Şeker Kurumunun varlığının her türlü eksikliğine rağmen pancar şekeri için önemli bir denetim ve düzenleme kurumu olduğunu, NBŞ içinde en azından mevcut koşulları irdeleyip, inceleyip, denetlemeye yaradığını ifade eden Gürer, “Karar yalnız NBŞ üreticilerini mutlu etmiştir” dedi.

Şeker Kurumunun yönetim kuruluna 17 aydır atama yapılmayarak işlevsiz kılınmaya çalışıldığını ve sonuçta OHAL kapsamında KHK ile ortadan kaldırıldığını ifade eden Ömer Fethi Gürer 2001 yılında oluşan kurulun 2004 yılında AKP hükümeti tarafından kapatılmak istendiğini, ancak sendikanın yasal mücadelesi ile bu kararın yargıdan döndüğünü belirterek, “Sonuçta TBMM iradesine dahi gerek duyulmadan ülkemizde şeker pancarı çiftçisi, işçisi ve dolaylı etkilenen esnafını doğrudan ilgilendiren bir karar alınmıştır. Bu karar ile Şeker Kurumunun ortadan kalması ile NBŞ’nin ülkemizde kullanım, üretim ve ithal alanının genişlemesi olasıdır. Bu süreç mağduriyet ve sorun yaratacaktır. Şeker Fabrikaların kapanması, işçilerin işsiz kalmasına, pancar üreticisinin sonunun gelmesine neden olacak bir karardır.

Şeker Kurumu; Türkiye’de şeker rejimini düzenlemek, şeker üretimi, fiyatlandırılması ve pazarlanmasına ilişkin esasları tespit etmek, tespit edilen bu kuralları uygulamak ve uygulama sonuçlarını denetlemeyi sağlamakta idi. Kurulun kaldırılması sektör için yeni sorunlar üretecek bir başlangıçtır. 2017 yılında kurulun artık toplanmaması ile NBŞ kotasında fazla üretime engel olunmamıştır. 19 bin ton fazla NBŞ üretiminin yolunu açmıştır. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve sektör temsilcilerinden oluşan kurulun toplanmaması NBŞ için avantaja dönüşmüştür. Son karar ile kimyevi ve yapay tatlandırıcıların denetim ve kontrolünde esnemeyi artıracaktır. Tatlandırıcı kotası  % 10-15 aralığında iken bu oranda artış oluşacaktır. Bu durumda Şeker fabrikalarında şeker stokları artacak, fabrikaların zarar etmesi dolaylı olarak kamudan çıkarılmasının yolunu açacaktır. Kurumun ortadan kalması ile şeker pancarı çiftçisi, işçisi ve dolaylı etkilenen esnafı mağdur edecektir”.  
 

ŞEKER PANCARI STRATEJİK BİR ÜRÜN
 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Dünyada pancar şekeri üretiminde ülkemizin ilk beş ülke içinde olduğunu belirterek 1926’da ilk kez Alpullu Şeker Fabrikası ile başlayan şeker üretiminin günümüzde NBŞ üretiminin tehdidi altında bulunduğunu söyleyerek, “TÜİK verilerine göre;  şeker pancarı ekim alanı Türkiye toplamı 322 bin hektar civarındadır.  Türkiye genelinde 2016 yılında; 54 ilde, 2 bin 324 köyde, 67 bin 650 çiftçi tarafından pancar tarımı yapılmıştır. Ülkemizde; 3 milyon 151 bin tonu pancar şekeri, 990 bin tonu nişasta bazlı şeker olmak üzere toplam 4 milyon 141 bin ton şeker üretim kapasitesi mevcuttur. Pancardan şeker üreten şirketlerin toplam günlük pancar işleme kapasitesi ise 155 bin 550 ton’dur Dünyada ve Türkiye’de NBŞ kullanımının artması pancar şekeri açısından sorun olarak görülmektedir. Pancar tarımı şeker miktarının şeker talebini rahatlıkla karşılayacak düzeydedir.  Türkiye piyasasında içecek, tatlı ve birçok gıda ürününde YYT kullanılmakta olup ve bu ürünler, genelde, pancar şekeri kullanılan gıdalara göre daha ucuza satılmaktadır. Bu da şeker piyasası açısından önemli bir risk oluşturmaktadır" dedi.
 

BAŞBAKAN YARDIMCISI BOZDAĞ KAPANMAYACAK DEMİŞTİ

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; Şeker Pancarı 2017 yılı alım kampanyası nedeni ile Boğazlayan Şeker Fabrikasında Şeker üst kuruluna atamanın yapılacağı ve Şeker pancarı kotalarında sorun olmayacağını söylemişti. 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; "Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanımız Şeker üst kurulu ve Şeker kotaları ile taleplerini Maliye Bakanımız Naci Ağbal ile görüştüm. Maliye Bakanımız bu atamaların yapılacağını belirtti. Kotalarla ilgili olarak da kotaların kaldırılması söz konusu değildir. Kotalar aynen devam edecek""Pancar üreticimizi çiftçimizi bu noktada koruma iradesi hükümetimizin ortak iradesidir” demişti ama bu konuşmadan dört ay sonra şeker kurumu ortadan kalktı.