Sağlıklı Yaşamaya Ofisten Başlayın!

Sağlıklı Yaşamaya Ofisten Başlayın!

İş yerinde sağlıklı beslenmek ve diyet yapmak mümkün mü?

Hepimiz ailemiz için çalışıyoruz, kabul… Ama yaşamımızda en uzun süreyi geçirdiğimiz mekân işyerimiz. Bu yüzden sağlıklı yaşamaya ofisten başlamalıyız. Peki, iş yerinde sağlıklı beslenmek ve diyet yapmak mümkün mü? Yanıtları bu yazıda…

Sağlıklı çalışan mutlu iş yeri, mutlu iş yeri yüksek verim, yüksek verim de kazanan şirket demektir. Dolayısıyla patronsanız çalışanlarınıza gözünüz gibi bakmalısınız.

Öğlen yemeği çok önemli

Öğle yemeklerinde ne yenildiği çok önemli. Çok yağlı ve ağır yemekler yiyen çalışan, muhtemelen öğleden sonra mesaide uyuklayacaktır. Hele riskli bir iş yapıyorsanız muhtemelen iş kazası geçireceksiniz. Bunu engellemenin en kolay yolu, şirket mönülerinin sağlıklı hale getirilmesidir. İşte size ofiste diyetisyen olması için birinci sebep…

İş yerinde diyetisyen şart!

Mönüyü sağlıklı hale getirdiniz ama çalışanlardan biri 50, diğeri 115 kilogram… Biri şeker, diğeri böbrek hastası… Ya da biri hamile diğeri zayıflamak istiyor… Yanlış beslenme; hastalıklarının artmasına, işten sıkça izin almalarına, düşük kapasiteyle çalışmalarına, iş kazası geçirmelerine, hatalı kararlar almalarına neden olur. Bu noktada yine diyetisyenin sağlayacağı farkındalığa ihtiyaç var. İşte ofiste diyetisyen olması için 2 sebep…

Ara öğünler şirketten…

Şirkette mesai erken başlıyorsa salam, sucuk, kaymak gibi ağır yiyeceklerin olmadığı minik bir kahvaltı verebilirsiniz. Ama bu hoşluk bile onları ancak en fazla 10.30’a kadar tutacaktır. Öğle yemeğinden sonraysa ara daha uzun… 15.00-16.00 arası yakıtları bitecek. O yüzden günde iki kez, bu saatlerde ara öğün vermek, personelin düşen kan şekerini yükseltir. Çalışmak için gerekli enerjiyi verir.

Genel tarama yapılmalı

Şirket doktoru ve diyetisyen kontrolünde yapılan personel taramaları da çok önemli. Boy-kilo ölçümleri, kan tahlilleri gibi sağlık taramaları olası risklerin erken yakalanmasında yardımcı olur. Mesela sabahları uyanamıyorsanız ve halsizseniz demir eksikliğiniz olabilir. Tam da bu noktada devreye işyeri hekimi, diyetisyeni ve anlaşmalı laboratuvar girer. Dışarıda bu testleri yaptırmaya vakit bulamayan çalışan, şirket içinde birkaç testle sorununu çözer.

Personelinize yardım edin

Hiçbir yönetici ya da patron bu olumsuzlukların yaşanmasını istemez. O halde insan kaynakları yöneticilerinizle ve elemanlarınızla birlikte ihtiyaçlarınızı belirleyin. Bütçenize göre önem sıralaması yapın ve yapabileceklerinize minik adımlarla başlayın. Önce bir diyetisyenle sağlıklı mönüler geliştirin, sonra çalışanlarınızı sağlık taramasından geçirin. Sağlık seminerleri düzenleyin. Göreceksiniz çok daha mutlu, çok daha huzurlu ve verimli bir işyeriniz olacak… Bu yaptıklarınızın karşılığını verdiğiniz hizmet kalitesinde artış, ürün satışlarında yükselme olarak fazlasıyla alacak.

OFİSTE DİYETİSYENİN REÇETESİ

1. Mönü planlama,

2. Ara öğün düzeni oluşturma,

3. Personel taraması,

4. Düzenli görüşmeler,

5. Sağlık seminerleri (Diyetisyen, psikolog, egzersiz uzmanı gibi kişilerle),

6. Düzenli personel bilgilendirmesi,

7. Şirket doktoru (olsa iyi olur),

8. Tahlil laboratuvarı (olsa iyi olur),

9. Sağlık kulübü (olsa iyi olur),

10. Yürüyüş gibi düzenli bir etkinlik (olsa iyi olur).
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.