelişmelerin tam aksi yönünde politikalar uyguladığının altını çizen Bayram, Türkiye’nin son dönemde iklim değişikliği ile mücadeleyi gerileten adımlarını da şöyle sıraladı;

“.         Kömür projelerine sağlanan teşvik;

.           “Stratejik Çevresel Etki Değerlendirmesi” yükümlülüğünün enerji projeleri için 2023 yılına kadar ertelenmesi;

.           Enerji verimliliği hakkında yasal yükümlülüklerin 2021 yılına kadar ertelenmesi;

.           Yenilenebilir enerji politikaları alanında etkili stratejilerin hazırlanmaması ve uygulanmaması;

.           Endüstri tesislerinin sera gazı emisyonlarına ilişkin envanterlerini sunması ile ilgili yükümlülüklerini iki yıldır ertelenmesi.”

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.