Prematüre bebeklerin bilinmeyen özellikleri

Prematüre bebeklerin bilinmeyen özellikleri

“Prematüre bebeklerin hayatta hastalıklarla karşılaşma riskleri hep yüksektir”

Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, 37. haftadan önce doğan ve prematüre bebeklerin hayatlarında karşılaşabileceği sorunlara dikkat çekti. Çetinkaya, prematüre bebeklerin bakımının daha fazla özveri gerektirdiğini belirterek, “Çünkü bu bebeklerin hayatları çok ince bir çizgide ilerleyebiliyor” dedi. 

Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, Türkiye’de yılda 37. gebelik haftasından önce 150 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini belirtti. Erken dünyaya gelen bu bebeklerde, solunum sorunları, kan şekeri düşüklüğü, enfeksiyon hastalıkları, sarılık, ısı düzensizlikleri, beslenme problemleri, ventrikül içi kanamalar gibi çok ciddi hayati sorunlar gelişebildiğini kaydeden Çetinkaya, “Bu bebeklerin önemli bir kısmı ciddi bir destek ile hayatta kalma şansı yakalamaktadır. Bu nedenle prematüre doğan bebek bakımı büyük bir hassasiyet ve özen gerektirir” diye konuştu. 

“Teknolojik cihaz desteği önemlidir” 

37. haftasını tamamlamadan dünyaya gelen prematüre bebeklerin hayata tutunmalarında ve sağlıklı bir büyüme sürecine girmelerinde yeni doğan yoğun bakım (NICU) ünitelerinde aldıkları tedavi ve teknolojik cihaz ve sistemlerin desteği çok önemli olduğunun da altını çizen Çetinkaya, şöyle konuştu: “Beyin, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, bağırsaklar gibi hayati öneme sahip organ ve organ sistemlerine ait bozuklukların tedavilerinin hassasiyeti bilgi ve teknolojinin birleşmesiyle sağlanabilir. Doğumdan hemen sonra bebek, aldığı ilk soluk ile birlikte anne karnındaki dolaşım sisteminden tamamen farklı bir sisteme alışmak zorundadır. Son yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde prematüre bebeklerin yaşam oranlarında ciddi artışlar sağlanmıştır. Bunun yanı sıra yardımcı üreme teknolojisindeki gelişmeler sayesinde çoğul gebeliklerin ve prematüre doğumların sayısı da arttı. Bu nedenle erken doğum olasılığı söz konusu olduğundan itibaren doğumun yenidoğan yoğun bakım ünitesinin olduğu merkezlerde planlanması önemlidir.” 

“Sağlık sorunlarla karşılaşma riskleri yüksek” 

Prematüre bebeklerin yenidoğan yoğun bakımda tamamlanan tedavileri sonrasındaki süreçte diğer sağlık sorunları ile karşılaşma riskleri zamanında doğan bebeklere oranla daha fazla olduğunu vurgulayan Çetinkaya, şu bilgileri verdi: “Bu yüzden bebek taburcu edildikten sonra, evde son derece özen gerektiren bir bakım şarttır. Bu bebeklerin en sık karşılaşılan sorunları arasında sarılık, beslenme sorunları ve enfeksiyon sayılabilir. Yapılan çalışmalarda 37. gebelik haftasından küçük prematüre bebeklerin 3’te 1’inin taburculuk sonrası kısa bir süre içerisinde tekrar hastaneye yattığı belirtilmektedir. Prematüre doğanların daha sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki tedavi süreçleri kadar taburcu olduktan sonraki süreçteki takipleri de önemlidir. Prematüre bebeklerin beyin gelişimi büyüklük olarak da henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle nörolojik açıdan çok yakın izlemek gereklidir. Bu bebeklere devamlı ve özel bir tıbbi bakımın sağlanması, beslenme, büyüme ve nöro-gelişimsel durumlarının yakından daha sık izlenmesi, koruyucu yaklaşım ile erken tedavi ve girişimlerin zamanında yapılması gerekmektedir.” 

“Prematüre bebekler yaşamları boyunca takip altında kalmalıdır” 

Prematüre doğmuş bir bebeğin okul çağlarına geldiğinde psikiyatrik, sosyal, gelişimsel ve davranışsal sorunlar gözlenebileceğine de dikkat çeken Çetinkaya, “Özellikle bu çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülme olasılığı diğerlerine göre daha yüksektir. Bu sebeplerden dolayı erken doğumların teknolojik ve bilgi olarak donanımlı olan merkezlerde yapılması ve bu bebeklerin gelişme çağları ve hatta okul çağlarına kadar varan sürecin çok iyi gözlemlenmesi, konusunda uzman bir doktor ile sürekli iletişim ile takip altında olması her açıdan çok önemlidir. İleri ki yaşlarda çok daha zorlu tedavi süreçleri gerektirecek sorunların bir çoğu erken tespit edilmesi halinde tedavi edilebilir ve tamamen önlenebilir” açıklamasında bulundu. 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.