CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Zeynep Altıok, İsmailağa Medya A.Ş.’ye ait FM TV logosu ile yayın yapan TV kanalında,  her Salı günü yayınlanan “Mektubattan İnciler” adlı programın 11ve 18 Ekim 2016 tarihli bölümlerinin 14 ila 17. dakikaları arasında dört buçuk yaşındaki bir çocuğa şeriat çağrısı yaptırılması üzerine programın incelenmesi için RTÜK’e itiraz dilekçesi ile başvurmuştu.

RTÜK üyeleri tarafından yapılan itirazın değerlendirilmesi sonucu ilgili kuruluşa 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”un 8 .maddesinde yer alan, “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” ve “Çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez” bentlerine aykırılıktan ceza verildi.
 
Verilen cezayı İzmir Milletvekili Altıok şöyle değerlendirdi:

“İtiraz ettiğimiz “Mektubattan İnciler” adlı programda dört buçuk yaşındaki bir çocuğa anlamını dahi bilmediği metin ezberletilerek şeriat çağrısı yaptırılması; açıkça çocuk istismarıdır! Bugünlerde TBMM’de görüşülen ve yasalaşmasını direnerek engellediğimiz, İktidarın bir son dakika hamlesiyle dayatmayla geçirmeye çalıştığı tecavüzcüyü koruyan yasanın arkasındaki gerici aklın kadına ve çocuğa yönelik tutumu bugün iktidar tarafından kalıcı kılınmak istenen "Yeni Türkiye" rejiminin temel aklıdır.
AKP'nin siyasi islam ideolojisi üzerinden kurduğu tahakküm Tek adam rejimi ile bütün toplum üzerinde hukuk dışı bir baskı ile ayrımcılık olarak etki edecek. Bu durum en çok da kadın ve çocukları mağdur edecek, ediyor.
 
RTÜK’ün AKP dışındaki 5 üyesinin objektif tutumu karşısında verilen ceza elbette yerindedir. Ancak burada asıl düşündürücü ve korkutucu olan İtiraz edilen programa ilişkin RTÜK uzmanlarının hazırladığı rapordur. Hazırlanılan raporda küçük çocuğa söyletilen "şeriat” sözcüğünün devletin yönetim şekline ilişkin anlam taşımadığı, İslam dininin kuralları anlamında olduğu yorumu, AKP’nin Cumhuriyet’i hedef alan "üst aklı" ile paralellik göstermektedir. 

Ayrıca raporda küçücük çocuğa okutulan cemaat/tarikat liderine ait sözlerin “özlü söz” olarak nitelendirilmesi ancak özlü söz tanımından bi haber bilgi ve fikirden uzak sınırlı ve yanlı bir anlayışın gülünç özgüvenidir. 

Biz şeriat karşıtı, çağdaşlık yolunda ilerleyen bir tutumla gücünü eğitimden alan laik demokratik Cumhuriyet değerlerini korumak ve yaşatmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Çocuğa verilen metinde İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu için "sultanımız, efendi hazretlerimiz" denilirken, konuşmada şu sözlere yer verilmiştir:

"Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Ey talebeler ve hocalar, sizler direksiz kubbelerin direkleri, kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutlarısınız.
Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Kim ki Kuran bilmedi, sanki dünyaya gelmedi.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Bu vatanı muhafaza etmek isteyen şeriatı muhafaza etsin.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Öleceğim zaman bana üç nefes verilirse size okuyun okuyun okuyun derim.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; her mahalleye bir kız, bir erkek medresesi açın size şeriatı söz veriyorum.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; şeriat şehrine girmezse insan, tarikat sırrına ermezse insan, hakikat deryasına düşmezse insan, kefene sarmayın beze yazıktır, yüzüne bakmayın göze yazıktır.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Müslümanlar için zafer ancak İslam’ı yaşamakla mümkündür.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Ben size eziyet olsun diye mi çarşaf diyorum, sarık diyorum, cübbe diyorum, sahabe-i kirama benzeyin diye diyorum."

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; İnsan bir gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, kolla kendini, göreyim seni.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Ey çarşaflılar sizler Türkiye’nin kalelerisiniz.

Sultanımız, efendi hazretlerimiz buyuruyor ki; Dikkat et, nefse kaptırma postu ya Allah dostu ol ya da dostunun dostu.”