Türkiye'nin Sakin Şehri olarak tanınan Seferihisar'da  ilçenin neredeyse her yerinde kanalizasyon ya derelere akıtılıyor, ya da yetersiz foseptikler nedeniyle yeraltı sularına karışıyor. Bu sular ile tarlalar ve mandalina bahçelerinin sulanması sorunu daha da büyük boyuta taşıyor.

Daha önce, ardı ardına değeri altında satılan mallar, toplu kedi köpek katliamı ve gömülmesi, sanayi sitesi yolu krizleri yaşanan ilçede bu kez derelere akıtılan kanalizasyonlar, yetersiz foseptikler ile ilgili sorunlara duyarsız kalınması ile yeniden gündem oldu. Özellikle kentte yapılan yeni sitelere inşaat ruhsatı vermek adına başvurulan çare olan mevzi imar planı kanalizasyon ve foseptik sorununun temelini oluşturuyor. Belediyelerin altyapı ve kanalizasyon çalışmalarını inşaat sahibine yıkmak anlamına da gelen mevzi imar planları sonrası Seferihsar çevresinde yapılan sitelerin neredeyse tamamına yakınının atık suları sitelerin en dış bölgesine yapılan foseptik çukurları ile çözülmeye çalışılıyor. 

Neredeyse tamamı yetersiz kalan foseptik çukurları sorunun temelini oluşturuyor. Bu alanların arıtma maliyetinin yüksek olması nedeniyle büyük çoğunluğunda arıtma sistemi yok. Neredeyse 4-5 günde bir dolan çukurlardaki atık su döşenen borularla en yakın dere yatağına yada toprağa boşaltılıyor. Kalan kaba atıklar ise ayda bir gelen vidanjörlerle temizleniyor. Bu yöntem bölgede salgın hastalıklara davetiye çıkarırken "Sakin Şehir"de yaşamak özlemi ile buraya taşınanları stresli şehirde yaşar hale getirmiş. 

BELEDİYEDEN İLGİNÇ YANITLAR

Konuyla ilgili olarak bir çok kez Seferihisar Belediyesi'ne başvurulmasına, Başkan, Başkan Yardımcıları dahil tüm yetkililerle görüşülmesine ve şikayet sahiplerinin "Sular nereye gidiyor? Yeraltı sularını kirletme durumu söz konusu mu?" sorularına her seferinde ya “yapılan kontrolde herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmamıştır” denilmiş ya da sorunun kaynağı olarak altyapı yatırımı yapmamak için tercih ettikleri "Mevzi İmar Planları"na sığınarak site sakinleri suçlanmış. 

KÖYLERDE DURUM DAHA VAHİM!

Seferihisar'a bağlı köylerde ise durum daha vahim. Son yasa ile köy tüzel kişiliği statüsünden çıkarılarak Seferihisar'a mahalle olarak bağlanan köylerde altyapı sorunu da atık su ve kanalizasyonların derelere akıtılması ile çözülmüş. Ulamış başta olmak üzere, Turgut, Düzce ve İhsaniye Mahalleleri (köylerinde de durum aynı). Burada da kanalizasyonlar derelere akıtılıyor. Buradaki durumun vahim yanı ise bu derelerle Seferihisar'ın en önemli gelir kaynağı olan mandalina bahçeleri ve başta enginar olmak üzere sebze tarlalarının sulanması. Derelere sadece kanalizasyon atıkları değil evde kullanılan bulaşık ve deterjan sularının da akıtılması durumu daha da vahim hale getiriyor..