Seçim sürecinde dijital medya patlaması yaşanabilir
Eski dönemlerde seçim zamanları çok sayıda basılı gazetenin yayının hayatına atıldığını belirten uzmanlar, bu seçim döneminde de internet gazeteleri ile youtube kanallarında artış beklendiğini dile getirdi.
Özellikle sosyal medyada siyasal içerik paylaşımında ciddi bir artış beklediğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Türkiye’ye 10 bin civarında haber sitesi olduğunu tahmin ediyorum. Bu sayı bu seçim sürecinde daha da artacaktır.” diye konuştu. Sağlıklı bir seçim sürecinde çok sesli medyanın önemini vurgulayan İrvan, yurttaşlar olarak medyadan beklentilerin siyasal gelişmeler, partilerin ve adayların projeleri ve vaatleri konusunda tam ve doğru bilgilendirmesi, objektif habercilik yapması olduğunu söyledi.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, seçim sürecinde medyadaki hareketlilik ve çok sesliliğin önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.
SEÇİM DÖNEMLERİNDE DAHA ÇOK YENİ GAZETELER ÇIKARDI…
Eskiden seçim dönemlerinde daha çok basılı gazetenin yayına başladığını belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bunların büyük kısmı seçim sürecinde yayımlanacak siyasal ilan ve reklamlardan pay kapmak için olurdu ve bunların yine çoğu seçimden sonra sessiz sedasız kapanır giderdi.” dedi.
BU SEÇİMDE HABER SİTESİ SAYILARINDA ARTIŞ OLABİLİR
Günümüzde daha çok internet üzerinden haber sitelerinin ve Youtube kanallarında bir patlama yaşanabileceğini kaydeden Prof. Dr. Süleyman İrvan, yayın hayatına başlayan Sözcü TV’ye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. İrvan, “Günümüzde belki sadece yerel medyada bu türden gazeteler yayın hayatına başlıyor olabilir ama ulusal düzeyde olacağını sanmıyorum. Sözcü TV örneği bence farklı bir örnek. Bildiğim kadarıyla Sözcü grubu bir televizyon kurma için birkaç yıldır uğraş veriyordu. Bu seçim sürecinde asıl olarak internet üzerinden yayın hayatına başlayacak haber siteleri ile Youtube üzerinden Youtube kanallarında bir patlama yaşanacaktır. Özellikle sosyal medyada siyasal içerik paylaşımında ciddi bir artış bekliyorum. Türkiye’ye 10 bin civarında haber sitesi olduğunu tahmin ediyorum. Bu sayı bu seçim sürecinde daha da artacaktır.” diye konuştu.
GELENEKSEL MEDYA HALA EN GÜVENİLİR KAYNAK OLARAK KABUL EDİLİYOR
Geleneksel medyanın en önemli avantajının bütün sıkıntılarına rağmen hala güvenilir haber kaynakları olarak kabul edildiğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Günümüz siyasal kampanyalarında liderler ve partiler sosyal medya hesapları üzerinden seçmenlere doğrudan ulaşabiliyorlar ancak yine de özellikle geleneksel medyanın seçmen davranışları üzerindeki etkisini küçümsememek gerekir. Geleneksel medyanın en önemli avantajı bütün sıkıntılarına rağmen hala güvenilir haber kaynakları olarak kabul edilmeleridir. Örneğin Oxford Üniversitesi ve Reuters Enstitüsü’nün ortaklaşa hazırladığı 2022 Dijital Haber Raporu'na göre, en güvenilen haber kaynaklarının başında Fox Haber, Sözcü, Cumhuriyet, NTV, CNN Türk ve Haber Türk gibi geleneksel medya kuruluşları yer alıyor.” diye konuştu.
GELENEKSEL MEDYA İHMAL EDİLEMEZ
Dolayısıyla siyasal kampanyalarda geleneksel medyada haber olmanın hala çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bu medya kuruluşlarının en büyük avantajı, siyasal parti ve liderlerin mesajlarını seçmenlere daha kolay yoldan ulaştırma olanağı sunmalarıdır. Ayrıca, geleneksel medya kuruluşlarının bir özelliği de farklı siyasal eğilimlere sahip seçmenler tarafından takip ediliyor olmalarıdır. Bu nedenlerle geleneksel medya ihmal edilemeyecek derecede öneme sahiptir.” dedi.
MEDYA OBJEKTİF HABERCİLİK YAPMALIDIR
Seçim sürecinde medyanın etkili ve nitelikli kullanımı konusunda da değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Her ne kadar Türk medyası büyük oranda kutuplaşmış bir yapı sunuyorsa ve parti paralelliği yüksekse de yurttaşlar olarak medyadan beklentimiz bizleri siyasal gelişmeler, partilerin ve adayların projeleri ve vaatleri konusunda tam ve doğru bilgilendirmesi objektif habercilik yapmasıdır. Ancak böyle yaptığında sağlıklı bir demokrasinin yerleşmesine katkıda bulunur. Hangi taraftan olursa olsun partizan/militan habercilik gerçeklerin görmezden gelinmesiyle sonuçlanıyor. Gazeteciler ve medya kuruluşları elbette taraf olabilirler ancak bu taraf olma durumu gerçeklerin bozulması anlamında dezenformasyon yapmakla sonuçlanmamalıdır. Biz yurttaşlar olarak da medyayı kamu yararı çerçevesinde bir habercilik yapmaya zorlamalıyız. Kasıtlı biçimde çarpıtılmış haberleri deşifre etmeli, medya içeriklerini eleştirel bir süzgeçten geçirebilmeliyiz. Medyanın nitelikli kullanımından benim anladığım budur.” diye konuştu.
SAĞLIKLI BİR SEÇİM SÜRECİNDE ÇOK SESLİ MEDYA ÇOK ÖNEMLİ
Sağlıklı bir seçim dönemi geçirilmesinde çok sesli medya dünyasının önemine işaret eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Türkiye gibi çok partili/çok parçalı siyasal sistemlerde büyük partiler özellikle geleneksel medyadan yararlanma noktasında daha avantajlıdır. Yüksek Seçim Kurulu tarafından 11 Mart’ta yapılan açıklamaya göre, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan genel seçimlere katılma yeterliliğine sahip olan tam 36 siyasal parti bulunmaktadır. Peki adını ve sanını duymadığımız küçük partiler seslerini nasıl duyuracak? İşte bu noktada çok sesli medya devreye giriyor.” dedi.
YURTTAŞLARA DA SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR
Özellikle internet medyası ve sosyal medyanın iyi bir kampanya yürüten her partinin, adayın sesini duyurmasına aracılık edeceğini belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bu seçimlerde elbette sosyal medya da çok etkili olacaktır. Parti ve adaylar kadar yurttaşların da sosyal medyayı etkin ve verimli kullanması, manipülatif içeriklerden uzak durulması, dezenformasyon olarak nitelenen çarpıtılmış içeriklerin dolaşıma sokulmaması, sokulanların hızla ayıklanması, bağımsız ve tarafsız doğrulama platformlarının daha etkin biçimde süreci takip etmeleri demokrasimizin geleceği açısından son derece önemlidir.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.