Prof. Dr. Gürüz: "Hedefimiz üzerinde güneş batmayan bir Ege Üniversitesi kampüsü"
Ege Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, Medya Ege'ye özel açıklamalarda bulundu.
Ali İhsan ÇİFTÇİ - Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Parazitoloji Anabilim Dalı Eski Başkanı Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, Ege Üniversitesi Rektörlüğü'ne yeniden talip. Önümüzdeki süreçte gerçekleşecek olası bir rektör ataması için aday olduğunu belirten Prof. Dr. Gürüz, Ege Üniversitesi'ndeki eksiklik ve aksaklıkları; rektör olduğu takdirde gerçekleştirmeyi düşündüğü projelerini Medya Ege'ye anlattı. Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz'ün en dikkat çekici söylemlerinden birisi de dünyanın değişik bir çok şehrinde ortaklık kurulacak kardeş üniversitelerde açılacak temsilcilikler ile "Üzerinde güneş batamayan bir Ege Üniversitesi Kampüsü" kurulması planı oldu.
"100 BİN KİŞİLİK BİR ŞEHİR"
1962 İzmir doğumlu olan ve ailesinin de 1923 yılından beri İzmir'de yaşadığını söyleyen, aynı zamanda Altay Spor Kulübü taraftarı olan Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, "İzmir'e ait olan her değeri yaşıyorum. En dikkat ettiğim şey ülkeme olan borçlarımı eksiksiz olarak yerine getirmem gerektiğidir. Askerlik görevi, vergi vermek dışında hayatımızı kazanmamıza yol açan üniversitemizin bize kattığı değeri bir borç olarak görüyorum ve bu değeri geri dönüş olarak hizmetle ödemem gerektiğini düşünüyorum. Ege Üniversitesi, Türkiye'nin kuruluş itibariyle 4. üniversitesidir. Yaklaşık 65 bin öğrencisi, 10 binin üzerinde çalışanı, diş hekimliği ve tıp fakültesine gelen kişilerle birlikte günde 100 bin kişinin yaşadığı bir şehirdir. Türkiye'nin dışa açılan en önemli bilim kapısı olan üniversitelerimizin dünya sırlamasındaki yer, her akademisyeni rahatsız ettiği gibi beni de çok mutsuz etmektedir. 10 yıl önce ilk 400'ün içinde olan Ege Üniversitesi, bugün bazı sıralamalarda ilk 800'ün bile dışında kalmıştır. 60 yıllık birikimi olan, devletten büyük kaynaklar alan üniversitemizin bu durumu kabul edilemez. Modernleşme ya da değişim çabalarıyla plansız yapılaşmalara yüz milyonlarca TL harcanırken akademik platformda kıymet ifade eden, akademisyen ve öğrenciye yapılacak olan yatırım tamamen unutulmuştur. Bizleri hak ettiğimiz derecelere ulaştıracak olan başarılar, aldığımız projeler ve bu projelerden çıkan patentlerle yayınladığımız kitap ve makalelerle mümkün olacaktır" dedi.
"BİNALARI GÖREN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAR"
Ege Üniversitesi'ndeki bina yapılanmasının düzensizliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Gürüz, "Üniversitemizin içinde tarafsız bir göz gezmek için dolaşsa eminim ki kampüsteki binaların bir bütüne ait olmayan karakterleri karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır. Türkiye'nin en büyük ziraat fakültelerinden birisine sahipken, peyzajı ve çevre düzenlemesi tüm gözleri üzüntüyle kocaman açtıracaktır" dedi. Prof Dr. Gürüz idari ve akademik makamlarda liyakate önem verileceğini belirterek, "Görev nasip olduktan sonra ilk işimiz idari ve akademik makamlara liyakatli arkadaşlarımızı getirmek; uzun zamandır hissedilmeyen sevgi, saygı ve huzuru tüm paydaşlarımıza hissettirmek olacaktır" sözlerine yer verdi.
"1, 3 VE 5 YILLIK TAKVİMLER OLUŞTURULACAK"
Fakültelerin 1 yıllık, 3 yıllık ve 5 yıllık eğitim ve araştırma fonksiyonlarını bir takvime bağlayacaklarını ifade eden Prof. Dr. Gürüz, "Üniversitenin açılış tarihi çok yaklaşmış olması sebebiyle önceliğimiz yeni gelen öğrencilerimizi en iyi şekilde karşılamak olacaktır. Daha sonra tüm fakülteleri yerlerinde ziyaret ederek mevcut durumlarını 1 yıllık, 3 yıllık ve 5 yıllık eğitim araştırma fonksiyonlarını bir takvime bağlayacağız. Takip eden akademik yıllarda ulaşılan hedefler ve gerçekleşmeyen projelerle ilgili detaylı bir takip yapacağız" dedi.
İŞKUR GİBİ...
