Şekle bürünen meyveler ihracatta servet olma yolunda ilerliyor
Portakal, limon, mandalina ve greyfurt cinsine ilişkin türleri içeren turunçgiller diğer adıyla narenciye, dünyada da en çok yetiştirilen ve tüketilen meyve grubu olduğu bilinmektedir.
Limon ise dünya pazarında yüzde 15 oranında ihracat payına sahip. Türkiye’de Gıda, Hayvancılık ve Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre 2016 yılında limon üretimi 850 bin ton civarında. İhracatla da paralel üretimi yapılan limon, artık çok daha katma değerli olarak Türkiye’den tüm dünyaya ulaşabilecek. ‘Shaped Fruit’ ismiyle şekilli meyve pazarına merhaba diyen markanın kurucusu İsmail Yanarateş konu hakkında; ‘Değeri düşük bir ürünün katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline gelmesiyle ihracatta yüzde 50 artış sağlanabilir’ diyor.
Dünyada en çok yetiştirilen meyvelerin başında portakal, limon, mandalina ve greyfurt cinsine ilişkin türleri içeren narenciye grubu geliyor. Bu meyvelerin içinde limon ise dünya pazarında yüzde 15 oranında ihracat oranına sahipken, Türkiye’de de limon, üretim açısından liderliğini sürdürüyor. Türkiye’de Gıda, Hayvancılık ve Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre 2016’da üretim bazında 850 bin tona ulaşmış durumda ve 2017 yılında da bu rakamın bir üst skalaya çıkması bekleniyor. Peki, limon üretiminde geçmiş yıllarda Uzakdoğu pazarında olan ve yeni girişimcilerin ilgisi sonucunda tüm dünyaya yayılan şekilli meyveler ve bu meyvelerin içindeki limonlar ne kadarlık bir paya sahip? 2 yıllık Ar-Ge çalışmasıyla şekilli meyvelerin Türkiye pazarında da konuşulmasını sağlayan Shaped Fruit markasının kurucusu İsmail Yanarateş’e göre; dünyada şekilli meyvelerin 2,5 milyar dolarlık bir pazarı var ve Türkiye potansiyeli ile bu pazardan yüksek oranda pay alabilir.
“Yeni nesil şekilli meyve ve sebzelerin üretimini artık Türkiye’de gerçekleştiriyoruz”
Artık meyve ve sebzenin de çok daha katma değerli olması amacıyla değiştiğine dikkat çeken Shaped Fruit kurucusu İsmail Yanarateş, “Dünyadaki meyve-sebze trendi de artık çok sık değişiyor ve modadaki gibi renklerle birlikte değişen çeşitler söz konusu. Tarımda, özellikle turunçgillerde uluslararası pazarda olmak istiyorsak Türkiye’de de yeni çeşitler, yeni aromalar, yeni lezzetler, yeni renkler ve sezona göre yeni taleplerin altının doldurulması gerekiyor. Ve en önemlisi inovatif bakış açısını pazara sokmak. İşte biz bu noktada geçmişte daha çok Uzakdoğu pazarında gördüğümüz; kalp, kare, yıldız vb. gibi sıra dışı şekilleriyle merak uyandıran yeni nesil meyve ve sebzelerin üretimini artık Türkiye’de gerçekleştiriyoruz” dedi.
Yanarateş: Şekilli meyvecilik bir sektör haline dönüşürse katma değeri yüksek ihracat ürünlerine sahip olabiliriz.
Dünyada şekilli meyvelerin 2,5 milyar dolarlık bir pazarı olduğunun altını çizen Yanarateş, Türkiye’de bu pazarın bir sektör haline geldiğinde çiftçinin ürününün katma değeri yüksek bir ihracat ürünü haline dönüşeceğini söyledi. Şekilli meyveleri dünya pazarında olduğu gibi Türkiye pazarında da birinci sıraya taşımak istediklerini aktaran Yanarateş, “Şekilli meyve sektöründe dünyada ciddi bir pazar var. Rusya başta olmak üzere Avrupa ve Körfez ülkeleri bizim için ciddi bir pazar. Hedefimiz bu ülkelere açılmak ve bu ülkelerde de markamızla ülkemizi temsil etmek.
Dünyada şekilli meyvelerin 2,5 milyar dolarlık bir pazarı var ve Türkiye hem tarım bilgisi hem de jeopolitik konumu nedeniyle bu pazardan yüksek oranda pay alabilir. Yani Türkiye’de bu bir sektör haline geldiğinde çevre ülkeler ve pazarlar açısından çiftçinin domatesi tarlada kalmayacak, elması para etmedi diye bir durum söz konusu olmayacak. Türkiye’nin böylesine farklı bir ürün grubuna ihtiyacı vardı. Bu sebeple bizler de Shaped Fruit markamızla sektöre öncülük ederek bir ilki başardığımız için çok mutluyuz. Ülkemiz bir tarım cenneti ve bu cennetten faydalanmak için bilirkişiliğimizi kullanıyor, sektörün gelişimi için çalışıyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.