Başkan Şahin yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi; 

Tarih şahittir ki, Türk Milletinin son elli yıllında yaşadığı bütün sıkıntılı dönemlerde Türk Milliyetçilerinin inanç hareketi olan Milliyetçi Hareket Partisi gereğini yapmış ve üzerine düşen sorumlulukları mensuplarının canları pahasına yerine getirmiştir.

Bu bakımdan Milliyetçi Hareket Partisi, bağlı bulunduğu Türk Milliyetçiliği fikri ve İmanı ölçüsünde yeryüzünde emsali görülmemiş bir mücadele silsilesinin asil kalesi olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi ve mensupları verdiği şehitlerle, zindanları parçalayan iradesiyle, mahrumiyetlere ve mağduriyetlere karşı yükselttiği Türklük Bayrağı ile hiç şüphesiz Cumhuriyet tarihimizin en önemli kurumudur.

Merhum Liderimiz Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in kurduğu, Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendinin yaşattığı ve sonsuzluğa taşınan bu kutlu hareket dün olduğu gibi bugün de bazı cahillerin, sapkınların, ihanet şebekelerinin ve Türklük düşmanlarının hedefi haline gelmiştir.

İradesini ve aklını FETÖ’ye ve PKK’ya satan bu mihraklar şunu bilmelidirler ki; “Başbuğ Alparslan Türkeş nasıl onların karşısında olduysa bugün de Lider Devlet Bahçeli onların karşısındadır! 

Davasına, Partisine ve Ülküsüne yürekten bağlı olan Türk Milliyetçileri de Başbuğunun izinde, liderinin emrinde geçmişte onlara karşı nasıl soylu bir mücadele verdiyse bugün de aynı mücadeleyi verme azim ve kararlılığını taşımaktadır!

Bayrak ve Vatan Sevdalısı Tüm Hemşehrilerimiz…

Şimdi bulunduğu yerin utancıyla afallayan ve de ne yapacağını bilmeyen döneklerin hezeyanlarıyla konuşanlara sesleniyorum;

Şunu biliniz ki;  Daha dün öpmek için sıra beklediğiniz el lider Devlet Bahçeli’nin elidir! Yazılı metinlerle biyat ettiğiniz lider yine o Devlet Bahçeli Beyefendidir! Türk Düşmanlarının planlarını tüm zemin ve şartlarda bozan yine o Lider Devlet Bahçeli’nin iradesidir!

Dün Başbuğ Türkeş “Türk Devleti’nin Bekası” için hangi koalisyonlara, kanun ve hükümetlere destek verdiyse, bugün de Lider Devlet Bahçeli yine “Türklüğün Bekası” için mücadele vermekte ve gereğini yapmaktadır.

Dününü unutanlar!

Geçmişte bağlıklarını bildirip bugün karalamaya kalktıkları iradeye alçakça saldıranlar!
Haddini aşarak birilerine yaranmaya çalışan pespaye zihniyetler!...

Biliniz ki;
Biz yılmak nedir bilmeyiz!
Biliniz ki;
Biz inandığımız “davadan dönmek” nedir bilmeyiz!
Biliniz ki;
Biz dün tarihin yazdığını bugün yeniden yaşama azmini taşımaktayız! 

Ya siz?...

Siz utanç mı arıyorsunuz? Siz Yancı mı arıyorsunuz?

Kutsal vatan toprağına “Kürdistan” diyerek saldıranlara karşı aynada yansıyan suretinize bakınız!

Siz utanç mı arıyorsunuz? Siz Yancı mı arıyorsunuz?

Bebek katili PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ nin kanlı ellerini tuttuğunuz ellerinizi yüzünüze vurunuz! 

Siz utanç mı arıyorsunuz? Siz Yancı mı arıyorsunuz?

PKK hendekçilerine güzellemeler yapıp şehitler kanını içen ve HDP kürsülerinden açıklama yapmaktan utanmayan Tunç Soyer’in yanındaki durumunuza bakınız!

Yanınız da yancılığınız da aşikârken siz hangi cüretle konuşuyorsunuz?

Şayet bunlara söyleyecek bir sözünüz yoksa biliniz ki düştüğünüz “ihanet çukuru” haddinizin de sınırınızın da belirleyicisi olmuştur!

Bu irtifada da “Türk’ün Yüksek Beka” anlayışını kavrayamamanız gayet normaldir.

Mete Han’dan Bilge Han’a; Alparslan Han’dan Fatihe; Atatürk’e, Başbuğ Türkeş’e ve Lider Bahçeliye kadar uzanan “Türkün Yüksek Beka Anlayışı” Türk çocuklarının zihninde ve gönlünde yer etmişken sizlerin bunu kavrayamamanız ancak düştüğünüz basit durumu ifade eder!

Türkiye ve İzmir kamuoyu da bu durumunuza gerekli cevabı çok yakında verecektir!

Yaşasın ezelden ebede yükselen Türklük!
Yaşasın Türk Devletinin Bekası için mücadele edenler!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!