Haberde bölgenin güçlü sesi Medya Ege'de köşe yazısıyla Reza Davasını mizahi dille kaleme alan Rıdvan Akgün, çarpıcı değerlendirmeleriyle günümüz olaylarını bir bir kaleme almıştı. Usta kalem Akgün, Amerika da inşa edilecek “Sarraf City” için İran’ın kapısı çalındı" demişti.

Günümüzde yaşanan Reza Zarrab olayını 1,5 yıl önceden mizahi dille kaleme alıp, içinde bulunduğumuz sürece ayna tutan usta yazar Rıdvan Akgün'ün yazısı şöyle:
 

DAMAT SARRAF CİTY’NİN KOMİK MİZAHI
 

Amerika da inşa edilecek “Sarraf City” için İran’ın kapısı çalındı. Çalınan kapıdan içeriye giren hırsızlar ambargoyu delip İran yönetiminin başını belaya sokmak için çalmış oldukları tüm altınları Türkiye'ye eşek yüküyle taşımadılar. Altınlar eritilip küpe, kolye, bilezik, halhal, yüzük olarak şarkıcı kızımıza takılıverdi. Bu işe halk da girdi. Halkın olmadığı ve oy vermediği mecralarda bu iş olamazdı. Transfer halkın üzerinden bereketli topraklarımıza akıverdi.
Bizim sarraf altınları satacak, yat alacak, kat alacak, uçan halıları ile Türkiye semalarından dünyaya uçacaktı.
Hatta altından saatler bile üretip prenslere hediye adı altında gönderip sonra nakde çevrilen paraları küflü kutularda istiflemekte ve vinç yardımıyla kamyonlara yüklemekteydi. Damat Sarraf City, meşhur kızımız ile “Veda Busesi” ni okuyacağını bilseydi daha gencini bulur gününü gün ederdi.

Mıami’de bir kahvaltı kaçamağı 3 günlük tatil 3 Bin konutluk bir site inşaatı paranın bir bölümü de arpadan olsun diye Batıya doğru yol aldı.

Ranger savcımız apronda “ Herkese lo lo lo’da bize de mi? Lo lo” diye küplere bindi. “Bende başka türlü alırım” diye elinde Beyzbol sopası olan “Sam Amca’nın izniyle ateşi yaktı, su dolu kazanı ateşin üzerine koydu. “Şimdi av zamanı” dedi.

Ateş dansı başlamıştı. Nasıl olsa İran Ambargosu kalkmıştı. İran parasının çoğunu bu çocuğa yesin içsin keyfine baksın diye emanet etmişti. “Sam Amca”ya para ne için lazımdı? “Yaptırımlar için!” Stratejik ortağı Türkiye’ye karşı koz olarak kullanacaktı. Nasıl Olsa Reza, Rıza göstermeden “Hoş geldiniz” partisine katılamazdı…

Mıami’de tatil güzel olsa da burada “Sarraf City” hayata geçecek, kalkan ambargonun yatırımları aslında bu ülkeye akacaktı. Türkiye de hükümet kalkanı ile yoluna devam eden Sarraf Amca'ya kimse dokunamaz düşüncesi kanına işlemişti. Aslında para zaten ABD’ye doğru yön değiştirmişti.

Savcı Preet Bhrara, bir Kızılderili gibi dans ede ede Twitter, tweet ata ata keyiften yerlerde yata yata, bizim Sarraf'ı kaşla göz arasında sakalından tutup çekiverdi. New York’da yargılansın derken aslında diplomatik gelişmeler gerginleşmeler saman altından su yürütülerek “Sam Amca”yla pazarlıkta sonuca gidiverdiler. Sarraf için özür ve salıverilme töreni her an başlayabilir.

Ortada Sarraf yok, aslında masaya yatırılmış bir İran var. İran Sarraf'la işini halletti. Uluslar arası meşruiyeti kazanması için ABD tarafından yargılanması lazım, aksi halde Sarraf'ın kellesi yeni yapılacak proje “Sarraf City” nin burçlarında sallanacaktı.

ABD, 1800’lü yıllarda “Altına Hücum” dansını 2016’da Sarraf'la hayata geçirmeyi ve bununla ABD halkını mutlu etmeye çalışıyor. Paralar neden Türkiye'de kalsın. Altınlar neden ABD’ye gitmesin. Konu Sarraf değil, ortada Trilyon Dolarlar bahsedilmesiydi… Ekonomik kriz yaşayan ABD bu gerçeği hiç affeder mi?

“Sarraf City” kurulacak, içine her kesim oturacak… Bu sitede Türk, İran, ABD olmak üzere birçok insan ikamet edecek.

Sarraf sorunu psikolojik olarak çözüldü. Ebru Hanım 20 günde 15 konser vermek için tura çıktı. Gayet sakin gözüküyor. “Uluslararası Reza Sarraf Stratejik Ortaklığı A. Ş. kuruldu.”