Savaştan ders çıkartmak!

Yıl 1933 Yahudi Soykırımı:

Holokost, yaklaşık altı milyon Avrupalı Yahudi'nin Nazi Almanyası ve onun İkinci Dünya Savaşı işbirlikçileri tarafından öldürüldüğü bir soykırımdı. Yaklaşık 1.5 milyon kurban çocuktu. Avrupa'da yaşayan dokuz milyon Yahudi'nin üçte ikisi öldürüldü.

Yıl 2024 Gazze Soykırımı:

Gazze'de yaşayan 2 milyon insan Yahudi devleti İsrail tarafından yerlerinden edildi, yaşadıkları yerler yerle bir edildi, binlerce insan, çocuk ve kadın öldürüldü, binlerce insan, çocuk ve kadın yaralandı.

İnsan, yaşadıklarından ders alan bir canlı olduğu gibi, yaşadıklarını yaşatmayı da tercih edebilen garip bir psikolojiye sahip maalesef.

Ünlü Filozof Konfüçyüs, "Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma" demiş ama sanırım bunu insanlar için dememiş.

Dün akşam saatlerinde İran'ın İsrail'e füze saldırısını canlı canlı izledik.

Şehirlerin üstünde havada uçan ateş toplarının, düştükleri yerde patlamalarını canlı canlı izledik.

Kimi bilgilere göre 180 füze, kimi bilgilere göre 300 füze, kimi bilgilere göre 500 füze İsrail'e gönderildi.

Gazze'de, Lübnan'da yaşanan yakın savaşın, uzak hali!

Canlı savaşları izlemeye, ilk olarak Irak'a ABD ve onun işbirlikçisi Avrupa devletlerinin organize şekilde saldırmasıyla tanık olmuştuk.

O savaşta aynen bugünkü gibi canlı canlı izlenmişti.

Savaşın sonuçlarına hiç girmiyorum, savaşın çıkış nedeni Irak'ta, öldürülen Irak lideri Saddam Hüseyin'in kimyasal silahları olduğu iddiasıyla girilen ama kimyasal silah olmadığı savaşın yıkıcı etkisi yaşandıktan sonra hissedilen, savaşın asıl nedenlerini artık bütün dünya biliyor.

Akşamdan aklıma takılan konu basın olarak, ülke olarak ne kadar sorumlu ve sorumsuz davrandığımız noktası oldu.

Yüzlerce füzenin atıldığı İsrail'de, füzeler sanki patates tarlalarına atılmış gibiydi basına yansımış haliyle.

Yüzlerce füzeden bir tanesi dahi üzerinden geçtikleri şehirlere bilerek veya bilmeyerek düşmemiş gibiydi.

Yüzlerce füzenin ateşinden kimse etkilenmemiş, sadece düştüğü yerlerde patlamalardan dolayı parçalardan iki kişi yaralanmış, o da hafif yaralı!

Yüzlerce füze yola çıkmadan bir saat önce İsrail'de yaşanan, 6 kişinin hayatını kaybettiği olayda iki kişinin verdiği zarar kadar bile zarar verememişti.

Daha çok insan ölsün diye umut ettiğim düşünülmesin!

Dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir nedenle insanların öldürülmesini asla ve asla savunmadım, savunmam da.

Garip gelen yüzlerce füzenin düştüğü yerlerle ilgili bir kare dahi görüntünün olmaması!

Savaşta olan İsrail, kendisini güçsüz gösterecek her türlü yayıncılığa yasak koymuş.

Yoksa Gazze'de sokakları yakan, evleri yıkan, insanları öldüren ve bu görüntülerin ne kadar güçlü olduğunu göstermek adına çekilmesine, yayılmasına, izlenilmesine imkan veren İsrail, çekim gücünü kaybetmiş olamaz.

Savaşta en büyük güç, psikolojik güçtür!

Hiçbir şey olmamış gibi ortam yaratmak, psikolojik gücü elde tutabilmektir.

İsrail, İran'ın füze saldırılarına tepkisinin sert olacağını açıkladı.

Ne zaman olur, nasıl olur onu kimse bilemez ama siz de benim gibi takip edin.

İsrail füzeleri İran'a düştüğünde İran'ın nasıl yandığını, nasıl yıkıldığını, insanların nasıl kaçıştığını, nasıl yaralandığını veya öldüğünü canlı canlı izleriz.

Savaştan ders çıkarmak akıllı insanların işidir, güçlü insanların değil!

Vesselam!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.