Sağlık-Sen'den şiddet raporu
Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu şube başkanlığı tarafından temmuz ayı sağlıkta şiddet raporu açıklandı.
Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu şube başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, normalleşme sürecinin başladığı, aşılama çalışmalarının hız kazandığı Temmuz ayında, sağlık çalışanları yine şiddet olaylarıyla gündeme geldiği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“Kısıtlamaların kalkması, 9 günlük bayram tatili ve insanların rehavete kapılmasıyla COVID-19 vaka sayısında artış yaşanmaya başlanan Temmuz ayı boyunca, sağlık çalışanlarına yönelik 12 şiddet vakası gerçekleşti. 23 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda, 22 sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu. Her ay rakamlarla boyutunu ortaya koymaya çalıştığımız sağlıkta şiddet olaylarına karşı ilgili kurumların harekete geçmemesi, şiddetin sağlık çalışanlarına reva görüldüğünü düşündürmektedir. Şifa dağıtan sağlık çalışanlarına yönelik yapılan saldırıların faillerinin ceza almaması, şiddetin hız kesmemesine neden olurken, her geçen gün boyutu artan sağlıkta şiddet olaylarının artık akılla, vicdanla, insanlıkla izahı kalmadı. Sağlık çalışanlarına saldıranların büyük çoğunluğu hakkında işlem dahi yapılmazken, hakkında işlem yapılanların çoğu ise mahkemede serbest kalıyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının canını daha da yakarken, cezasızlık şiddeti meşrulaştırarak sağlık emekçilerini her gün dozu artan şiddet olayları ile karşı karşıya bırakmaktadır. Her zaman altını çizdiğimiz gibi sağlık sistemini ayakta tutan, güçlü yarınların mimarı sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleşen şiddet vakaları, sağlık çalışanlarını derinden etkilemekte, sisteme sekte vurmaktadır. Şiddete karşı “acil eylem planı”nın yapılması gerektiğini bir kez daha yineliyor, bunun için tüm yetkililerin gerekli adımları bir an önce atmasını bekliyoruz. Şiddet, sağlık çalışanlarının kaderi olmamalıdır. Sağlık çalışanlarını derinden sarsan bir diğer durum ise kendilerine saldıranların hasta veya hasta yakınları olması. Ay boyunca gerçekleşen 12 vakanın 2’sinde hasta, 6’sında ise hasta yakınları baş failler oldu. 4 olayda ise “maganda” diye tabir edebileceğimiz kişiler tarafından saldırı gerçekleşti. 12 şiddet olayının 11'i hem sözlü hem fiili olarak vuku bulurken, 1’i sözlü olarak gerçekleşti. Olayların en çok yaşandığı yer yine hastaneler oldu. 12 şiddet vakasının 7’si hastanelerde yaşanırken, 4’ü sahada, 1’i ise aile sağlığı merkezinde vuku buldu. Bu ay en çok 112 Acil sağlık çalışanları şiddetle karşılaştı. 8 Acil Tıp Teknisyeninin şiddete maruz kaldığı olaylarda; 3 doktor, 6 diğer sağlık çalışanı ve 5 güvenlik görevlisi saldırıya uğradı. Kadın-erkek demeden gerçekleştirilen saldırılarda 15’i erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 22 sağlık çalışanı şiddet gördü. Temmuz ayında adli merciler ve kolluk güçlerinde durum pek de değişmedi. Şiddet olaylarına sebebiyet veren kişilerden 11’i hakkında maalesef herhangi bir işlem yapılmadı. Saldırganların sadece 2’si hakkında adli işlem başlatıldı. Gözaltına alınan 7 saldırgandan 2’si tutuklanırken, 1 saldırgan hakkında arama kararı çıkarıldı. Şiddet olaylarının faillerinin ceza almaması sağlık çalışanlarını her geçen gün korkuya mahkum ediyor. Bununla birlikte güvenli liman olarak gördükleri polis memurları tarafından da saldırıya uğrayan sağlık çalışanları, mesleklerinden giderek uzaklaşıyor. Temmuz ayı içinde meslektaşını hastaneye götüren bir polis memuru, acil serviste bir sağlık çalışanını darp etti. Sesleri duyanlar tarafından kurtarılan sağlık çalışanı, polis hakkında şikayetçi oldu. Polis memuruna, “kasten yaralama” suçundan 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.”
ŞİDDETİN BOYUTU HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Sağlık-Sen’in Temmuz Ayı Sağlıkta Şiddet Raporunu değerlendiren İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir ise, “Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin cezasız kalması, her geçen gün şiddetin boyutunu artıyor. Faillerin çoğu hakkında herhangi bir işlem bile yapılmıyor. Sağlık çalışanları artık şiddet karşısında iyice çaresiz bırakıldı. Hastaneler, adeta boks ringine döndü. Sağlık çalışanları, ağır iş yükünün yanında bir de şiddet canavarıyla boğuşmak durumunda bırakılıyor. Bu duruma artık “dur” denilmeli, gerekli tüm önlemler alınmalıdır. Sağlıkta şiddete çözüm bulmak, ilgili tüm kurumların sorunu ve sorumluluğudur” diyerek açıklamasını tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.