Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Tosun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’e düzenlediği ‘Zeytin Dalı Operasyonu’ hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

         Suriye sınırında terör hadiseleriyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Prof. Dr. Tosun, “Türkiye açısından yıllardır süregelen terör olayları son zamanlarda Suriye sınırında PYD/YPG terör örgütü tarafından yoğunlaştırılmış bir şekilde bulunuyor. TSK’nın gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Operasyonu bugünden ziyade yakın gelecekte sınırlarımızı güvence altına almak açısından önemli bir yere sahip. Terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan terör koridoru ülkemizi böyle bir operasyona mecbur bıraktı. Dolayısıyla bu operasyon Türkiye sınırlarından terörü uzaklaştırmak amacı taşıyor. Bu operasyonda Türkiye tarafından herhangi bir yayılmacı politika güdülmemektedir” diye konuştu.

         PKK ve YPG terör örgütleri arasındaki organik ve ideolojik bağın inkar edilemez bir hal aldığını belirten Prof. Dr. Tosun, “Suriye sınırında çoğu yerin  PYD/YPG terör örgütü kontrolünde olması ve bu örgütün PKK ile olan bağı düşünüldüğünde Türkiye’nin önlem alması son derece doğal bir haktır. Afrin nüfusunun çoğunluğunu Kürt kökenli insanlar oluşturduğu gibi son zamanlarda savaş nedeniyle o bölgede Arap ve Türkmen nüfusu da arttı. Bu operasyonda amaç askeri unsurlar olsa bile sivil halkın da zarar görebileceği unutulmamalıdır. TSK’nın sivil halka kasıtlı olarak hiçbir şekilde zarar vermesi söz konusu değildir. Bu iddialar akıl ve vicdan dışıdır” dedi.

         Afrin’e yönelik operasyonda ABD veya Rusya’dan izin almanın söz konusu olmadığını söylen Prof. Dr. Tosun, “TSK, sivil otoritenin direktifleriyle gereğini yapma. iradesine sahiptir. Sınırda bir tehdit söz konusu olduğu için Rusya ve ABD’nin tavrı önemli değildir. Sürecin sağlıklı ilerlemesi için operasyon konusunda bu ülkelerle bir mutabakat sağlanmalıdır. Demokrasinin olmazsa olmazı etkili bir muhalefettir fakat muhalefet ülkeye zarar verici açıklama ve faaliyetlerde bulunmamalıdır. Buna örnek olarak operasyon döneminde muhalefet tarafından  ‘roketler Türkiye’den atıldı’ iddiasını söyleyebiliriz. Bu tür zarar verici muhalefetten kaçınılması gerekir diye düşünüyorum” diye belirtti.