Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Avrupa Birliği IPA Programı kapsamında başlatılan, "Türkiye’deki İçme Suyu Kaynaklarının ve Arıtma Tesislerinin Değerlendirilmesi Projesi"nin kapanış toplantısında konuşma yaptı. Kurumların en önemli görevinin vatandaşa yeterli miktarda su temin etmek olduğunu, susuzluğun ülkeler için büyük sorunlar oluşturabileceğine dikkat çeken Bakan Eroğlu, salgın hastalıkların yüzde 90’ının sağlıksız ve yetersiz sudan kaynaklandığını vurguladı.

Geçmiş dönemlerde Türkiye’de susuzluk sıkıntısının yaşandığını söyleyen Bakan Eroğlu, özellikle büyük göçler alan büyükşehirlerin su sıkıntısı çektiklerini hatırlattı. "Su çok önemli. Suda büyük düşünmek lazım" diyen Eroğlu şunları söyledi:

"Birincisi, planlamaları yanlış yaptık. Nüfus tahminlerini çok kere yanlış yaptık. Ben, bütün geçmiş raporlara baktım. İstanbul için nüfusu ne tahmin etmişler diye? En fazla tahmin eden 2040 yılı nüfusunu 35 milyon tahmin etmiş. Şimdi İstanbul nüfusu ne kadar? 15 milyon. Büyük düşünmemiz lazım. 35 milyon nüfusun su ihtiyacını karşılayacak kadar suyu hazır edelim, su fazla gelirse fazla olsun."

Bakan Eroğlu, mühendislerin, su kaynaklarının verimini ve temin edilecek suyun yıllık miktarını hesaplarken, kurak dönemlerdeki su verimini dikkate almaları gerektiğinin altını çizdi.

"PLANLAR EN AZ 30, 40 YIL SONRASININ İHTİYAÇLARINA GÖRE"

"Hiçbir vatandaşı susuz bırakmaya hakkımız yok" diyen Bakan Eroğlu, herkese su vermek durumunda olduklarını kaydederek, "Musluğu açtığı zaman, istediği anda, gece yarısı dahi musluğu açıp, su içebilmeli. Hükümetimiz bunu sağladı" ifadesini kullandı.

Bakan Eroğlu, su sıkıntısı yaşanmaması için çalışmaları sürdürdüklerini kaydederek, "81 ilimizle ilgili büyük bir eylem planı hazırladık. Planda, şehirlerin mevcut su kaynakları, onların kalitesi, 2071 yılına kadar nüfus ve su ihtiyaçları var. Arz ve talep grafiklerini çizerek, bütün şehirlerin, 2071’e kadar planlamalarını yaptık. Mühendis arkadaşlar, düşününce büyük düşüneceksiniz. Günübirlik çözümler, en kötü çözümdür. Dolayısıyla bizim prensibimiz, en az 30, 40 yıl sonrasının ihtiyaçlarına göre plan yapmaktır" değerlendirmesini yaptı.

Vatandaşlarda nedense ’şebeke suyu içilmez’ diye bir kanaat olduğuna dikkat çeken Bakan Eroğlu, "Ama ben biliyorum, çoğu şebeke suyu, satın aldıkları damacana sularından çok daha kaliteli" ifadesini kullandı.