Şairin Ölümü ve Türk Romanında Bir Gezinti
Erendiz Atasü, Şairin Ölümü adlı öykü kitabında aşkı, cinselliği, bağlılığı, evlilikleri, yaşlanmayı, genç olmayı sorguluyor.
Serap, giderek serap olmaktan çıkıp, zihnine çakılı kanlı canlı bir imgeye dönüşmekteydi. Kızın gençlik hayaliydi bu bu imge; sıcak ve yumuşaktı. Tenin dokunuşu... Kızın kokusu, saçlarının, gerdanının, koltukaltlarının kokusu yılların ötesinden buram buram doluyordu genzine. Parfüm kullanmayı bilmezdi. Doğal kokusu bedeninin. Güzelleşmeyi bilmezdi, beceriksizdi bu konuda. Saçlarının kestane rengi ışıltısı. Hayalindeki kıza –çocuğu olacak yaştaki bu hayale, bu anı-görüntüye– vaktiyle ilişki yaşanırken besleyemediği gecikmiş bir şefkat duyuyordu şimdi, merhamet belki de... Ona acı çektirmişti. Kız ağlamıştı. O kadar genç ve kırılgandı ki anı, masum... Onun için bir şeyler yapmalıydı. Ama ne... ne? Tek marifeti yazmaktı.
Türk romanının farklı yüzleri
Edebiyatımızın önde gelen yazarlarına farklı açılardan bakan, yetkin bir yazarın süzgecinden geçirdiği denemelerden oluşan Türk Romanında Bir Gezinti hem meraklı okurlar hem de öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak.
Yazar ve edebiyatçı Erendiz Atasü, Türk Romanında Bir Gezinti’de son dönemde edebiyat üzerine yazdığı denemelerini bir araya getiriyor. “Barış ve Edebiyat”, “Şehir ve Yazar” gibi temalara eğilen denemelerin yanı sıra Suat Derviş’ten Leylâ Erbil’e, Sevgi Soysal’dan Pınar Kür’e, Mine Söğüt’ten Şebnem İşigüzel’e, yakın geçmişten ve günümüzden kadın yazarların eserlerine de ışık tutuyor. Yaşar Kemal’i konu alan denemesinde onun destansı romanını, Orhan Kemal’de ise yazarın sosyalist ve hümanist yanını ele alıyor. Bundan başka günümüz edebiyatına, öykü sanatına ve Batı edebiyatından örneklere değindiği yazılarına da yer veriyor.
Nereden bakarsak bakalım, eleştirmenin bir sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğun ağırlık merkezi, onun eserin tema ve biçim bütünselliğini kavramasında odaklanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.