10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatta olduğu son gün olsa da onu kalbimizde şükranla, minnetle, rahmetle andığımız günlerin sonsuzluğunun ilk günü.

Atatürk’ü okul yıllarında ders kitaplarında okuduğumda, öğretmenlerimiz anlattığında hep aynı duygu içinde oldum.

Kendimi bir Atatürk gibi hissettim, Atatürk’ü kendim gibi hissettim.

Onun bir milleti uyandıran, bir devleti kuran, bir kurtuluş destanı yazan zekâsı kadar zekâya sahip olmadığını bilerek.

Atatürk’ü Atatürk yapan da bu üstünlüğüydü.

Milleti de onun bu üstünlüğünü, zekâsını takip ederek bağımsızlık yolunda savaştı, kazandı ve bugün hür şekilde temellerini attığı Cumhuriyette yaşamaya devam ediyor.

Çocukluktan aklımda kalan bir başka şey ise Atatürk’ün çocukluğuydu.

Çocukken duymaya başladığınız dünyayı milletinin azmiyle, zekâsıyla dize getiren her anlamda dahi olan bir insanın çocukluğunu daha çok bilmek, okumak ve öğrenmek istedim.

Aklımda kalan iki çocukluk zamanı yazısı vardır.

Birisi kargaları tarlalardan kovalaması, ikincisi Mustafa ismindeki öğretmenin ona Kemal ismini ilave etmesi.

İleri yaşlarda dâhiliği ön plana çıkan, zekâsı ön plana çıkan, milletini seven ve milleti tarafından sonsuz şekilde sevilen bir insanın çocukluğunu çocuk aklıyla kim olsa merak ederdi?

Mesela Atatürk’ün hangi çocuk oyunlarını oynadığını hep merak etmişimdir?

Mesela Atatürk’ün çocukken hangi yemekleri yemeyi sevdiğini hep merak etmişimdir?

Mesela Atatürk’ün çocukluk arkadaşlarıyla nasıl yaşadığını hep merak etmişimdir?

Mesela Atatürk’ün çocukken en çok hangi kitapları okuduğunu, kendisinden önce yaşamış hangi insanları örnek aldığını, ileride hangi mesleği yapmak istediğini, çocukken en çok dinlediği türküyü, en çok bildiği şiiri, en çok sevdiği meyveyi hep merak etmişimdir?

Çocukluk aklı!

Büyüdüm ama bu satırları yazdığıma göre hala o merak içinde kalmış.

Atatürk’ü seven, tanıyan, tanıdıkça daha da çok seven, kendini Atatürk, Atatürk’ü kendisi gibi hisseden bütün çocuklar gibi.

‘Büyüyünce Atatürk’ olacağım diyen çocuklar gibi.

Rahmetle, saygıyla sonsuza kadar!