Eylül Ayça Karakuş
SAĞIM, SOLUM, ÖNÜM, ARKAM ŞEYTAN
Sağım, solum, önüm, arkam şeytan...
Çocukluğumu özledim. Kimseden şüphelenmediğim, insanların hareketlerinden olumsuz bir sonuç çıkarmadığım, elime verilen bir şeker ya da çikolatayı afiyetle yediğim o güzelim tertemiz yıllarımı özledim.
Peki şimdi öyle? Maalesef bunun cevabını vermek içimi sızlatıyor. Geçenlerde bir parka oturdum ve çevremdeki insanları gözlemledim. Enteresan insanların gezindiğini görmek sürpriz olmadı tabii... Canımı sıkan, beni üzen bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle. Kadının biri, poşette çıkardığı ambalaj içinde gofretleri çocuklara dağıtıyordu. Daha doğrusu dağıtamıyordu. Gofret uzattığı her çocuk önce annesine bakıyor ya da koşarak kadının yanından uzaklaşıyordu. O çikolatayı alıp afiyetle, merhaba keyifle hiçbir çocuk yemedi. Bazı anneneler çocuklarına kafalarını sallayarak gofreti almalarına izin verirken bazı anneler ise sert bakışlarıyla çocuğunu kadından uzaklaştırdı. Oysa eskiden öyle miydi? Tanıdığımız ya da tanımadığımız biri bişeyler dağıttığında şüphe duymadan elinden alır yerdik hatta teşekkür ederdik. Ama bu günümüzde elinde bişey dağıtan herkese bir şüphe duyar olduk, yargılayan bakışlarla kişinin iyilik hakkını dahi ihlal ettik.
İki çocuk annesiyim ve maalesef yukarıda isyankar yazdığım satırları her ne kadar üzülerek ifade etsem de bu silsileyi ben de yaşıyorum. Kızıma ve oğluma tembih ediyorum. Sakın ola tanımadığınız kişilerin elimden bişey alıp yemeyin, size ikram edileni kabul etmeyin...
Hayattan çocuklarımızı iyiliğe karşı farkında olmadan somutluyoruz. Böylelikle çocuklarımız elindekini başka bir çocukla paylaşmayı bilmiyorlar. Büyüyorlar lakin insanlıklarından dirhem dirhem fire veriyorlar. Dünyanın içindeler ama dünyadan bir haberler.
Eskiden biri tarafından ikram edilen bişey olduğu zaman hepimizin dilinden şu cümle dökülürdü : “Allah kabul etsin.”
Biz bugünlere kolay gelmedik tabii. Çocuk tacizcilerinin, pis kopatların, içi dışı şeytani duygularla beslenmiş olanların, merhamet yoksunu vicdansızların yüzünden ebeveynler olarak tedbir manyağı olduk. Resmen ne kimseye bulaş ne de kendine bir başkasını bulaştı evladım diye diye çocuk yetiştiriyoruz. Şeytanların karanlıklarına girmesinler diye yaşanılası dünyanın aydınlığından yoksun bıraktık.
Bir anne, bir kadın ve bir insan olarak canı gönülden diliyorum;
Dünya döndükçe, çocuklarımızın gönlünden iyilik, sevgi ve merhamet hiç eksilmesin...
Eylül Ayça KARAKUŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.