Ramazan'da kilo alıyorum diyorsanız bunlara dikkat edin!
Ramazan ayında oruç ibadetiyle birlikte iki öğüne inen yeme düzenine bağlı olarak metabolizmamız yavaşlayabiliyor. Ramazan boyunca bazılarımız istemsiz de olsa kilo verirken; bazılarımız ise yediklerine dikkat etse dahi kilo alabiliyor.
Ramazan'da kilo alıp vermenin tamamen kişinin metabolizmasına bağlı olduğunu belirten Özel Egepol Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Artan, yavaşlayan metabolizmanın nasıl hızlandırılacağı konusunda önemli tüyolar verdi.Ramazan ayında 2 ana öğün bulunduğuna ve iki öğün arasında 16 - 17 saatlik bir açlık oluştuğuna dikkat çeken Artan, ''Bu yüzden sahur yapılmadan kesinlikle oruç tutulmamalıdır. Sahurda bizi tok tutacak yumurta, peynir, süt, yoğurt gibi besinlere özellikle yer vermeliyiz. Yine bizi tok tutacak tam buğday, tam tahıllı ya da çavdar ekmeğini tüketmeye özen göstermeliyiz. İftarda su ve hurma ile oruç açılabilir. Tüketilecek bir kase çorba, midede belli bir doygunluk sağlayarak aşırı yemek yeme isteğini bir miktar azaltacaktır. Ayrıca beyine doyma sinyalleri 20'nci dakikadan sonra gitmektedir, bu yüzden yavaş yemek yiyerek iştah kontrolü sağlanabilir ve aşırı kalori alımı engellenebilir'' diye konuştu.
LİF ALIMINI ARTIRIN
Ramazan ayında çok fazla karşılaşılan kabızlık sorununun da metabolizmanın yavaşlamasına neden olduğuna dikkat çeken Artan, ''Kabızlık, yetersiz lif alımı, düzensiz beslenme ya da yetersiz su tüketimine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu sorunu sahur ve iftar sonrasında yapacağımız ara öğünlerle kolayca çözebiliriz. İftar ve sahur sonrasına eklenecek bir porsiyon meyve ve yemeklerin yanına eklenecek salataların bu dönemdeki lif alımını artırarak bağırsak hareketlerini düzenleyici etkisi olacaktır. Ayrıca probiyotik tüketimi de, bağırsak hareketlerini regüle ederek kabızlık, gaz ve şişkinlik şikayetlerini azaltacaktır. İftardan 1,5 - 2 saat sonra içeceğimiz bir bardak kefir, bu probiyotik ihtiyacını karşılayacaktır'' bilgisini verdi.
BOL SU İÇİN
Yetersiz su tüketiminin de metabolizmanın yavaşlamasına neden olduğuna dikkat çeken Özel Egepol Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Artan sözlerini şöyle sürdürdü: "İftar ve sahur arasında en az 2 - 2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmeli. Gün içinde kaybedilen mineraller için günde bir adet maden suyu tüketilebilir. Sıcakların ve susuzluğun da etkisiyle bu dönemde gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durulmalı. Onlar yerine ayran, süt, şekersiz kompostolar daha sağlıklı tercihler olacaktır. İftarda aşırı şeker içeren şerbetli ağır tatlılar yerine, sütlü tatlılar ya da meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Bu dönemde sık karşılaştığımız sorunlardan biri de kişilerin mide yanması olarak tanımladığı reflü şikayetidir. Bu şikayetlerin önlenebilmesi için yemeklerden hemen sonra yatılmamalıdır. Ağır yemek, kızartma ve aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. İftar sonrasında yapacağınız 30 dakikalık bir yürüyüş, hem sindirim sisteminizi rahatlatacak, hem de metabolizmanızın hızlanmasını sağlayacaktır''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.