Sanal Mutluluk, kişilik bozukluğuna sebep oluyor
Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu, teknolojinin insan hayatı hakkındaki etkileri üzerine açıklamalarda bulundu.
Teknolojinin bireyler ile olan ilişkisi her geçen gün kuvvetlenip, gelişmekte olduğu gerçeğini gözlemlenebilindiğini belirten Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu, "Özellikle, gelişen akıllı telefonlar sayesinde sosyal medyayı daha aktif kullanır hale geldik, gençlerle birlikte erişkin ve ileri yaşlardaki bireylerin de sosyal medyayı yakından takip etmeleri ve aktif kullanmalarını eskiden yadırgarken şimdi kullanmayan kişileri yadırgar durumdayız" dedi.
Psikolog Yağcıköseoğlu, "Sosyal medyada; facebook, instagram ve twitter’da yapılan paylaşımlar gerçekleri yansıtmaktan uzaklaşır oldu. Günümüzde paylaşılan fotoğraflar ile genelin ulaşmak istediği hayatlar yaratılmaya çalışılıyor demek yanlış olmaz. En şık restoranda yenilen yemekler ile çekilen selfieler, en şık kıyafetler ve en lüks yerlerde çekilen fotoğraflar hatta park halinde duran son model arabalar ile poz vermek de hayali ve gerçekleşmesi arzulanan dünyayı yaratmak için kullanılıyor. Paylaşımların sayısı, yapılan yorumlar kullanıcılar için oldukça önemli ve bu sebeple fotoğrafta ne olduğundan hemen sonra beğeni ve yorumların sayısı geliyor. Beğeni ve yorumların fazlalığı, takipçiler tarafından, kişinin popülerliğini, kabul edilirliğini, gerçekten beğenildiğinin algısını destekliyor böylelikle bilinçli veya bilinçsiz olarak kişiler sanal ortamda daha çok beğenilmek, takip edilmek için ‘en’ güzel paylaşımları yapmak için çaba gösteriyorlar, bu çabanın sonuçları kabul edilmek, onaylanmak duygularını besliyor. Gerçekte başkaları tarafından kabul edilmediğini, beğenilmediğini, sevilip , onaylanmadığını düşünen ve hisseden bireyler sanal ortamda bu duyguyu hissetmek için çaba gösterme eğilimindeler. Gösterilen çabalar, kişinin gerçek kişiliğinden uzaklaşarak gerçeğin ötesinde farklı bir kimlik oluşturmasını destekliyor. En iyi ve özel hissetmek, olmak istediğiniz hayatı kısa süreliğine hissettiren sosyal medya, narsistik duyguları beslerken bireyle birlikte toplumun gerçekliğini de değiştirmeye başlıyor. Gerçek hayatta yaşanılan problemler, sorumluluk , bireyin baş etmekte zorlandığı her ne ise sanal ortamda yaşadığı kısa süreli mutluluklar ile göz ardı edilebiliyor. Böylelikle, sosyal medya tüm olumsuz duyguların üstünü örten bir araç halinden, bireyin hayatında vazgeçilmez bir parça ve amaç haline dönüşmeye devam etmektedir" değerlendirmelerde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.