Bu ürünlerin hastalara sunumunda ise Eczacılık Meslek Doktorası’na (PharmD) sahip Pratisyen Klinik Eczacılar  görev alacak.
 

Mesleğin iki duayeni; RxMediaPharma İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı’nı Türkiye'ye kazandıran Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent ÜSTÜNES ile 3 kuşak eczacı bir aileden gelen, Avrupa ve Türkiye'de meslek üst örgütlerinin içinde üst düzey çeşitli görevler almış, EDAK Yönetim Kurulu 2. Başkanı Ecz. Vecihi ÖZERDEMLİ; 21. yy'da Dünya'da ve Türkiye'de eczacılık mesleğinin nereye doğru geliştiğinin cevabını bulmak üzere buluştu. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yaklaşık bir saat süren söyleşide Biyoteknoloji çağı ile birlikte Klinik Eczacılığın dünyadaki ve Türkiye'deki gelişimine dikkat çekildi.

Sağlık hizmetleri farklılaşacak

İlaç ve eczacılık kavramını kökten değiştirecek gelişmelerin moleküler biyoloji ve moleküler farmakolojide yaşanan gelişmelere bağlı olarak kişiye özel ilaçlar ile yaşanacağını kaydeden Prof. Dr. Levent ÜSTÜNES; çok uzak olmayan bir gelecekte eczanelerimizden kişiye özel ilaçların verilmeye başlanabileceğini söyledi. Eczacılık mesleğini tümüyle etkilemesi beklenen bu değişime ancak eğitimden başlanarak ayak uydurulabileceğini  vurgulayan Prof. Levent ÜSTÜNES;  “bu çerçevede klinik eczacılık eğitimi geleceğin olmazsa olmazı olacaktır" dedi. Klinik eczacılık ile eczacının insan sağlığındaki rolünün daha önem kazanacağı bir döneme giriyoruz. Böylece sağlık hizmetleri de farklılaşacak. Sağlık hizmet sunucuları olarak hekim, hemşire ve eczacıların işbirliğiyle ekip çalışması içinde yapmaları vazgeçilmez olacak. Bunun için de öncelikle tıp fakültesi, hemşirelik ve eczacılık fakültelerinin birlikte ve eşgüdümlü çalışmaları ve aynı sağlık kampusu içinde olmalarına ihtiyaç  var.

Bu yeni yaklaşımda, hekimin  ve hastanın onayıyla ilaç tedavisine ilişkin  takibi ve olası yan etkiler gibi sorunların önlenmesi ve giderilmesi eczacının sorumluluğunda olacaktır. Bugün klinik eczacılık ve farmasötik bakım uygulamaları olarak tanımladığımız bu uygulamalar sayı ve önemleri giderek artan biyolojik ve genetik ilaçlar söz konusu olduğunda çok daha önemli hale gelecektir. Buraya baktığınızda, bu hizmetlerin verilebilmesi için uygulama pratiğine ihtiyaç var. Sahada bizzat çalışmış, bu deneyimi kazanmış hocalara, eğitmenlere ve öğrencilere ihtiyaç var. ABD'deki Eczacılık fakültelerinin verdikleri eğitimin değeri kendilerine bağlı bu stajları yaptırabildikleri hastaneler, serbest eczaneler, bakımevleri gibi yerlerdeki pozisyonların çokluğu ile ölçülür. 4-5 yıllık bir eğitimden söz ediyoruz. Öğrencinizi ne kadar çok farklı kliniklerde rotasyonlara gönderebilirseniz bu alanda o kadar başarılı olabilirsiniz." şeklinde konuştu.

Dünya biyoteknoloji çağına giriyor

Yeni yasa ile eczacılığın ve eczanelerin tanımının değiştiğini ama mesleğin yine sadece eczanelerde sıkışıp kaldığını kaydeden Ecz. Vecihi Özerdemli de, eczacılığın insanlık var oldukça var olacak bir meslek olduğunu ama değişen koşullara adapte olarak yeni meslek politikaları geliştirmek gerektiğini söyledi. Özerdemli; "Dünya biyoteknoloji çağına giriyor. Yakında ilaçların tümü biyolojik ve genetik ilaç haline gelecek. Bu ne demek, her eczacı bir klinisyen olacak demek. Bu bir yerde mesleğimize yeni bir boyut katacaktır" dedi.