"Hedefimiz üniversite eğitimini sanayi, ticaret ve ilgili tüm disiplinlerle birlikte yeniden oluşturmak" diyen Prof. Dr. Gürüz, "Öğrenci eğitim programları daimi olarak yenilenmekte ve güncellenmektedir. Hedefimiz üniversite eğitimini sanayi, ticaret ve ilgili tüm disiplinlerle birlikte yeniden oluşturmaktır. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu nitelikte elemanın yetişmesi için o iş koluyla ilgili eğitim programına ağırlıklı olarak adaptasyon sağlanacak, sanayi ile koordine edilecek bir ofis aracılığıyla öğrencilerimizin staj organizasyonları ve mezuniyet sonrası iş bulma organizasyonları bu ofis aracılığıyla yönetilecek. Üniversite öğrencileri her yaz staj yapacak. Kaynağı ben sağlayacağım. Öğrenciler teorik eğitimin yanı sıra daha da fazlasını pratikle sanayicinin eline gidecek. İstihdama hazır insan kaynağı oluşacak. Meslek Yüksek Okulları'nı kampüsten Organize Sanayi Bölgeleri'ne taşıyacağız. Yasa gereği Organize Sanayi Bölgeleri'nin yer verme zorunluluğu var. İşin içinde yetişmek lazım. Meslek Yüksek Okulları'ndan boşalan yerlere yeni yapılanmalar yapacağız. Buralara öğrencilerin barınma ve yemek sorununu ortadan kaldıracak proje girişimlerinde bulunulacak. Üniversite içinde modern yurtlar kurulacak. Gece 12'ye kadar açık olan kütüphaneler için çalışmalar yapacağız. Bunların yanısıra kampüs içersinde sağlıklı ve güvenilir gıdaların tüketileceği kafeler sağlayacağız" dedi.
"TÜM ENERJİYİ GÜNEŞ İLE SAĞLAYACAĞIZ"
Göreve geldiği takdirde hatırı sayılır değişikliklerde yeniliklere yer vereceğini bildiren Prof. Dr. Gürüz, öncelikle üniversitenin tüm enerjisini güneş enerjisi ile sağlayacağını, kampüsü araç trafiğine kapatarak ulaşımın elektrikli ring araçlarıyla gerçekleşeceğini, üniversitenin girişlerine otopark yapılacağını ve kaynaklar için Büyükşehir Belediyesi ve devlet kurumlarıyla görüşmeler yapılacağını ifade etti. Bu projelerin yanısıra bir çok yeni projeleri de gündeme getireceğini belirten Prof. Dr. Gürüz, "Üniversite çalışanları için kreş sorunu da söz konusu. Şu an aylık 600 TL olan kreş ücretleri aşağı çekilerek kalite yükseltilecek. Bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra evde hasta bakım hizmeti ve eğitim programları gündeme gelecek. Ege Üniversitesi'nin şehire kapanan kapıları yeniden açılacak, üniversite şehirle bütünleşmiş, yerel yönetimlere katkı sağlayan, yerel organizasyonlarda ve sporda kulüplerimize çözüm ortağı olacak şekilde aksiyon alan bir yapıya kavuşacaktır" sözlerine yer verdi.
"HER ÖĞRENCİ BİR ÇEVİRİ YAPACAK"
Yabancı dil konusunda üniversitede eksikliklerin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürüz, "Öğrenciler bilim diline yeterince sahip değil. Bu nedenle her fakültenin temel derslerine ait kaynaklarda çevirinin kendilerine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu amaçla her yıl her fakültenin kendi alanlarına ait bir ders kitabının telif hakkı alınarak Türkçe çevirisi yapılacak ve basılır literatüre kazanılması sağlanacaktır. Bu öğrencinin bir ya da bir çok yabancı dile uzaklaştırılması değildir. Aksine yabancı dili iyi öğrenmesine, geleceğin akademisyenlerini yetiştirmek anlamında da oldukça faydalı olacak bir uygulamadır. Sevginin, çağdaş eğitimin ve huzurun hakim olduğu parlak bir Ege Üniversitesi'nin yükselmesi en büyük dileğimdir. Bu konuda kendime, Ege Üniversitesi aileme, İzmir'e ve devletime sonsuz güveniyorum" dedi.
"ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN BİR EGE ÜNİVERSİTESİ"
Prof. Dr. Gürüz, dünyanın değişik bir çok şehrinde ortaklık kurulacak kardeş üniversitelerde açılacak temsilcilikler ile adeta "Üzerinde güneş batamayan bir Ege Üniversitesi Kampüsü" projesi ile birlikte Ege Üniversitesi'nin günün 24 saatinde bilginin içinde yer alacağını söyledi. Prof. Dr. Gürüz, "Üniversiteler yapılandığı her şehre vizyon, çağdaşlaşma ve rekabet ortamı yaratır. İzmir'in ilk üniversitesi olan Ege Üniversitesi bu görevini unutmuştur. Ama yılların alışkanlığı ve geçmişteki parlak dönem, Ege Üniversitesi'ne hala tüketilemez bir kredi vermektedir. Artık geçmişteki krediyle değil, gelecekteki başarılarla anılmak zorundayız. 24 saat yaşayan bu kampüs ve hastane sadece İzmir ve İzmirlinin değil tüm Türkiye'nin gururu olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da hedefleri arasında yer alan ilk 500 içinde Türk üniversitelerinin yer alması konusunda Ege Üniversitesi bu hedefi ilk dört yıl içinde sağlayacaktır" açıklamasında bulundu.
Rektör adayı Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, açıklamasında son olarak "İzmir'in Türkiye genelinde farklı bir yeri ve duruşu var. İzmir'de bu tip makamların mümkün olduğunca şehri bilen ve sorunlara çözüm üretecek kişilerden oluşması gereklidir. Takdir tabi ki Sayın Cumhurbaşkanımızındır" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.