Sanal ikizler yaygınlaşıyor
Uzun yıllardır diğer endüstrilerde standart haline gelen sanal dünyada simülasyon ve modelleme artık sağlık hizmetlerinde de giderek daha fazla gündeme geliyor.
Dassault Systèmes Sanal İnsan Modelleme Kıdemli Direktörü Steve Levine diğer endüstrilerde olduğu gibi tıp alanında da sanal ikizlerin kullanımının yaygınlaşacağını şöyle açıklıyor: “Yeni ürünlerin geliştirilmesi ve test edilmesinde simülasyon ve 3D modellemenin kullanılması, birçok endüstride değerini kanıtlayan bir yöntem. Örneğin otomotiv endüstrisinde çarpışma testleri günümüzde büyük ölçüde sanal ortamda gerçekleştirildiği için fiziksel olarak nadiren yapılıyor. Ancak tıpta, hastanın durumunun tam bir tablosunu sağlamayan 2D görüntülerle çalışmak halen yaygın durumda. Veriler artık dijital biçimde mevcut olduğundan, mevcut standardın 3D'ye dönüştürülmesi, diğer endüstrilerde olduğu gibi tıp alanında da sanal ikizlerin kullanımını mümkün kılacak.”
Almanya merkezli Kalp Vakfı tarafından yayınlanan Kalp Raporu’na değinen Levine, kardiyovasküler hastalıkların Almanya'da açık ara en yaygın ölüm nedeni olduğuna dikkat çekerek bu doğrultuda Dassault Systèmes’in, sanal ikiz teknolojisini insan vücuduna uyarlamak için 2014 yılında Yaşayan Kalp Projesi'ni başlattığını belirtti.
Yaşayan Kalp Projesi
"Yaşayan Kalp Projesi, insan kalbinin sanal ikizini gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyor” diyen Levine, bu amaçla araştırma, endüstri, tıp mesleği ve düzenleyici kurullardan oluşan 100'den fazla kurumun, güçlerini birleştirdiğini söylüyor. “Bilim insanları ve araştırmacılar, on yıllardır insan kalbinin karmaşık koşullarıyla uğraşıyor ve dolayısıyla Yaşayan Kalp Projesi'nin başarısına önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Örneğin, Berlin, Charité'deki Kardiyovasküler Bilgisayar Destekli Tıp Enstitüsü, insan kalbini daha da iyi ve daha kapsamlı bir şekilde anlamak için yıllardır araştırma yapıyor. Enstitü, odağına diğer organlar, ilaçlar ve tedavi yöntemleri ile etkileşimi alıyor. Böylece araştırmacılar, kalbin sanal olarak tam haritasını çıkarabilmeye yönelik değerli katkılar sağlıyorlar” diyen Levine, tüm ilerlemeye rağmen, halen cevap bekleyen pek çok soru olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle karmaşık (doğuştan) kalp kusurları ve bunların tıbbi cihazlar ve olası yedek doku ile etkileşimde nasıl davrandıkları hala yoğun araştırma gerektiriyor.
GÜNÜMÜZDE KULLANILIYOR
Dassault Systèmes Sanal İnsan Modelleme Kıdemli Direktörü Steve Levine Yaşayan Kalp Projesi’nin sağlık sektöründeki halihazırdaki kullanım pratikleri hakkında şu bilgileri veriyor: “ABD Gıda ve İlaç Dairesi de dahil olmak üzere tüm katılımcıları sayesinde, Yaşayan Kalp Projesi şimdiden birçok başarıya imza attı. Örneğin yeni doğanlarda ciddi kalp kusurlarını düzeltme operasyonlarında klinik tedavileri desteklemek için kişiselleştirilmiş kalp modelleri halihazırda kullanılıyor. En iyi yaklaşımı belirlemek için, hekim rehberliğinde birçok sanal ameliyat yapılabiliyor. Tıp öğrencileri ile hastane personeli ve hatta hastalar da Yaşayan Kalp'ten yararlanabiliyor; kalbin sanal ikizi, sanal dünyada cerrahi prosedür eğitimleri için sağlık sektöründe kullanılabiliyor. Ayrıca simülasyon sayesinde geliştirme döngüleri ve test serileri hızlandırılabiliyor ve optimize edilebiliyor. Örneğin, sanal kalp yardımıyla yapay kalp kapakçıklarını grupların veya bireysel hastaların hastalık durumlarına daha iyi uyarlamak mümkün. Bu sayede hayvanlar üzerinde yapılan ve çoğu zaman tartışmalı bulunan fiziksel testler veya özel olarak yapılmış laboratuvar modelleri ortadan kalkmaya başlıyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.